AK Parti Grup Baskani Naci Bostanci,gündeme iliskin degerlendirmelerde bulundu. Bostanci, CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu’nun, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’a yönelik, ‘sözde Cumhurbaskani’ ifadesinin talihsiz bir açiklama oldugunu belirterek, "Bu degerlendirmeyi yaslandirdigi gerekçe; cumhurbaskanligi yeminindeki görevini tarafsiz yapmasi hususudur. Tarafsizliktan kastettikleri hiçbir siyasetle ilgisi olmamasi, bütün siyasilere esit mesafede bulunmasi ve cumhurbaskani olarak tüm beyanlari, varligi, davranisi, tutumu bu çerçevede ifade edilmesi seklinde bir baglama yerlesiyor. Bu manada bir tarafsiz, yeryüzünde hiçbir zaman olmadi. Sadece Türkiye siyasetinde degil, yeryüzünde hiçbir ülkede olmadi. Hiçbir insan için böyle bir tarafsizlik söz konusu degildir. Ister akademik litaretüre, marksist düsünce gelenegine, ister liberal paradigmaya bakin, burada konusan, degerlendirme yapanlara bakin her türlü siyaset adamina bakin, Kiliçdaroglu’nun tarif ettigi manada bir örnek önüne çikmaz, Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaskanlari basta olmak üzere" diye konustu.
Bostanci, insanin bu manada toplum içindeki bütün siyasetlere esit mesafede bulunan varlik olarak hayat bulmasinin imkansiz oldugunu vurgulayarak, "Fotograf makinelerindeki objektifi hatirlatan objektiflik üzerinden gidersek herkes bilir ki fotograf makinasinin objektifi bile ideolojiktir. Bir siyasal çerçeve içinde fotografi çeker. Çünkü arkasindaki insan neyi görmek istiyor ve nasil görmek istiyorsa objektif onu çeker. Dolayisiyla böyle tarafsizlik mevcut degildir. Mevcut olmayan bir durum üzerinden cumhurbaskanina elestiri yapilmasi haksizliktir, uygun degildir" diye konustu.
Cumhurbaskanlarinin görevlerinin Anayasa’da açikça çizildigine dikkat çeken Naci Bostanci, "Cumhurbaskaninin görevleri Anayasa 104’te açikça belirtilmistir. Bu görevleri anayasa 104’ü açan herkes görür. Bu manada görevlerini tarafsizlikla yapma konusunda zaten hiçbir problem yoktur. Cumhurbaskani anayasa ile kendisine tevdi edilen görevleri tarafsizlikla yerine getirmektedir. Devlet herkesin devletidir. Devletin icraatlari isleyis biçimi bütün vatandaslara yönelik bir hakkaniyet ve esitlik çerçevesinde yasanmaktadir. Gerek icraatlar gerek hizmetler gerek kurumlarin çalismasi insanlarin siyasal egilimlerine pozisyonlarina göre degil, tamamen vatandaslarina, herkese, herkesin ihtiyaçlarina, beklentilerine ayni zamanda önceliklerine göre yürümektedir. Burada siyasal bir angajman bir tarafsizligi ihlal edilen durum yoktur. Bu yüzden son derece haksiz ve yersiz bir iddiadir" ifadesini kullandi.
Bostanci, Kovid-19 asisi ile ilgili tartismalara deginerek, "Asi ilk çiktiginda önce asiya karsi güvensizlik gündeme geldi, faz çalismalari bitmedi diye. Oysa ki bütün bunlarin bilimsel izahlari var; ama siyasal polemik yapmak isteyenlerin bilimsel izahlarla bir isi yok, onlar algiya oynuyor. Önce asiya karsi güvensizlik kampanyasi yürütüldü. Pesinden bu defa 'niye asi gelmedi' kampanyasi yapildi. Prosedürel durum söz konusuydu oysa. Asi geldi 'niye bu kadar az geldi' diye kampanyasi yapildi. Pesinden, 'önce siz olun bakalim bu asilari' seklinde çagrilar yapildi. Örnek almak bakimindan asi olundugunda da 'vay efendim, kraliçe bir ay sonra olmustu siz niye oluyorsunuz' diye elestiriler yapildi. Neresinden tutarsaniz elinizde kalan bu elestirileri alt alta yazdiginizda da tutarsizligini görürsünüz. Malum dünyanin her yerinde oldugu gibi Türkiye'de de asiya mesafeli bakan insanlar var. Bir pandemi durumuyla karsi karsiyayiz. Pandemiden çikmanin yolu önemli ölçüde bir asilamanin yapilmasi. Baska türlü hayati olagan hale çevirmek mümkün degil" diye konustu.
