Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan Başkanlığında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu 2024 yılı asgari ücretini belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantısını gerçekleştirdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğindeki toplantıya, Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş, işçi kesimini temsilen Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), işveren kesimini temsilen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) heyeti katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Işıkhan, komisyon görüşmeleri neticesinde tespit edilecek asgari ücretin; çalışma hayatında yer alan tüm paydaşlara hayırlar getirmesini temenni ederek, şunları kaydetti:
“Komisyon toplantılarımızın; bugüne kadar inşa ettiğimiz sosyal diyaloğun temelleri olan; işbirliği, açık iletişim ve adil bir değerlendirme anlayışıyla, ortak akıl ve uzlaşıyla gerçekleşeceğine inanıyorum. Asgari ücret, çalışma hayatında, çalışanlarımıza yönelik ücret politikalarının en alt sınırını tespit eden en önemli sosyal politika aracıdır. Asgari ücret düzeyi; esasında, tüm gelirleri dolaylı olarak etkilemesi sebebiyle, sadece asgari ücrete tabi olarak çalışanları değil, aynı zamanda tüm sektörleri, tüm çalışanları ve tüm işverenleri ilgilendiren önemli bir konudur. Asgari ücretin belirlenmesi, çalışma barışının yanı sıra, işsizlik ve kayıt dışı istihdam gibi işgücü piyasası dinamikleri açısından da ayrı bir öneme sahiptir. Bu çerçevede şartlar ne olursa olsun 21 yıldır; gerek kayıt dışı istihdamla, gerekse işsizlikle yaptığımız mücadeleye devam edeceğimizi özellikle belirtmek isterim.”
“Ekonomideki Genel Toparlanma ve Yeniden Büyüme Sürecinin Etkisiyle Önümüzdeki Yıl Sevindirici Bir İstihdam Artışı Bekliyoruz”
Işıkhan, bugün açıklanan TÜİK verilerine göre; 2023 yılı Ekim ayında mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranının; son 11 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 8,5 olarak gerçekleştiğine değinerek, “Daha çok yatırım yaparak, üreterek, ihraç ederek, büyüyerek istihdamımızı artırmaya devam edeceğiz. Biz sadece iş değil insanımızın hayat standardını geliştirmek için gece gündüz çalışıyoruz. Ekonomideki bu genel toparlanma ve yeniden büyüme sürecinin etkisiyle önümüzdeki yıl çok daha sevindirici bir istihdam artışı bekliyoruz. İnşallah bu yüzyılda her alanda güçlü bir Türkiye’den söz edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“2024 Yılı Asgari Ücretinin; Çalışanların Gelirlerini Enflasyona Ezdirmeyecek, İstihdamı Koruyacak ve Artıracak En Makul Noktada Belirlenmesi İçin Çalışacağız”
2024 yılı asgari ücret miktarının; sosyal diyalog ve istişare yoluyla; ekonomiyi büyütecek, çalışanların gelirlerini enflasyona ezdirmeyecek, istihdamı koruyacak ve artıracak en makul noktada belirlenmesi için çalışacaklarına vurgu yapan Bakan Işıkhan, “Bu süreçte temel hedefimiz; bir hakem rolü üstlenerek işçi ve işverenlerimizin mutabakatıyla asgari ücreti tespit etmektir. Asgari Ücret Tespit Komisyonumuzun getirdiği sosyal diyalog ortamı bu hedeflerimize ulaşmak için son derecede önemli bir mekanizmadır. Komisyon, değerlendirmelerini yaparken ücretler genel düzeyini ve işçilerimizin geçim şartlarını da göz önüne almaktadır. Komisyon, ayrıca asgari ücreti belirlerken; ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal koşulları da dikkate alarak bu tespiti yapmaktadır” diye konuştu.
