Tarih: 12.02.2021 19:55

YOKSA ASKIN GÖZÜ KÖR MÜ?

Facebook Twitter Linked-in

Askin, mutlu bir evliligin anahtari oldugu, birbirine asik birçok çift tarafindan kabul edilir. Asik bir çiftin evliliklerinden umut ve beklentileri de hal böyle olunca oldukça yüksek olabiliyor. Peki evliligin basinda sarf edilen ardi arkasi gelmez sevgi sözcükleri nasil oluyor da 'sen benim evlendigim adam/kadin degilsin, seninle evlendigim güne lanet olsun, sen beni kandirdin' gibi kirici söylemlere dönüsüyor?

Ne yazik ki 'askin gözü kördür' tabiri gayet gerçekçidir. "Asik olundugunda insan beyninin duygularla iliskili bölümü, kontrolü ele alir. Mantik, analiz, akil yürütme gibi entelektüel islevlerimizden sorumlu kisim ise adeta devre disi kalir" diyor DBE Davranis Bilimleri Enstitüsü'nden Uzman Birey, Çift ve Aile Terapisti Feryal Tükel ve asikken bir bilinç daralmasi olduguna dikkat çekiyor. Tükel; "Insanlar bu gibi durumlarda bir bilinç daralmasi yasayabilir. Bunun sonucunda da evlilik gibi istikrarli ve ömür boyu sürmesi istenen bir iliskinin gerektirdigi pek çok faktör fark edilemeyebilir veya bir miktar fark edilse bile dikkate alinmayabilir. Bireyler karsisindaki insanin niyetini veya davranisini okuma becerilerini yalnizca görmek istediklerini görerek köreltir. Birçok kisi bu sebeple evlilik öncesinde bariz olan davranislari, egilimleri ve degerleri görmezden gelir" diyor. 

Evlilik öncesinde birçok faktörü dikkate almak gerekiyor…

"Evliligin uzun ömürlü ve doyum, mutluluk saglayacak bir kurum olmasini istiyorsak evlilik öncesinde tanima ve karar asamalarinda birçok faktörü ele almak gerekir" diyen Tükel; "Iki kisinin kendi arasindaki duygusal uyum, cinsel uyum, anlasmazliklari çözme becerileri, hayatlariyla ilgili konulardaki beklentiler, karar alma becerileri, manevi degerler ve inançlar, ailelerle iliskilerde uyum, evlilikte bütçe yönetimi, roller, is bölümleri, çocuk yapma ve çocuk sayisi ve kariyer hedefleri gibi konularda anlasma içinde olmalari önemli" diyor. 

Tükel; "Uyum demek, her konuda benzerlik içinde olmak anlamina gelmez. Farkliliklara saygiyla yaklasarak kabul etmek hatta ayrisan noktalari bir zenginlesme firsati olarak görüp kullanabilmek de mümkün. Ancak genel olarak benzer olmak evliligi yürütmede isleri kolaylastirir. Benzer çevreden, dini inançlardan, yasam tarzlarindan, egitim ve ilgi alanlarindan ve yakin yaslardan olunmasi gibi pek çok özellik sürtüsmelerin az, doyumun fazla olmasini saglayabilir" diyor. 

Anne ve babanin iliskileri de belirleyicidir

Ögrenmenin en önemli yollarindan birinin de model almak oldugunu belirten DBE Davranis Bilimleri Enstitüsü'nden Uzman, Birey, Çift ve Aile Terapisti Feryal Tükel, insanin birçok davranisi içinde bulundugu ortamdan ögrendigini dile getiriyor. Tükel, "Anne ve babanin nasil bir iliski içinde olduklari, nasil bir erkek ve kadin rolleri oldugu, aralarindaki is bölümü, kararlarin nasil alindigi, sevgi gösterme sekilleri, tartisma ve kirginliklari onarma tarzlari gibi pek çok faktör çocugun ögrenmesinde oldukça etkilidir. Çocugun yetiskin hayatinda kuracagi iliskilere ögrendiklerini aktarmasinda bu gibi faktörler büyük önem tasir" diyor. 

Eski iliskilerdeki travmalar bakis açisini etkileyebilir…

"Eger kadin eski iliskilerinde travmatik sayilabilecek, negatif duygusu çok yüksek yasanti veya yasantilar yasamissa bugünkü iliskisinde etkilenme ihtimali vardir" diyen Tükel, "Mesela kadin aldatilmis ise esini fazla kontrol etme egilimi gelistirebilir, asiri kiskanç denilebilecek davranislar içine girebilir. Eski sevgilisi kisiligini örseleyen, yetersizlik inanci yaratan, asagilayan davranislarda bulunmussa, yeni esin en ufak bir elestirisine tahammül gösteremeyebilir. Bu durumlarda eski yaralari tetiklenip büyük reaksiyon verebilir. Geçmisten tasidigimiz yaralar bugünü mutlaka etkiler. Yaralarimizin farkinda olup, esimizin de anlamasini saglayip iliski içinde iyilestirmeyi amaçlamaliyiz" diyor. 

Pandemi as¸k hallerini etkiledi mi? 

Pandemi her s¸ey gibi ask ve iliskileri de etkiledi. Hayatin içindeki karsilasmalar kisitlaninca internetteki arkadaslik sitelerine yönelimin arttigini belirten Tükel; "Pandemiyle birlikte özellikle genç¸ler birden fazla siteye üye olup, c¸ok sayida kisiyle zaman gec¸irerek go¨ru¨s¸meye basladi. Haliyle iliskileri de hizlica tüketiyorlar. O¨te yandan bazi kisiler, o¨zellikle kadinlar, hemen bulus¸ma baskisi olmamasindan dolayi daha rahatlar ve kars¸ilarindaki kis¸iyi iyice tanimaya c¸alis¸iyorlar. Bu durum karantina flo¨rtu¨ (iso-mate) ilis¸ki bic¸imi olarak adlandiriliyor. C¸u¨nku¨ bu grup insanlar artik yu¨z yu¨ze bulusmadan o¨nce gu¨c¸lu¨ bir bag?lanti kurmak istiyor. Bu ac¸idan bakinca, sanal du¨nyanin romantizme kendine o¨zgu¨ bir katkisindan bahsetmek mümkün belki" dedi. 

Pandemiden el ele çikmak…

Peki pandemi, ayni evde yas¸ayan es¸leri nasil etkiledi? Dengeyi korumak için ne yapmak gerekiyor? Pandemi su¨recinde evden c¸alis¸manin veya eg?itim almanin, 24 saat ayni kapali alanda bir arada olmanin psikolojiyi zorladigina deginen Tükel: "Tolerans alanimiz daraliyor. I?s¸leri planlamak ve paylas¸mak, mekani zaman zaman yalniz kalabilecek s¸ekilde du¨zenlemek, ayni mekanda iken bile birbirimizi yalniz birakip mes¸galelerimize konsantre olmanin prensiplerinde anlas¸mak, birlikte keyifli zaman gec¸irecek aktiviteler olus¸turmak dengenin korunmasina yardimci olabilir. O¨zel bir su¨rec¸ten gec¸ildig?ini bas¸tan kabul etmek ve yipranarak deg?il elele c¸ikmak ac¸isindan bu tu¨r o¨nlemleri dikkate alabiliriz" dedi. 





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —