Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte, daha önce verilen cezaların ardından sekiz isim hakkında daha disiplin yaptırımı kesinleşti.
TFF'nin resmi duyurusuna göre cezalar şu şekilde:
Eray Akar – Bahis eylemi nedeniyle 3 ay hak mahrumiyeti
Kubilay Anteplioğlu – FDT 57/2 ve 13. maddeler uygulanarak 45 gün hak mahrumiyeti (oyçokluğuyla)
Hakan Demir – Bahis eylemi nedeniyle 9 ay hak mahrumiyeti
Kadir Kurt – Bahis eylemi nedeniyle 6 ay hak mahrumiyeti
Sergen Piçinciol – FDT 57/2 ve 13. madde kapsamında 45 gün hak mahrumiyeti
Muammer Sarıkaya – FDT 57/2 ve 13. madde kapsamında 45 gün hak mahrumiyeti
Mehmet Uysal – FDT 57/2 ve 13. madde kapsamında 45 gün hak mahrumiyeti
İbrahim Yılmaz – Bahis eylemi nedeniyle 12 ay hak mahrumiyeti
Bu cezalarla birlikte, Disiplin Kurulu'nun Aliağa FK dosyasında "toleranssız" bir yaklaşım benimsediği net şekilde görülüyor.
Aliağa FK cephesi, art arda gelen ağır yaptırımlara ilişkin henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak kulüp içinde özellikle uzun süreli hak mahrumiyeti cezalarının teknik kadro ve organizasyon üzerinde ciddi bir kırılma yaratacağı konuşuluyor.
Federasyonun bu dosyada ödün vermemesi, bahis şüphelerinin futbolun tüm katmanlarına nüfuz ettiğine dair endişeleri yeniden alevlendirdi.
Cezaların büyük bir kısmının aktif görevde bulunan isimlere verilmesi, yalnızca Aliağa FK'yı değil içinde bulundukları ligde rekabet dengesini de doğrudan etkileyecek. TFF'nin cezaları konuşulurken, kulübün geçmiş dönem yöneticileriyle ilgili ülke gündemine yansıyan iddialar Aliağa FK üzerindeki baskıyı artırıyor.
Aşağıdaki bilgiler tamamen basına yansıyan haberlerde yer alan iddialara dayanmaktadır:
Ulusal basına yansıyan haberlere göre, eski yönetimden adı geçen Murat Gülibrahimoğlu'nun, hakkındaki bazı adli süreçler nedeniyle yurtdışında bulunduğu ve Türkiye'ye dönmediği iddia ediliyor.
Yetkili makamlar tarafından doğrulanmış resmî bir açıklama bulunmamakla birlikte, bu durum kamuoyunda "firari" tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.
Basında yer alan haberlerde, Sarp Yalçınkaya'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen bir soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldığı ve sonrasında tutuklandığı ardından adli kontrol şartıyla serbest kaldığı bilgisi yer almıştı.
Bu süreç, Aliağa FK ile ilişkili kişilerin farklı alanlardaki adli dosyalarda da adının geçmesi sebebiyle kulüp üzerinde ekstra bir baskı oluşturdu.
Bahis eylemleri nedeniyle verilen federasyon cezalarının üzerine, geçmiş yönetimlere ilişkin kamuya yansıyan iddialar eklenince Aliağa FK, son yılların en büyük imaj krizlerinden birini yaşıyor.
Kulüp yönetimi konuyla ilgili henüz kapsamlı bir açıklama yapmazken, taraftarlar ve şehir kamuoyu "temiz bir sayfa açılması" çağrılarını yüksek sesle dile getirmeye devam ediyor.