Tarih: 28.04.2022 17:43

ALIAGA EMEK VE DEMOKRASI PLATFORMU'NDA GEZI DAVASI AÇIKLAMASI

Facebook Twitter Linked-in


Istanbul 13. Agir Ceza Mahkemesi tarafindan Gezi Parki eylemleriyle iliskin davada  Osman Kavala’ya agirlastirilmis müebbet hapis cezasi, Mücella Yapici, Çigdem Mater, Hakan Altinay, Can Atalay, Mine Özerden, Yigit Ali Ekmekçi, Tayfun Kahraman’a da 18'er yil hapis cezasi verildi.

Karara iliskin Aliaga  Emek ve Demokrasi Platformu Aliaga Emekli-Sen subesinde  basin açiklamasi yapti. Aliaga Emek ve Demokrasi Platformu adina  basin açiklamasini Sabahattin Yesiltepe yapti. Yapilan basin açiklamasinda;

" Basina ve Aliaga Halkina Gezi davasinda açiklanan karar sonrasi mahkemelerin dava sonuçlarinin hukuki degil siyasi oldugu adaletten uzaklasildigi ve Hukuka olan güvenin yok olma seviyesine geldigi ülkemizde; ranta karsi çikip, doganin talanina itiraz edenlerin, hayatimiza müdahale etme diyen milyonlarin sesine ses olanlarin, Gezi Parki park olarak kalsin diyen ‘’çapulcularin’’  mimar, sehir planci ve avukatlarin 'Agirlastirilmis müebbet ve agir hapis' ile cezalandirildigina tanik olduk. 

Kolluk tutanaklarina göre en az üç milyonun üzerinde insan Gezi Parki olaylarina dâhil olmustur. Gezi’ye gelen, destekleyen, sosyal medyadan takip eden orada hayatin idame ettirilmesi için çaba sarf edenlerin milyonlarin 'Müebbet ve agir hapis cezalari' ile korkutulmaya çalisildigi bir ülke haline geldik. Tek adam rejiminin ihtiyaçlarina göre karar veren mahkemelerin hukuksuz, taniksiz, kanitsiz, keyfi ve tutarsiz kararlar aldigi bir rejimde, demokrasinin kuvvetler ayriliginin ve en temel anayasal haklarin yok sayildigi bir ülke haline geldik. Siyasi erkin keyfi davranislari sadece Gezi parkiyla sinirli degil Çaltili dereden, Kyme Antik Kentine, Kazdagilarindan Cerattepe’ye,  kadar yesile, dogaya sahip çikan gençlerin ve çevre örgütlerinin düsman görüldügü bir ülke olmak istemiyoruz. Gezi parkina sahip çiktigi için, yasamima daha fazla karisma dedigi için Gezi direnisi sirasinda polis siddeti ile hayatini kaybeden gençlerin katillerinin aklandigi, bu vahsete isyan edenlere hapis cezalari verilebildigi bir ülke haline geldik. Gezi’de gür sesleriyle biz de variz diyen kadinlarin,  taleplerinin yok sayildigi, cinayetlere kurban gitmelerine ses çikarilmasinin engellendigi bir ülke haline geldik. Isçilerin ekmegine, köylülerin ürününe sahip çikmasinin istenmedigi, hayatin pahali, emegin ucuz oldugu bu düzenin sorgulanmasinin, emeginin karsiligini talep etmek için ses çikaranlarin vatan haini olarak görüldügü bir ülke haline geldik" Isyanimiz bunadir.

"Basta Gezi Parki olmak üzere ülkemizin yesiline, dogasina, kaynaklarina sahip çikacak demokratik bir ülke mücadelesinden vazgeçmeden, delillere dayanan objektif ve tarafsiz yargilama yapan bir adalet sistemi kuruluncaya kadar mücadeleye devam edecegiz. Bu hukuksuzluk, bu keyfilik, bu adaletsizlik, bu vicdansizlik,  düsmanlik sona erinceye; Gezinin gerçek magdurlari serbest birakilincaya kadar,  mücadeleye devam edecek, arkadaslarimizi yalniz birakmayacagiz! 2013’ün Haziran’inda Gezi Parki’ndaki o rengârenk, dayanismaci anlayisi sahiplenen tüm yurttaslari özgürlük ve demokrasi talebiyle ülkemizin gelecegine umut olan tüm kurumlari, 'darbecilik' gibi asilsiz ithamlarla lekelenmek istenen Gezi’nin gerçek tarihine sahip çikmaya çagiriyoruz. Gezi’ye sözünü ve sesini katan milyonlar adina; ülkemizde adaleti, demokrasiyi, özgürlügü ve doganin katili rant projelerine karsi durusu simgeleyen, basta Gezi Parki olmak üzere ülkemizin her sehrinde parklari çogaltacak, çocuklarimizin oyunlar oynayacagi bu parklarda bütün çocuklarla birlikte kadinlari ve gençleri olmaya devam edecegiz.  ‘'Bu daha baslangiç, mücadeleye devam!"  denildi.





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —