Ülkemizde kadinlarin çogu adet döneminin agrili geçmesini "normal” kabul ettigi için çok önemli bir saglik sorunu da sinsice ilerliyor. Belirtileri ve siddeti tümörün yerlestigi bölgeye göre farkli sorunlara yol açan, anne olmanin önündeki en büyük en
Halk arasinda ‘çikolata kisti’ olarak bilinen ve baska rahatsizliklarla da ortak belirtiler gösteren endometriozisin tanisi bazen 10 yili bile bulabiliyor! Iste, tüm dünyada bu tehlikeli hastaliga karsi farkindalik olusturabilmek için toplumun dikkati her yil Mart ayinda endometriozise çekiliyor. Hastaligin zamaninda fark edilmesinin tedavi açisindan da büyük önem tasidigini vurgulayan Acibadem Üniversitesi Tip Fakültesi Kadin Hastaliklari ve Dogum Ana Bilim Dali Baskani ve Acibadem Maslak Hastanesi Kadin Hastaliklari ve Dogum, Jinekolojik Onkoloji Uzmani Prof. Dr. Mete Güngör, “Endometriozis, karin bölgesindeki organlarda kalici hasar birakabilir. Ayrica kisirligin da baslica nedenlerinden biri. Kisirlik nedeniyle hekime basvuran kadinlarin yüzde 15 ila 55’inde görülüyor. Endometriozisin yumurtalik kanserini artirdigini gösteren çalismalar da var. Bu nedenle olasi bir sikayette mutlaka hekime basvurulmali” diyor. Prof. Dr. Mete Güngör, endometriozis hakkinda önemli uyarilar ve önerilerde bulundu.
Ülkemizde üreme çagindaki her 10 kadindan birinde görülen endometriozis, rahmin iç tabakasinda bulunmasi gereken endometrium dokusunun rahim disinda baska organlarda yerlesmesine ve yerlestigi bölgede hastalik olusturmasina deniliyor. Anne olmanin önündeki en büyük engellerden biri olan ve özellikle siddetli adet agrilariyla kendini gösteren endometriozis; karin zari üzerinde, yumurtaliklari rahime baglayan tüplerde, idrar kesesi ve idrar borusunda, bagirsaklar üzerinde ya da yumurtaliklarda, nadiren de akciger, göz, göbek ve diyafram gibi bölgelerde ortaya çikabiliyor. Endometriozisin adet dönemi hormonlarindan etkilendigini kaydeden Acibadem Üniversitesi Tip Fakültesi Kadin Hastaliklari ve Dogum Ana Bilim Dali Baskani ve Acibadem Maslak Hastanesi Kadin Hastaliklari ve Dogum, Jinekolojik Onkoloji Uzmani Prof. Dr. Mete Güngör, “Bu nedenle döngüsel olarak büyüyüp kanamaya yol açarlar. Bu kanamalar, bulunduklari yerlerde doku reaksiyonlarina, iltihaplara, yapisikliklara ve kistlere neden olur. Uzun vadede organlarin birbirine yapismasi bile söz konusu olabilir” diyor.
Adet süresi 7 günü geçiyorsa!
Özellikle 15-49 yas arasindaki kadinlarda görülen ve ülkemizde 1,5 milyon kadini etkileyen bu hastaligin nedenleri tam olarak bilinemiyor. Ancak ailesinde endometriozis olan kadinlarda hastaligin görülme riskinin 6 kat arttigini belirten Prof. Dr. Mete Güngör, diger risk nedenleri hakkinda sunlari söylüyor:
“Kadinlarin ilk adet kanamasinin 11 yasindan önce olmasi, adet döngüsünün 27 günden kisa sürmesi, 7 günü geçen adet kanamalari, hiç hamile kalmamis ve dogum yapmamis olmalari, yüksek düzeyde östrojene maruz kalmalari, menstrüel kan akimini bozan anomaliler, endometriozis riskini artiran diger etmenler. Ancak yagli beslenmenin, fazla et ve kafein tüketiminin de risk faktörü oldugu kabul ediliyor. Öte yandan hamilelik, düzenli egzersiz ve geç adet görme ise riski azaltan etmenler olarak öne çikiyor.”
Karinda siskinlik zannettiginiz...
Endometriozisin yumurtaliklarda görülmesi halk arasinda “çikolata kisti” olarak bilinen endemetriomaya oluyor. “Karnimda siskinlik hissediyorum” diyen, sürekli gaz sikayeti yasayan kadinlar, bu yakinmalarin çikolata kistinden kaynaklandigini ögreninceye kadar birçok hekimin kapisini çaliyor. Sikayetler nedeniyle genellikle dahiliye ya da gastroenteroloji uzmanlarina basvuruldugunu dile getiren Prof. Dr. Mete Güngör, “Karinda sislik ya da gaz zannedilen aslinda endometriozis nedeniyle gelisen kist olabiliyor. Tedavi için dogru adresi bulana kadar kadinlar çok zaman kaybedebiliyor. Bu da kistin büyümesine ve sikayetlerin de artmasina yol açiyor” diyor.