İşçi-işveren ve kamu arasında oluşturulan üçlü diyalog mekanizmasının bugüne kadar etkin bir şekilde işlediğini ve işlemeye de devam edeceğini aktaran Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemiz, özellikle son yıllarda bir yandan küresel krizler, salgınlar, doğal afetler gibi badireleri atlatmanın gayreti içindeyken; diğer yandan her bakımdan bağımsız ve güçlü bir Türkiye olmanın mücadelesini vererek 2053 hedeflerine doğru hızlı adımlarla ilerlemektedir. İçeride güçlü bir şekilde hayata geçirdiğimiz sosyal politikalarımızın sonuçlarını değerlendirirken ulusal ve uluslararası şartların da mutlaka göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu çerçevede Türkiye olarak; 85 milyon vatandaşımızın tamamını koruyacak tüm sosyal ve ekonomik tedbirleri aldık. Hamdolsun ki bu süreçten en az zararla çıkan ülkeler arasında yer aldık. Üreticimize ve çalışanımıza gereken her türlü desteği verdik. Son olarak; 11 ilimizi bir gecede yerle bir eden, asrın afeti dediğimiz ve hiçbir ülkenin üstesinden kolay kolay gelemeyeceği büyük bir yıkım yaşadık. Binlerce canımızı yitirdik. Milyonlarca insanımız bu yıkımdan etkilendi. Çok zor dönemlerden geçtik. Birçok vatandaşımızın yaşadığı zorlukların farkındayız. Çok değil üzerinden sadece bir ay geçmesine rağmen derhal toparlanma sürecine girerek yaralarımızı sarmaya, evlerimizi ve işyerlerimizi yeniden inşa etmeye başladık. İnşallah en kısa sürede de vatandaşlarımızı, yeniden o eski huzurlu günlerine el birliğiyle kavuşturacağımıza inanıyorum”
“Asgari Ücreti, 2023 Yılında Nominal Olarak 61 Kata; Reel Olarak İse Yaklaşık 3 Katına Çıkardık”
Işıkhan, vatandaşın refahını sürekli artırmanın ve şartlar dâhilinde mümkün olan en kaliteli hizmeti sunmanın gayreti içerisinde olduklarını belirterek, “Her daim imkânlarımızı ve sınırlarımızı vatandaşlarımızın yararına olacak şekilde zorladık. Özellikle son yıllarda dünyanın yaşadığı küresel krizlere rağmen asgari ücrette yaptığımız artışlar ve iyileştirmeler bunun en net kanıtıdır. 2002 yılında net 184 lira olan asgari ücreti 2023 yılında net 11 bin 402 liraya çıkarak nominal olarak 61 kata; reel olarak ise yaklaşık 3 katına çıkardık” şeklinde konuştu.
“2023 Yılında Asgari Ücrette Toplamda Yüzde 107’lik Bir Zam Oranıyla Emekçimizi Enflasyona Ezdirmeme İradesini Gösterdik”
2023 yılı başında belirlenen asgari ücretin; enflasyonist baskılar sebebiyle çalışanların satın alma güçlerini ve yaşam standartlarını korumak amacıyla yıl ortasında, Temmuz ayında, ilave bir artışla ikinci kez artırdıklarını anımsatan Bakan Işıkhan, şunları aktardı:
“2023 yılında asgari ücret; Ocak ayında yüzde 55, Temmuz ayında yüzde 34 oranında artırılmıştı. Yılsonu TÜFE artış beklentisinin yüzde 65 olduğu dikkate alındığında, 2023 yılında asgari ücrete enflasyonun oldukça üzerinde bir artış gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede; 1 yılda toplamda yüzde 107’lik bir zam oranıyla hamdolsun işçimizi, emekçimizi enflasyona ezdirmeme iradesini gösterdik. Böylece çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı koruduğumuz gibi refah artışından da pay vermiş olduk. İşçilerimizi ve işverenlerimizi birlikte korumak amacıyla hayata geçirdiğimiz bir diğer uygulama olan ve 2023 yılının ilk altı aylık dönemi için aylık 400 lira düzeyinde verilen asgari ücret desteğini, yılın ikinci altı ayı için 500 liraya çıkardık. Yine asgari ücret açısından yaşanan bir diğer önemli gelişme, 2022 yılından itibaren tüm ücret düzeylerinin asgari ücrete kadar olan kısmının vergi dışı bırakılmasıdır.”
2024 yılı için de hem işçiyi hem de işvereni memnun edecek, tüm tarafları uzlaştıracak yeni bir düzenlemeyi hep birlikte hayata geçireceklerine vurgu yapan Işıkhan, “2024 yılı için belirlenecek asgari ücretin; çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı korumasına ve istihdam hedeflerimizi desteklemesine dikkat edeceğiz. Bugüne kadar nasıl hem çalışanımızın hem de işverenimizin yanında olduysak bugün de yine aynı hassasiyetle hareket edeceğiz. Tüm paydaşların özgür iradeleri ile tekliflerini ve görüşlerini ortaya koyacakları üçlü diyalog mekanizmasını, başarıyla yürüteceğimize yürekten inanıyorum. ‘İşçimiz kazanırsa Türkiye kazanır, işverenimiz kazanırsa Türkiye kazanır’ anlayışıyla çalışmalarımızı yürüteceğiz. İnşallah Türkiye Yüzyılının Çalışma Hayatını hep birlikte inşa edeceğiz. Bunun için de geçmişten bugüne, sürece katkı sağlayan işçi ve işveren temsilcilerimizin sağduyusuna ve gayretlerine güveniyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.
“Sürdürülebilir ve Dengeli Bir Rakam İçin Masada Olacağız”
TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ise, bu toplantıların sonucunda tüm taraflar için fayda yaratacak bir kararla yine süreci tamamlamayı umut ettiğini belirterek, “Bu yıl devletimiz, işçi kesimiz ve işverenler olarak asgari ücrette yılsonunu beklemeden ara dönem artış konusunda üçlü bir mutabakat sağlanmıştı. Biz o dönemde bütün imkanlarımızı zorlayarak hem çalışma arkadaşlarımızı hem de işletmelerimizi gözeten bir rakamda masadaydık. Hem devletin, hem işçi kesimimizin hem de işverenlerin ortak mutabakatıyla bir ortak bildiri yapılmıştı. İçinde bulunduğumuz bu asgari ücret sürecinde de sosyal diyalog ile çalışma arkadaşlarımızın ve işletmelerimizin beklentilerini dikkate alan, sürdürülebilir ve dengeli bir rakam için yine masada olacağız” ifadelerini kullandı.
Süreci en hızlı biçimde ve tüm tarafların beklentilerini karşılayacak şekilde dengeli bir rakam ve mutabakatla tamamlamak arzusunda olduklarını kaydeden Akkol, sadece sonucun değil, istişare sürecinin de olumlu geçmesini diledi.
“İşçilerin Geçim Şartlarının İyileştirilmesi Yolunda Atılan Olumlu Adımlar Sürdürülmelidir”
Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar da, asgari ücretin tespitinde öncelikle çalışanların geçim şartlarının göz önünde bulundurulması gerektiğine değinerek, “Asgari ücretin yeniden tespiti milyonlarca ücretli çalışan ve ailesi tarafından umutla takip edilmektedir. İşçilerin geçim şartlarının iyileştirilmesi yolunda atılan olumlu adımlar sürdürülmelidir. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması işçi kesiminin yıllardır devam eden talebiydi. Bu geçtiğimiz yıl uygulamaya girdi. Böylece tüm ücretli çalışanların vergisi asgari ücretlinin faydalandığı tutar kadar azaldı. Komisyonun yapacağı çalışmalar sonrası tespit edilecek asgari ücretin işçilerinde toplumun beklentilerine uygun olmasını bekliyoruz. Yapılacak çalışmaların ülkeye ve taraflara yararlı olmasını ve olumlu sonuçlanmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni yılda geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ikinci toplantısını 18 Aralık'ta yapacak.
Asgari ücret, 2023 yılı Temmuz ayı ara zammından itibaren geçerli olmak üzere; brüt 13 bin 414 TL, net 11 bin 402 TL olarak uygulanıyor.