Istanbul’da yasayan 38 yasindaki Ilona Özbay, bundan tam 20 yil önce Hepatit B virüsüne yakalandi. Zaman içinde hastaligin ilerlemesiyle kronik karaciger yetmezligi hastaligi gelisen genç kadin için nakil karari alindi. 12 yil ayni yastiga bas koydugu esi Burak Özbay, genç kadin için ameliyat masasina yatti. Burak Özbay’dan alinan karaciger parçasi, esi Ilona Özbay’a nakledildi. Yillar sonra sagligina kavusan Özbay, “Çok korktum ama esim ‘sakin ol ben varim’ dedi. Hayatimi kurtardi, çok mutluyum” diye konustu.
Moldova’da dünyaya gelen Ilona Özbay, bundan tam 20 yil önce Hepatit B virüsü ile karsilasti. Okulun basketbol takiminda yer alan aktif olarak sporla ilgilenen genç kadin sikâyetlerinin artmasi sonucu sporu birakti. Uzun süre memleketinde ilaç tedavisi gören Özbay, 12 yil önce Türkiye’de Burak Özbay ile hayatini birlestirdi. Iki çocuk annesi genç kadin, yillar içinde tekrar sporla ilgilenmeye ve kick boks yapmaya basladi. Ilona Özbay, halsizlik, sararma sikâyetlerinin tekrar baslamasi sonucu solugu hastanede aldi. Yapilan tetkiklerde genç kadinin kronik karaciger yetmezligi (siroz) hastaligi gelistigi belirlendi. Esi Burak Özbay, hiç vakit kaybetmeden esi için ameliyat masasina yatma karari aldi. Genç adamdan alinan karaciger, Genel Cerrahi Uzmani Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp ve ekibi tarafindan gerçeklestirilen operasyonla Ilona Özbay’a nakledildi ve genç kadin yillar sonra sagligina kavustu.
Unutkanlik, nefes darligi, yürüme güçlügü sikayetleri oldugunu anlatan Ilona Özbay, “Hastaliga yakalandigimda 18 yasindaydim, 6 ay içinde sararmalarim basladi, gözlerim sarardi, kasintilarim basladi. Ne olduguna anlam veremedim. O yillarda kolejin basketbol takimindaydim. Sporla ilgilendigimden sikayetleri önemsemedim. Antrenörüm 'sen eski gücünü kaybettin' diyerek beni hekime yönlendirdi. Hastanede yapilan kan tahlili sonrasi Hepatit B teshisi konuldu. Tedavilerle hastalik kontrol altina alindi. Birkaç sene önce kick boks yapmaya basladim. Bu agir bir spor oldugundan sikâyetlerim iyice artmaya basladi. O zaman hepatit B virüsünün siroza yol açtigini fark edildi. Doktorlar ‘Sporu birakmalisin’ dediler ve birakmak zorunda kaldim. Yasadigim en büyük sorun unutkanlik, nefes darligi, yürümede güçlüktü. Ameliyat öncesi strese girdim. Nereden donör bulacagim diye düsündüm. Çok korktum ama esim ‘sakin ol ben varim kan gruplarimiz uyumlu sana ben karacigerimi verecegim’ dedi. Dünyalar benim oldu” diye konustu.
12 yildir ayni yastiga bas koydugu esinin sagligina kavusmasina çok mutlu oldugunu anlatan Burak Özbay ise, “Gelinen bu nokta bizim için sürpriz degildi. Çünkü biz bu zorlu süreci 10 sene boyunca esimle beraber yasadik. Dolayisiyla biz hangi noktaya gelecegimizi biliyorduk. Bunun için neyin gerekli oldugunu biliyorduk. Benim verici olarak uygun oldugumu da biliyordum. Süreç yaklastikça biz buna hazirdik. Duydugumuzda üzüldük ama nakil imkânimiz oldugu için mutluyduk. Organ bagisi konusunda hiç düsünmedim. Öyle bir sürece girdiginizde ayni yastiga bas koydugunuz insan için bunu yapmak zorunda hissediyorsunuz kendinizi ve bundan gurur duyuyorsunuz. Ben de bunun gururunu yasiyorum. En önemlisi esimin sagligina kavusmasi ve iyi olmasi da beni mutlu ediyor” ifadelerini kullandi.
