Tarih: 02.02.2021 11:38

2020 yili gözlerimizi bozdu

Facebook Twitter Linked-in

Pandemi nedeniyle ileri yasta olan hastalar, daha fazla risk tasidiklari için kontrollere gidemedi, yeni sikayetleri olanlar ise enfeksiyon bulasma riski nedeniyle hastaneye basvurmaktan, doktora görünmekten kaçindi. Kisitlamalarin da etkisiyle hastane ve doktor basvurulari azaldi, hayati ve acil durumlar disinda müdahale ve tedaviler ertelenmek zorunda kalindi. 

Türk göz doktorlarini temsil eden Türk Oftalmoloji Dernegi’nden Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hüban Atilla, 2020’de göz sagligimiza iliskin durumu böyle özetledi. 

Muayeneler ve ameliyatlar neredeyse durdu

Göz sagligi açisindan zor bir yili geride biraktigimizi vurgulayan Prof. Atilla’nin paylastigi verilere göre; 2019 yiliyla karsilastirildiginda 2020’de pandeminin ilk üç ayinda (Mart-Nisan–Mayis) oftalmoloji alanindaki muayenelerde yüzde 80’lik azalma olustu. Böylece tüm uzmanlik branslari içinde en fazla azalmanin oldugu uzmanlik dali maalesef oftalmoloji oldu. 

“Özellikle sokaga çikma yasagi oldugu dönemlerde rutin göz muayenesi neredeyse durma noktasina geldi. Ancak Haziran ayindan itibaren basvurular yavas yavas artmaya basladi” diyen Prof. Dr. Hüban Atilla, göz hastaliklari içerisinde en çok yapilan ameliyat olan katarakt cerrahisinde de yüzde 95’lik azalma meydana geldigini aktardi. TOD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi, “Normal kosullara dönüldükten yaklasik 4-5 ay sonra katarakt ameliyat sayilarinin pandemi öncesindeki dönemin yüzde 90’ina çikmasi beklenebilir ancak pandemi boyunca ertelenen ameliyatlarin yapilmasi muhtemelen 2-3 yilda ancak mümkün olacaktir” diye konustu. 

2020 yili ‘Dünya Görme Yili’ ilan edilmisti

Aslinda 2020, Dünya Saglik Örgütü (WHO) tarafindan özellikle de çocukluk çagi önlenebilir göz hastaliklari konusuna odaklanmis bir programla “Görme 2020” yili olarak ilan edilmisti. Fakat bu proje hem ülkemizde, hem dünyada uygulamaya alinamadi, öncelik ve ilgi Covid- 19 hastaligina yönlendirilmek zorunda kalindi.

Prof. Atilla, “Özellikle çocukluk çaginda, tarama ve erken tani ile kalici görme kaybi riski yüzde 50 oraninda azaltilabilirken, maalesef bu dönemde tarama programlari ve takip, büyük ölçüde sekteye ugradi. Ne yazik ki bunun etkisi önümüzdeki birkaç yil içerisinde daha fazla ortaya çikacaktir” diye konustu. 

Acil basvurular öne çikti, basvuru nedenleri degisti

Acil hasta basvurulari da yaklasik yüzde 40-50 oraninda azalmis olsa da yine de göz sagligina yönelik acil hasta basvurusu, tüm hasta basvurularinin yarisini meydana getirdi. Ancak acil basvurularin nedenlerinde farkliliklar olustu. Atilla, “Daha önce en sik acil basvuru nedenleri travma, konjonktivit ve blefarit (göz kapagi iltihabi) iken pandemi döneminde travma, keratit (kornea iltihabi) ve üveit ön plana çikti. Maske, mesafe ve hijyen önlemleri, çogunlukla bulasici olan konjonktivitin azalmasinda etken oldu. Keratit basvurusunun artmasini ise kullanilan dezenfektanlar ve maskeler ile iliskili olarak degerlendirilebilir. Travma konusunda ise ev kazalari ile iliskili göz travmalari ön plana çikti” dedi.

Dijital göz yorgunlugu ve uykusuzluk

Prof. Atilla, ortaya çikan diger bir göz probleminin de ‘dijital göz yorgunlugu’ oldugunu belirtti. Özellikle gençler ve ögrencilerde dijital cihaz kullanimi günlük ortalama 5 saat artis göstererek 8-8.5 saate kadar çikti. Bu süre eriskinlerde de artti. Dijital cihaz kullanim süresi uzadikça yaklasik yüzde 65-70 oraninda uykusuzluk sikayetleri de eklenerek göz ile ilgili sikayetler artis gösterdi. 

Hangi sikayetler görülüyor?

Basagrisi, göz etrafinda agri, gözkapaklarinda agirlik hissi, gözlerde kizariklik sulanma, yanma, kuruluk ve batma hissi, isik rahatsizligi, kasinma, göz kirpma hissi, odaklanma güçlügü, çift görme gibi sikayetler dijital göz yorgunlugu ile iliskili sikayetler olarak öne çikiyor. Dr Hüban Atilla’ya göre “Bu durum uzaktan egitim nedeniyle uzun süre ekran karsisinda kalan çocuklari ve gençleri fazla etkiliyor. Çocuklarda uzun süreli yakin çalismanin miyopiyi tetikledigi yolundaki süpheler olmasina karsin, kanita dayali olarak ispatlanmis degildir. Ancak gizli hipermetropinin veya yakin görme güçlügünün (presbiyopi) erken hissedilmesine neden olabilir.”  

Ögretmenler ögrencisinin göz kusurlarini fark ederdi

Prof. Dr. Hüban Atilla, kapali okullarin özellikle ilkokul çaginda ortaya çikan miyopi gibi kirma kusurlarinin ögretmenler tarafindan tespitini de azalttigini vurguladi. Atilla, sözlerini söyle sürdürdü: “Evde kalma önlemleri, evde meydana gelen kazalarin artmasina da neden oldu. Bununla birlikte tablet ve telefonlari çok yakin tutma, içekaymalari da tetikleyebiliyor. Bu dönemde özellikle okul çagindaki çocuklarda daha fazla ani ortaya çikan kayma sikayetleri ile karsilasiyoruz.”     

65 yas üstü hastalar rutin takiplerini aksatti

“Bu dönemde ayrica sari nokta hastaligi olarak bilinen yasa bagli makula dejenerasyonu olan ileri yastaki hastalar takiplerini yaptirmamis ve görme problemleri artis göstermistir” diyen Prof. Atilla, ”Benzer sekilde diyabet hastalarinda, kullanilan ilaçlarin yan etkileri, pankreasin koronavirüsden etkilenmesi ve uzun süreli hareketsizlik nedeniyle kan sekeri yükselmis, diyabetin kontrolü bozulmus ve gözlerde diyabete bagli kanamalar ve diger patolojiler de daha fazla ortaya çikmistir” diye konustu.  





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —