CHP'DEN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ'NDE ES ZAMANLI AÇIKLAMA

 CHP Kadin Kollari Türkiye'nin 81 ilinde 8 Mart Dünya Kadinlar Günü ile ilgili basin açiklamasi yapti. Es zamanli yapilan basin açiklamasini CHP Aliaga Kadin Kollari Baskani Günes Atas okudu. 

Aliaga CHP ilçe binasinda gerçeklestirilen basin açiklamasina CHP'li kadinlar katildi.

Basin açiklamasini okuyan CHP Aliaga Kadin Kollari Baskani Günes Atas su ifadelere yer verdi; ”Yeryüzünde emekçi olmayan kadin yoktur. Kadinlarin üretim hayati içinde yer almalari insanlik tarihi kadar eskidir. 19. yüzyilda sanayi devrimi ile birlikte, yeni ve ucuz isgücüne ihtiyaç duyulmus ve böylece kadinlar ilk kez ücret karsiligi çalismaya baslamistir. O günlerden bu yana kadinlar, kadinin insan haklari için, esit ise esit ücret almak için, çalisma kosullarinin iyilestirilmesi için, insan onuruna yakisir sekilde yasayabilmek için grevlerle, direnislerle haksizliga ve ayrimciliga karsi mücadele veriyorlar.

Bundan 165 yil önce, 8 Mart 1857 tarihinde, Amerika Birlesik Devletleri’nde, 40 bin dokuma isçisi kadinin baslattigi grev, dünya tarihini degistirdi. Isveren tarafindan fabrikaya kilitlenen direnisçi kadinlardan 129’u, çikan yanginda yasamini kaybetti. Bu olay dünyanin her yerindeki kadinlarin haksizliklara karsi direnisini örgütledi, yasamlariyla bedel ödeyenlerin hak mücadelesi hiç unutulmadi.

1910 yilinda Kopenhag’da düzenlenen Ikinci Uluslararasi Sosyalist Kadinlar Konferansi’nda, Clara Zetkin’in önerisiyle, her yil bir günün, kadinlarin uluslararasi mücadele günü olarak kutlanmasi karari alindi. Böylece 8 Mart, Uluslararasi Emekçi Kadinlar Günü olarak benimsendi.

Bugün, canlariyla bedel ödeyen kiz kardeslerimizi anma günüdür.

Bugün, ugradiklari haksizliklari kabul etmeyerek kaderlerini degistirme iradesi gösteren bütün kadinlara saygi günüdür.

Bugün, esitsizliklere karsi dayanismayi yükseltme ve mücadele günüdür.

Degerli Basin Mensuplari,

Kadinlarin can simidi olan Istanbul Sözlesmesi’ni fesih eden Erdogan, geçen hafta Türkiye’de kadin cinayeti oraninin Avrupa ülkelerinden geride oldugunu söyledi. Su gerçegi hatirlatmak isteriz ki; 2021 yilinda 217’si süpheli olmak üzere 497 kiz kardesimiz katledildi. 497 bir sayi degildir; 497 evlattir, kardestir, annedir, hayattan koparilan canlardir. Biz tek bir kiz kardesimizin siddet görmesine, hayattan koparilmasina tahammül edemezken, 497 kadinin ölümü ile teselli olunmasina isyan ediyoruz.

Siddet uygulayip mahkemelerde bahanelerin arkasina siginan erkekler, iyi hal veya tahrik indirimleri ile ödüllendiriliyor. Kiz kardeslerimizin balkonlardan asagi atilmasina intihar kilifi verilmeye çalisiliyor. Katiller, cezasizlikla ödüllendiriliyor. 

Erdogan, israrli takibin suç olacagini açikladi; “cezasi da 6 ay ile 2 yil arasinda olacak” dedi. Oysaki Türk Ceza Kanunu’nun 96. maddesi israrli takibi de kapsayan sistematik siddet türleri için 2 ile 5 yil arasinda ceza öngörüyor. O halde ceza artisi yok, indirimi var!

Gün artik kanunlari degil, iktidari degistirme günüdür. Mevcut yasalar etkin sekilde uygulansa, adalet yerini bulacaktir. Bir kez daha sesleniyoruz: Yasalara dokunma, uygula!

Degerli Basin Mensuplari,

Bir diger hayati sorunumuz da issizlik. Peki, ülkemiz kadin istihdaminda nerede? Türkiye’de her üç kadindan sadece biri çalisma hayatinin içinde yer aliyor. Ülkemizin en issiz kesimi genç kadinlar, en yoksul kesimi ise yasli kadinlar. Türkiye Devrimci Isçi Sendikalari Konfederasyonu Arastirma Merkezi’nin verilerine göre, her 100 kadindan sadece 17’si kayitli ve tam zamanli istihdamda yer aliyor. Yani kadinlar çalisma hayatina katilabilse bile daha güvencesiz çalisiyor. Kadinlar ayni isi yapan erkege kiyasla daha düsük ücret aliyor. TÜIK’e göre bile kadinlarla erkekler arasindaki ücret farki yüzde 15,6. DISK-AR’in raporuna göre bu fark yüzde 20.7. Kadinlarin sendikalasma orani ise sadece yüzde 10.

Degerli Basin Mensuplari,

Mevcut tablo karanlik olsa da bizler asla karamsar degiliz. Toplumsal cinsiyet esitsizligi bir demokrasi sorunudur. Bizler, ilk seçimlerden sonra dostlarimizla birlikte cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandirmakta kararliyiz. Ülke sorunlarinin tek bir kisinin karariyla çözülemeyecegini yasayarak, bedelini çok agir ödeyerek gördük. Bu nedenle Güçlendirilmis Parlamenter Sistem ile temel hak ve özgürlüklerin güvence altina alindigi, düsüncelerin özgürce ifade edildigi, din ve vicdan özgürlügünün, basin özgürlügünün, kadin haklarinin, çocuk haklarinin, çevre haklarinin tam anlamiyla korundugu özgürlükçü bir sistem insa edecegiz. Kadinlarin, çocuklarin, gençlerin ve tüm vatandaslarin gelecege umutla baktigi, toplumsal baris ve huzurun tesis edildigi mutlu bir ülkede yasamak,  hepimizin hakkidir. Bu amaçla bütüncül politikalar üreterek, çogulcu ve katilimci demokrasiyi insa edecegiz.

Kadina yönelik siddeti durdurmakta kararliyiz. Iktidara geldigimizde ilk bir hafta içerisinde Istanbul Sözlesmesi’ni uygulamaya koyacagiz. Uluslararasi sözlesmeleri ve ulusal mevzuat hükümlerini etkili sekilde uygulayacagiz. Kravat takti, efendi durdu diyerek yapilan indirimleri kaldiracagiz. Faillere caydirici cezalar verilmesini, cezalarin seçenek yaptirimlara çevrilmemesini, infazinin derhal uygulanmasini saglayacagiz.

Ittifak olarak su konuda da mutabikiz; egitimde güçlü reformlar gerçeklestirecegiz. Ilkokul birinci siniftan itibaren egitim müfredatina insan haklari ve kadin-erkek esitligi dersleri koyacagiz. Kiz çocuklarinin egitim hakkini güvence altina alacak ve bu hakka erisimin önündeki tüm engelleri tek tek kaldirilacagiz.

Alti liderin imzaladigi “Güçlendirilmis Parlamenter Sistem” mutabakatinda, kadin istihdamiyla ilgili de önemli politikalar var. Esit ve adaletli bir çalisma hayati için kadinlarin güvenceli çalismasi, esit ise esit ücret almasi, is-özel yasam dengesinin kurulmasina yönelik, uluslararasi standartlar dogrultusunda, gerekli düzenlemeleri yapacagiz.

Kisacasi; bu ülkede kadinlarin esit, adil, tok, güvende ve özgürce yasadigi bir düzeni hep beraber kuracagiz. Kadinlar ve erkekler dayanisma içinde mücadele ettikçe, hayat esitlige dogru akacak.

Kutlu olsun 8 Mart Dünya Emekçi Kadinlar Günümüz!

Dayanisma olsun, yasam dolsun, dünyaya baris getirsin…”