Ortak yapilan açiklamada, Aralik 1917’de Türk ordusunun Kudüs'ten çekildiginden beri Ortadogu'da Müslüman halklar için huzur ve güvenlik kalmadigina dikkat çekildi. 11 Aralik 1917’de Ingiliz Edmund Allenby resmi bir törenle Kudüs’e girdigine, tam 100 yil sonra Aralik 2017’de ABD Baskani D. Trump’in Kudüs’ü Israil’in Baskenti ilan etme girisimini tamamladigina tüm bu hadiselerin tesadüften öte bilinçli bir Tarih Suuru içerisinde cereyan ettigi ifade edildi. Kudüs'ün tüm dinler açisindan önemine isaret edilen açiklamada, “Kudüs, Museviler açisindan Hz. Süleyman’in sehri, Hristiyanlar açisindan Hz. Isa’nin yasadigi ve çarmiha gerildigi sehir ve Müslümanlar içinse Ilk Kible ve Hz. Peygamberin Miraç’a çiktigi sehir olduguna 3 semavi dinin inananlari tarafindan da kutsal kabul edildigine, paylasilamayan hürmete layik bir sehir olduguna bugün ise Kudüs'te Yahudilerin disinda Müslümanlara yasam hakki verilmeyen kan ve gözyasinin sehrine dönüstürüldügüne vurgu yapildi.
“1917 de Ingilizlerin destegi ile baslayip 1948 Israil devletinin kurulmasiyla zulüm, baski ve haksizlik devlet oldu. Bugünse ABD’nin Müslüman Devletlerin arasinda bir koçbasi gibi destekledigi Israil devleti bir Terör Devletine dönüsmüstür. Hakikati söylemek gerekirse, sadece Müslüman toplumlar degil, Israil’in içinde ki Yahudilerin bile bir kismi, Batida ki Hristiyan toplumlarin içindeki bir bölümde Israil’in zulmüne dur demek için meydanlara iniyor, yüzbinlerce insan bu zulme karsi çikiyor. Dünyanin her yerinde Israil aleyhine protesto gösterileri ve basin açiklamalari yapilmasina ragmen, Israil'in Filistinli çocuklari, kadinlari, insanlari öldürmesini bütün dünya bir olsa sanki engelleyemiyor. Bu öyle bir durum ki; gözlerimizin önünde canli yayinda Israil, Filistin halkini öldürüyor. Bir halk yok oluyor, sanki tarih sahnesinden siliniyor. Ve her sey biz yasarken bizim gözlerimizin önünde oluyor. Israil’in Devlet terörüne sahit olmak ve bir sey yapamamak sanki bizim Insanligimizi öldürüyor. Bir insan nasil olurda haksiz yere hem de kendi vatanindan kendi evinden çikarilmak için öldürülür de bütün dünya bunu canli yayinda izledigi halde buna kayitsiz kalabilir. BIRLESMIS MILLETLERE RAGMEN –ISLAM ISBIRLIGI TESKILATINA RAGMEN -2 MILYAR MÜSLÜMANA RAGMEN, Israil’in Filistin halkina uyguladigi bu insanlik disi siddet baski ve zulüm nasil olabilir de 100 yildan beri devam edebilir. Sadece kinamak ve elimizden bir sey gelmemesi bizi insan yapan vicdanimizi sanki yok ediyor. Bütün dünyada her dinden ve her milletten milyarlarca insanin Israil’in Filistin halkina uyguladigi bu Devlet Terörü’nü kabul etmedigini görüyor, 100 yildan beri devam eden Israil’in zulmünün artik durmasi gerektigini ve Dünya’nin bir an önce bu zulmü durdurmak için bir seyler yapmasi gerektigine inaniyoruz. Aksi halde bu siddet gün be gün Dünya’yi yasanmasi daha zor bir yer haline getirecek. Birlesmis Milletler – Islam Isbirligi Teskilati gibi kurumlara hatta demokrasi, insan haklari, özgürlük, adalet gibi kavramlara da artik insanlarin güveni kalmayacak. Her ne kadar Israil’in karsisinda Filistin halki var ise de, Filistin ordusundan bahsetmek mümkün degil. Bu zulüm Israil tanklarina tas atan çocuklarin mücadelesi. Bu bir savas degil çünkü savas iki ordu arasinda olur. Bu Dünya’nin en gelismis silahlarina sahip askerlerine karsi sadece evlerini vatanlarini savunmak için sapanla tas atmaktan baska elinde bir sey olmayan Filistinli çocuklarin mücadelesi. Gerçek su ki; ABD gibi bazi devletler, Israil’in Filistin’lilerin tamamini ya öldürerek ya da zulümle Ürdün-Lübnan gibi ülkelere kaçmalarini saglayarak bu sorunu çözebileceklerini saniyorlarsa yaniliyorlar. Halklar degil ama batili devletlerin kendi isledikleri günahin bedelini, Israil’in Filistin halkina zulme sessiz kalarak mazlum Filistin halkina ödetmeye çalismalari kabul edilemez bir insanlik suçuna onlari ortak ediyor. Biz Bergamali Sivil Toplum Kuruluslari olarak Israil’in mazlum Filistin halkina uyguladigi bu Devlet Terörünü ve bu zulme sessiz kalan BATILI DEVLETLERI ve sadece kinamakla yetinen bu zulmü durdurmak için bir sey yapmayan BIRLESMIS MILLETLERI kiniyoruz. Aslinda herseye ragmen birçok farkli görüsten insani burada oldugu gibi bir araya getiren Ilk Kiblemiz Mescidi Aksa ve Filistin meselesi bizleri birlestirdigi gibi bütün Müslüman Halklarin ve Devletlerin birlestirmesi ne vesile olmasi için dua ediyoruz. Gerçekçi olmak gerekirse Birlesmis Milletler bünyesinde olmuyorsa Islam Isbirligi Teskilati öncülügünde Müslüman Toplumlarin Devletlerini zorlayarak bu sorunu çözecek somut adimlar atilmasini bekliyoruz. 100 yildan fazladir kan ve gözyasi akan mazlum Filistin halkinin acisina kulak verip artik bu zulmün durdurulmasini istiyoruz. Gerçekçi olmak gerekirse bu sorunu yine bir araya gelen Müslümanlarin gücü çözecektir. Çünkü; ne yazik ki, güçlünün hakli oldugu bir dünyada yasiyoruz ve o yüzden sonsözümüz; MÜSLÜMAN HALKLAR – MÜSLÜMAN DEVLETLER BIRLESIN” denildi.