Bostanci, Cumhurbaskani Erdogan'in örnek teskil etmek için asi olduguna vurgu yaparak, "Bizler de kendisine eslik ettik. Orada MYK üyeleri vardi, Sayin Cumhurbaskani asi oldu, bizler sadece eslik ettik. Saglik bakanliginin yürüttügü bu asi çalismasi çerçevesinde TC kimlikleri tanimlanmis olan bir iki kisi asi oldu. Yani sistem çerçevesinde asilanmasi gerekenler asi oldu. Orada kayitsiz, karadüzen asi zaten mümkün degil. Muhakkak sirasi geldiginde hangi siraya göre yapiyorlarsa herkes gibi arkadaslar da asi olacaklardir. Ben de sirami bekliyorum. Sayin cumhurbaskanimiz asi oldu ve bu bir örnek teskil etme isidir. Asiya iliskin güvenirligi ortaya koyma ifadesidir. Ümit ederim bu örnek olmak, pandemiyi sonlandirma için kamuoyuna güven verme konusunda diger siyasal temsilciler de bir rol oynarlar; kendi takdirleri" ifadelerini kullandi.
Bostanci, MHP Genel Baskani Devlet Bahçeli’nin, HDP’nin kapatilmasi ve seçim barajinin düsürülmesine iliskin çagrilarini da degerlendirdi. Bostanci, "Sayin Bahçeli, Cumhur Ittifakina son derece güçlü bir sekilde sahip çiktigini her vesile ifade etmis bir saygideger liderdir. Yine bu istikamette beyanlariyla birlikte Türkiye siyasetine iliskin bazi mülahazalarda bulundu. Esasen seçim sistemi, baraj meselesi, meclis içtüzügü, etik kanun bunlar bizim de üzerinde çalistigimiz ve nihayetinde cumhur ittifaki olarak görüsme ve müzakereler tekemmül ettikten sonra kamuoyu ile paylasmayi düsündügümüz konular, son derece önemli ve yerinde tespitler" dedi.
HDP’nin kapatilma mevzusunun çok konusuldugunu dile getiren Bostanci, "Bu parti kapatma meselesi malum hukuki olarak yapilacak bir degerlendirmeye göre yürür. Bu çerçevede ilgili kurum hukuk esasinda meseleye bakacaktir" dedi.
Bostanci, Cumhurbaskani Erdogan'in son dönemde Ankara'daki siyasi ziyaretlerine iliskin de söyle dedi:
"Her siyasi temastan erken seçim rüyasi görmek isteyenler var. Aslinda onlarin senaryosu erken seçim talebi oldugu için her türlü vesileyi buna isaret olarak okumalari, malum düsle yatip, malum rüyayi görme olarak anlasilabilir. Sayin Cumhurbaskani defalarca beyan etti; seçim zamaninda yapilacak. Siyasette her zaman görüsmeler, konusmalar olur, degerlendirmeler yapilir. Siyaset bir bakima sosyal alanla siyasal alanin örtüsmesi üzerinden yürür. Bu sosyal ve siyasal olan eger bir ölçüde birbirinden ayrilmissa muhakkak hayatin olagan akisi içinde bunlar tekrar çakisir, yine üst üste gelir. Kastim su; Türkiye siyasal sisteminde yakin dönem sosyal ve siyasal tarih biraz birbirinden farklilasmisti. Malum millet ittifaki içinde sosyal, kültürel nitelikleri itibariyla birbiriyle uzlasmayan Türkiye'ye atfettikleri rol, geçmis okumalari, gelecegi iliskin degerlendirmeleri bakamindan oldukça önemli farkliliklara sahip partiler bir arada. Kastim hayat sosyal ve siyasi olani birlestirme yönünde bir zorlayiciliga sahiptir. Aklin, mantigin, kültürün, tarihin, gelenegin zorlamasi bu istikamettedir. Sayin cumhurbaskaninin görüsmelerini de bu baglamda görmek gerekir. Erken seçim baglaminda degil." Kaynak: DHA