Karaciger yetmezliginin en önemli belirtisinin karinda sislik, vücutta morarma, bazen agizdan kan gelmesi, halsizlik ve yorgunluk oldugunu belirten Yeditepe Üniversitesi Kosuyolu Hastanesi Genel Cerrahi, Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmani Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, “Hastamiza yapilan tahlillerde hepatit B, buna bagli kronik karaciger yetmezligi diger adiyla siroz teshisi konuldu. Daha sonra sirozun evrelemesi yapildi. Evreleme sonrasinda ileri safhada bir siroz oldugunda hayatini devam ettirmesi için karaciger nakline karar verdik. Hastaya canli vericiden nakil planlandi karaciger esinden alindi. Karaciger nakli hem kadavra hem canli bireylerden yapilabiliyor. Kadavra bagisi konusunda hassasiyetin altini çizmemiz gerekiyor. Toplumda ne kadar çok kadavra bagisi olursa canli vericili karaciger ihtiyacimiz o kadar az olacaktir. Ne yazik ki ülkemizde kadavra bagisi istenilen düzeyde olmadigi için hastamiza da canli vericili karaciger nakli yapildi. Esinden karaciger alinarak nakil gerçeklestirildi” degerlendirmesinde bulundu.
Hepatit B asisinin hastaliktan koruyucu en önemli faktör oldugunu belirten Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, “Günümüzde en güncel konu koronavirüs asilari. Ama hepatit B ile ilgili asilama çok önceden beri biliniyor. Hepatit B asisi hastalarimizi hem kronik karaciger yetmezliginden yani sirozdan koruyor, hem de yakinlarini koruyor. Hepatit B asisi oldugunda 2 kisinin de ameliyattan korunmasi saglanabiliyor. Eger hastayi koruyamazsak 15-20 yilda hastalik ilerleyip siroza dönüyor. Tedavi edilmediginde sonrasinda da karaciger kanseri ortaya çikiyor. Ülkemizde kronik karaciger yetmezligi (siroz) un en önemli nedeni hepatit B ve bunun engellenmesi asilanma ile mümkün” ifadelerini kullandi.
Ülkemizde çocuklarin okullarda hepatit B asisi oldugunu anlatan Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, kan tahlili ile bunun tespitinin mümkün oldugunu hatirlatti. Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, “Asi programinin baslamasi daha yeni, yani 15-20 yillik bir süreç. 30 yasindaki birisi hepatit B asisini olmamis olabilir. Bu kisi hepatit B virüsü ile karsilasirsa o hastalik siroza dönebilir. Çok basit bir kan tahlili ile herhangi bir saglik merkezinde hepatit B'ye karsi antikorunuzun olup olmadigini test ettirebilirsiniz. Antikorunuz yoksa asilanmaniz sirozdan korunmaniz adina yapacaginiz en dogru sey olacaktir. Daha önce asilandiysaniz ve antikorunuz düstüyse tekrar asilanmaniz gerekecektir” dedi.
Ülkemizin hepatit B haritasina dikkat çeken Prof. Dr. Kayaalp, “Cografi olarak biraz farkli; dogu ve güneydoguda biraz daha fazla ve yüzde 10'lara ulasiyor. Genel olarak yüzde 5 civarinda bazi bölgelerde ise yüzde 7. Ancak sonuca baktigimizda karaciger nakli gerektiren hastalarin yarisi hepatit B nedeniyle nakil ihtiyaci duyuyor. Eger bu kisileri asiyla korursak nakil sayimiz yariya düsecek” dedi.