"BAYRAMI BAYRAM GIBI KUTLAMAK ISTIYORUZ”

 Fedakar saglik çalisanlari bir Tip Bayrami’na daha hüzünle girdigini belirten Özdemir, “Bir yanda pandemi kaynakli agir is yükü, ekstra sorunlar ve can kayiplari, diger yanda yillara sari çözüm bekleyen kronik meseleler. 2021 “saglik çalisanlari yili” ilan edildi ancak sorun ve beklentilerinin çözümüne dair henüz bir ümit isigi görebilmis degiller. Buna karsin bolca alkis, bir o kadar takdir ve tesekkür aliyorlar. Ancak bir türlü sesleri duyulmuyor, sorunlari çözüme kavusturulmuyor, yüzleri güldürülmüyor. Fedakarliklari, alin terleri, mücadeleleri, canlarini ortaya koymalari, bir türlü yetmiyor sorunlarinin çözümüne. Hak etmediklerini ya da haklari olmayanlari degil, alin terlerinin ve mücadelelerinin karsiligini istiyorlar.

Örnegin, hakkaniyetsiz ve adaletsiz döner sermaye sistemi son bulsun istiyorlar. Can yakan, alin terini yok sayan bu sistemin yerine, ödemelerin hastane bütçesinden degil, merkezi bütçeden karsilandigi yeni bir modele geçilmesini istiyorlar. Bu sayede gelirlerinin, hastanelerin gelirlerine bagli olmaktan çikacagini çok iyi biliyorlar. Bu durum ayni zamanda haksiz ücret dagiliminin son bulmasi demektir. Bunun yaninda, hakkaniyetli is güvencesi herkesin hakki oldugu için sözlesmeli istihdam modeline son verilsin istiyorlar. Çünkü ayni is yerinde ayni isi yapip da birbirlerinden çok farkli mali, özlük ve sosyal haklara sahip olmak kabul edilecek bir durum degildir” ifadelerini kullandi.

Nöbet ücretleri artirilsin istiyorlar… 

Saglik çalisanlari nöbete kaldiklarinda, normal mesai ücretinden daha düsük ücret aldiklarini belirten Özdemir, “Oysa diger kamu çalisanlarinda tersi bir durum söz konusu. Saglik emekçileri, üçüncü sinif kamu çalisani degildir. Hayat kurtarmakla yükümlü olduklari unutulmamalidir.

Ayrica, icap nöbet ücretlerinin bagis degil, hak oldugunu tüm saglik çalisanlari çok iyi biliyor. Idari tasarrufla bazi saglik çalisanlarina icap nöbeti ödenirken bazilarina ödenmemesinin izahi mümkün degildir. Icap nöbet ücretleri anne sütü kadar helaldir, her çalisana her hak edene ödenmek mecburiyetindedir.

Saglik çalisanlarinin agir is yükü altinda öteden beri ezildikleri bilinmiyor degil. Ne yazik ki pandemi sürecinde bu yük katlanarak artti. AB ülkeleriyle kiyaslandiginda, ülkemizde normal kosullarda bir hemsire dört hemsirenin yaptigi isi yapiyor. Benzer durum diger branslarda çalisanlar için de geçerli. Sorunun önüne ancak istihdam açiginin sifirlandigi güçlü saglik ordusuyla geçilir.

Hatali uygulamalar (Malpraktis) nedeniyle saglik çalisanlarinin ocagina resmen incir agaci dikiliyor. 3 – 4 bin lira maas alan bir saglik çalisaninin, 100 binlerce liralik tazminatin altindan kalkmasi mümkün degildir.  

Saglik, risk payi çok yüksek bir meslek oldugu için idare, hatali uygulamalar karsisinda sorumlulugu çalisana yükleyerek görevini yapmis olmaz. Idareye düsen, her türlü sorun karsisinda çalisanini magdur etmemek, sahip çikmaktir.  

Binlerce saglik çalisani, “Görevde Yükselme ve Unvan Degisikligi” sinavlari düzenli ve belli araliklarla yapilmadigi için mali, özlük ve sosyal noktasinda hak kaybi yasiyor. Bunun önüne geçmek için ekstra ne bir çabaya ne de bir kanuna ihtiyaç vardir. Yönetmelik degisikligi yeterlidir.

Çocuklarinin emniyeti ve bakimi, saglik çalisani ebeveynler için sorun olmaya devam ediyor. Saglik çalisanlarinin yaklasik yüzde 40’i yine saglik çalisaniyla evli. Diger kamu çalisanlariyla evli olma durumlari da bu rakama eklendiginde oran yüzde 60’lari geçmektedir. Dolayisiyla gündüz bakim evi ve kres uygulamasinin hayata geçirilmesi büyük bir zarurettir. Bu ayni zamanda hayati bir zarurettir de. Pandemi sürecinde, bazi çocuklarin canlarina mal olan üzücü hadiselerin varligini hiç kimse unutmus degil” dedi. 

Saglik çalisanlari artik siddet kurbani olmak istemiyor! 

Özdemir açiklamasinda su ifadeler yer verdi: 

“Çünkü siddet sadece magduru etkilemiyor; göreni, duyani kisacasi tüm çalisanlari dogrudan etkiliyor, travmalara neden oluyor, korkutuyor, sindiriyor. Sonuç olarak, saglik çalisanlarinin daha pek çok sorunu var. Bu sorunlarla yasamayi, bu sorunlara alismayi, bu sorunlarin gölgesinde kutsal mesleklerini ifa etmeyi istemiyorlar. Mesleklerini severek yapmalarinin yaninda bayramlarini bayram gibi kutlamak ve hayatlarini müreffeh bir sekilde sürdürmek istiyorlar. Tüm bunlari saglik çalisanlarina çok görmemek gerekir. Saglik çalisanlari bayramin en güzelini en iyisini hak ediyor. Çünkü onlar bu ülkenin “hayat sigortasi.” Herkesi, özellikle de sorumluluk sahibi olanlari, bunun anlam ve önemini anlamaya ve bu dogrultuda sorunlari çözmeye davet ediyoruz.”