Yasam kalitesini düsüren endometriozisi kadinlar için daha da önemli hale getiren bir baska nokta da dogurganlik üzerine olan etkisi. Endometriozisin özellikle tüplerde ve yumurtaliklarda tikanikliga, yapisikliga yol açmasi nedeniyle yumurtaliklardan yumurta salinimini engelleyebilecegi ve bunun da kisirliga sebebiyet verebilecegini anlatan Prof. Dr. Mete Güngör, sunlari söylüyor:
“Endometriozis odaklarindan salgilanan bazi maddeler, yumurta ve spermin döllenmesine ya da rahime yerlesmesine de engel olabiliyor. Bu alanda yapilan çalismalar da kisirlik nedeniyle hekime basvuran kadinlarin yüzde 15-55’inde endometriozis oldugunu gösteriyor. Ancak her endometriozis hastaligi da kisirliga yol açmiyor. Bazi hastalar dogal yollarla hamile kalabiliyor. Bazilari da yardimci tedavi yöntemleri ile bebek sahibi olabiliyor.”
Yumurtalik kanseri daha sik görülüyor
Endometriozis ile ilgili zihni kurcalayan en büyük soru isaretlerinden biri de hastaligin kansere yol açacagi endisesi. Bazi bilimsel çalismalarda yumurtalik kanserinin endometriozisi olanlarda daha sik görüldügü sonucuna ulasildigini kaydeden Prof. Dr. Mete Güngör, “Özellikle ileri yasta görülen endometriozisin çok iyi degerlendirilmesi, cerrahi yöntemlerle çikarilip patolojjk degerlendirmeden geçirilmesi gerekiyor” diye vurguluyor.
Endometriozis tanisi hastanin sikayetlerinin dinlenmesinin ardindan fiziki muayene, ultrason, MR ve laparoskopi gibi kimi tetkik yöntemleri ile konuyor. Tedavi ise hastaligin seviyesine, belirtilerin siddetine ve kadinin çocuk sahibi olmak isteyip istemediginize göre ilaçla ve cerrahi yöntemlerle gerçeklestiriliyor. Ilaç tedavisi daha çok agrinin temel sorun oldugu durumlarda uygulaniyor. Endometriozisin asil tedavi yönteminin cerrahi olmasina karsin her hastanin ameliyat edilmedigini ifade eden Prof. Dr. Mete Güngör, “Ameliyat dogurganligi artirmak ve agriyi azaltmak için tercih ediliyor. Özellikle hayat kalitesini bozan siddetli pelvik agri yasayan, ilaç tedavisinden fayda görmeyen, endometriozisi oldugu bilinen ve istedigi halde hamile kalamayan ve büyük çikolata kisti bulunan kadinlarda cerrahi yönteme basvuruluyor. Ancak endometriozis yüzde 10-30 oraninda nüksedebiliyor.”
Endometiozis ameliyatlarinin “kapali yöntem” olarak bilinen laparoskopik yöntem ile yapilmasi tercih ediliyor. Üreme organlarina dokunulmadan, küçük kesilerle yapilan bu ameliyatlar sayesinde daha az doku hasar görüyor ve hasta kisa sürede iyilesiyor. Bu ameliyatlarin tecrübeli hekimler tarafindan yapilmasi ise hastanin dogurganlik ve hormonal fonksiyonlarinin bozulmamasi ve hastaligin tekrarlama olasiliginin azalmasi için önem tasiyor.
Endometriozis yol açtigi yakinmalarin çok çesitli olmasindan dolayi gözden kaçabiliyor. Bu nedenle kadinlarin bedenlerinden gelen sinyalleri dogru algilayarak zamaninda harekete geçmesi yasam konforunu artiriyor. Peki, vücudumuzdan gelen hangi sinyaller endometriozisten kaynaklaniyor? Prof. Dr. Mete Güngör, bu belirtileri söyle siraliyor;
• Bel agrisi,
• Uzun süreli kasik ve karin agrisi,
• Siddetli adet sancilari,
• Asiri kanamali adet,
• Cinsel iliskide agri,
• Sürekli yorgunluk,
• Hamile kalmada güçlük,
• Kisirlik,
• Bagirsak aliskanliklarinda degisiklik ve idrar yaparken agri,
• Kabizlik, siskinlik
• Dikkati toplayamama,
• Depresyon.