, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tüm dünyada etkileri hissedilen koronavirüs salgininin basta psikolojik sorunlar olmak üzere önemli etkilerine dikkat çekti. Koronavirüsün psikolojik etkilerinin oldukça yaygin sekilde hissedildigini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Burada iki süreç var birincisi koronavirüs enfeksiyonuna yakalanip da agir geçirenlerin yasadigi zorluklar. Bir digeri de pandemiye yakalanma ile ilgili kaygi ve korkular var" dedi.
Toplumun %50'si olgunlasti, %50'si korku ve kaygi hissetti
Üsküdar Üniversitesi'nin geçen yil Nisan ayinda pandemi basladiktan sonra Türkiye genelinde gerçeklestirdigi Koronafobi arastirmasina dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Bu çalismaya 6 bin 318 kisi katildi. Koronavirüs ile ilgili algilar, kaygilar, korkular ve olgunlasma sürecini ele aldik. Tramva sonrasi büyüme ölçeginde yer alan alti soru, çalismayi yaptigimiz gruba uygundu. Pandemiden olumlu etkilenenler, yüzde 50 civarindaki katilimci 'Sahip oldugum seylerin kiymetini biliyorum', 'Hayatta önceliklerim degisti', 'Yakinlarima daha farkli davraniyorum, empati konusunda kendimi daha iyi gelistirebiliyorum' seklindeki sorulara cevaplar verdiler. Fakat grubun yüzde 50'sinde korku ve panigin devam ettigini gördük. Bu ciddi bir rakam toplumda. Yüzde 50'si travma sonrasi büyüme yönünden olgunlasma saglamisti" diye konustu.
Üsküdar Üniversitesi ve NPISTANBUL Beyin Hastanesi tarafindan hazirlanan e-koronafobi web sitesinin Saglik Bakanligi'ndan sonra en çok ziyaret edilen koronafobi ile ilgili bir web sayfasi oldugunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Bu sayfaya ziyaretler son iki aydir azalmaya basladi. Biz bunu olumlu gelisme olarak görüyoruz. Insanlarin kaygisi ve korkusu bu konuda azalmaya basladi. Özellikle asidan sonra ümidin ortaya çikmasi ile ilgili bir durum bu. Böyle bir azalma geçen yaz da olmustu ama o olumsuz etkiledi. Insanlar tedbirleri de gevsetmislerdi ve ikinci atak daha siddetli geçti biz de. Onun için su anda bu azalmaya karsi temkinli bir iyimserlige ihtiyacimiz var" dedi.
Pandemi sürecinin özellikle psikiyatri hastalarini olumsuz etkiledigini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Psikiyatri kliniklerinin önünde uzun kuyruklar yok ama basladi. Su anda yatan hastalarin özellikle Alzheimer hastalarinda, bipolar hastalarinda, tedavisi sekilde stabil hale gelmis birçok kisi dekompanse oldular. Hastaliklari tekrar nüksetti ve hastaneye yatislar artti bununla ilgili. Hastaneye gelislerde korku oldugu halde psikiyatri kliniklerine gelisin arttigini görüyoruz. Bu da aslinda sadece Türkiye'de degil, bütün dünyada görülen bir durum oldugunu söyleyebiliriz. Dünya Saglik Örgütü'nün postpandemik psikiyatrik hastalik epidemisini göz önüne almak gerekir tarzinda bir uyarisi da oldu" diye konustu.
Pandemiyle mücadelede kesinlikle ümitsizlige yer olmadigini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Tünelin ucu göründü. Asiyla birlikte bu bir sekilde çözümlenecek. Belki yavas olacak belki geç olacak er geç çözümlenecek. Onun için kesinlikle ümitsizlige gerek yok. Dünyanin tarihine baktigimiz zaman böyle salginlar olmus. Daha sonra yillar içerisinde toplumun çogunlugu bagisikligi kazandigi zaman durum normale dönmüs. Pandemi bir süre sonra influenzanin durumuna gelecek, bu hastalik grip virüsleri gibi. Ama bu çok daha ilginç bir hastalik. Sik sik mutasyona ugruyor, kimi nereden yakalayacagini belli olmuyor. Bagisiklik sistemini sasirtan bir hastalik" dedi.
Pandemiyle mücadele ederken önlemlere ve uyarilara mutlaka uyulmasi gerektigini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Virüse karsi en önemli konu kesinlikle maske. Sosyal temas olmasin derken sosyal mesafe kavrami yanlis anlasildi. Sosyal mesafe gibi degil psikolojik mesafe gibi anlasildi. Insanlar birbirinden uzaklasti. Biz duygusal mesafemizi psikolojik mesafemizi koruyarak sosyal ve fiziksel mesafeyi uzak tutabiliriz. Onun için yakinlarimizi aramamamiz gerekmiyor. Dijital ortamda da olsa arayabiliriz, telefonla arayabiliriz, Aile büyüklerinin hatirini sorabiliriz. Bu süreç, çocuklarimizla ilgilenmeye engel degil. Onlara güzel bir söz söylemeye, sevgi dolu bir bakisa engel degil" dedi.
Pandemiyle mücadele ederken üç noktaya dikkat etmenin korku ve kaygiyi azaltacagini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Birincisi ümitsizligin olmamasi, ikincisi fiziksel mesafeyi korusak bile psikolojik temasi arttirmak. Üçüncüsü de klasik önlemlere devam etmek. Önlemlere dikkat eden birinin korkmasina gerek yok. Stres var korku yok diyoruz. Kontrol edilebilen stres faydalidir. Stresi kontrol edecegiz ama eskiye göre yasam sitilimizi degistirecegiz. Eskisi gibi hoyratça yasayamayacagiz, haz ve hiz pesinde kosamayacagiz, yasam stilimizi degistirecegiz. Eglence odakli yasam felsefesi olanlar su anda büyük risk altindalar" diye konustu.
Pandeminin küresel egilimleri degistirdigini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tüm insanligin bu süreçten sonra iklim degisikliklerini ve çevre sorunlarini ciddiye alip çözüm üretilmesi gerektigini kaydederek sunlari söyledi:
"Küresel olarak arz talep ekonomiyi etkileyecek ciddi bir sekilde. Pandemi, dogayla olan iliskilerimizi etkileyecek. Insanlarin pandemi karsisinda acizliklerini, zayifliklarini, güçsüzlüklerini kabul etmeleri gerekiyor. Tip o kadar ilerledi ama her seye çare bulamadi. Bu virüs biter, baska bir virüs baslar. Çünkü dogaya çok hoyrat davrandik kötü davrandik. Baska bir hayvandan baska bir virüsüm çikmayacaginin hiçbir garantisi yok. O nedenle muhakkak herkes çevreci olmak zorunda artik. Herkesin çevreye saygisi olacak. Dünyadaki küresel kirlenmeyi, iklim degisikliklerini herkes ciddiye almak zorunda. Bunlari kabul etmeyenleri topluma zarar veren kisiler görecegiz. Belki önümüzdeki on yillarda çevreci olmayanlar suç olarak kabul edilecek. Bunun simdiden yapilmasi lazim. Su anda çevreci olmayan bir kimse küresel suç isliyor, insanlik suçu isliyor. Böyle düsünmemiz lazim. Bunun için bu dersi çikartmamiz gerekiyor. Küresel normalleri degistirmezsek insanlik suçunu islemis oluruz. Is bu kadar ciddi."
Covid-19'u yönetmeye çalisacagiz
Pandemi ile mücadele ederken psikolojik saglamligin önemli oldugunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yeni döneme uyumun bu süreci kolay atlatmada etkili olacagini kaydederek sözlerini söyle tamamladi:
"Covid-19'u düsman gibi görmeyecegiz Kovid ile cephelesmeyecegiz .Onu karsimiza almayacagiz ama onu yönetmeye çalisacagiz. Psikiyatride üçüncü nesil tedaviler vardir. Sorunu ya da hastaligi kabul etmek ve yönetmek tarzindaki tedaviler. Bu sorunu kabul edecegiz. Bu artik bizim yol arkadasimiz. O bizimle beraber yasayacak. Onu kontrol edebilirsek hayatimizi daha kaliteli daha verimli geçirecegiz. Bu bizim seçimimiz. Sitil seçimimizi dogru yaparsak, yeni yasam tarzini, yeni normali kabul edersek bizim yararimiza olur. Kisa vadeli düsünen ben bugün eglenemiyorsam kafama göre yasayayim diyen insan covid bir sekilde geçirir ama en azindan bir yakininin bedelini öder. Akilli insan orta ve uzun vadeli düsünen insandir. Insanlar lütfen uzun vadeli düsünme becerilerini gelistirsin."