“Türkiye için tarim stratejik bir öneme sahiptir. Pandemi süreci ile birlikte tarimin ve çiftçilerin önemi daha artmistir. Ne yazik ki çiftçilerimiz hak ettigi yerde degildir.
Çiftçilerimiz emeginin karsiligini almali ve refah içinde üretime devam etmelidir.
Bu ülkenin 84 milyon vatandasini besleyen, reel ekonomisini sürdürmek için girdi tedarik eden, salgin ve iklim krizi tehditleri altinda üretimini sürdürmeye çalisan, meslegine sahip çikan çiftçilerimizi kosulsuz sartsiz destekliyoruz.
Gelecegimizin güvencesi çiftçi varligimizi, çiftçimizin sahip oldugu bilgi birikimini kaybetmek istemiyoruz.
Maalesef, 3 milyon hektar tarim alanini kaybettik, kaybetmeye devam ediyoruz. Çiftçi sayisi azaliyor. Çiftçi yasi ortalamasi 55’e dayanirken, gençleri tarimda tutamiyoruz. Çiftçinin borç yükü son 5 yilda yüzde 92 oraninda artti. Artan borçlanma ve takibe düsme oranlari alarm veriyor.
Maliyet ve ürün fiyatlari arasindaki makas daralirken, kar oranlari düserken, çiftçiler kendi emegini hesaba katmadan zarar ederek üretime devam ediyorlar.
Çiftçilerimiz hiç olmadigi kadar yoksul, yalniz ve yorgun.
Ülkemizin ise onlara hiç olmadigi kadar ihtiyaci var. Salgin günlerinde, temiz, yeterli ve çesitli gidayi üretme gücümüzün olmasi, gida egemenligimizin saglanmasi en kritik konu. Bunun tek teminati ise çiftçilerimiz.
Türkiye’nin tarimsal potansiyeli, lojistik avantajlari ve çiftçi varligi ile önemli bir üretim merkezi ve rekabet gücü yüksek bir ticari aktör haline gelmesini hedefliyorsak çiftçilerimizin yaninda olmaliyiz, onlara sahip çikmaliyiz.
2006 yilindan bu yana, yasa geregi milli gelirin yüzde 1’i oraninda verilmesi gereken ancak verilmeyen destekler nedeniyle alacakli olan çiftçilere borcumuzu ödeme zamani. Çiftçimize soluk aldiracak acil destek paketi hazirlanmasi elzemdir.
Çiftçimize etkin üretim kararini almasini, üretim, hasat ve pazarlama süreçlerini iyilestirmesini, beceri ve bilgisini gelistirmesini, mesleki egitim ve standartlara ulasmasini saglayacak modeller gelistirilmesi önem arz etmektedir.
Çiftçilerin ekonomik ve sosyal refah düzeyine erismeleri ve üretmeye devam etmeleri için tüm halkimizi çiftçilerimize destek olmaya çagiriyoruz.
Unutmayalim; Çiftçi yoksa gida yok, çiftçi yoksa hayat yok.”
