COVID-19 KOAH Hastalarini Etkiledi

Philips, Dünya Kronik Obstrüktif Akciger Hastaligi (KOAH) Günü özelinde yaptigi arastirma ile solunum sistemi sagligina ve KOAH hakkindaki küresel çapli degisimlere dikkat çekiyor.

Arastirma, KOAH hastalarinin aldiklari saglik hizmetinin ve tedavileriyle yakindan ilgili kisilerin COVID-19’dan etkilendigini dogrularken; COVID-19’un

KOAH hakkinda farkindaligi da arttirdigini gösteriyor.

Amsterdam, Hollanda – Saglik teknolojilerinde küresel bir lider olan Royal Philips (NYSE: PHG, AEX: PHIA), Dünya KOAH Günü ile ilgili ilk arastirmasinin sonuçlarini paylasti.

Philips bu arastirmayla Çin, Hindistan, Rusya ve Amerika Birlesik Devletleri’nde 4000’den fazla yetiskinin görüslerini alarak “Kronik Obstrüktif Akciger Hastaligi (KOAH)” gibi solunum yolu hastaliklari ile ilgili küresel çaptaki farkindaligin tespit edilmesini hedefliyor. Arastirmada COVID-19’un solunum sistemi sagligi ile ilgili genel algilari nasil etkiledigi yer alirken, ankete verilen yanitlar solunum sistemi sagligini iyilestirme konusunda atilan adimlarin arttigina isaret ediyor. Arastirma sonuçlarina göre; COVID-19, KOAH hastalari ve hasta yakinlari için daha önce görülmemis zorluklari getirirken, hastalikla ilgili farkindaligi artirdi ve KOAH hastalarinin alternatif bakim seçeneklerine yönelmesini sagladi.

Philips Baglantili Saglik Teknolojileri Is Birimi Baskani Huiling Zhang, “COVID-19 ile birlikte solunum sistemi sagligi tüm dünyada gündelik hayatta konusulan önemli bir konu hâline geldi” dedi.

Zhang degerlendirmesini su sekilde sürdürdü: “KOAH dünya çapinda milyonlarca insani etkilemesine ragmen kalp hastaligi gibi kronik vakalar kadar çok konusulmuyor. Bu arastirmayi, KOAH hastalarinin her gün yasadigi strese ve zorluklara isik tutmak için yaptik. Içinde bulundugumuz dönemde bu zorluklar ve stres iyice artmis durumda. Arastirma sonuçlarina göre, solunum sistemi sagligi ve bunu gelistirmek için atilan adimlar hiç olmadigi kadar öncelikli hale gelirken, COVID-19’un etkileri özellikle KOAH hastalari tarafindan oldukça çok hissediliyor.”

COVID-19 ile birlikte KOAH hastalarinin karsilastigi sorunlar

COVID-19, KOAH hastalarinin ihtiyaci olan saglik hizmetlerine erisimini etkiledi. KOAH hastalarinin %56’si COVID-19’un KOAH tedavisi almalarini zorlastirdigini söylerken, %58’i ise COVID-19 süresince hastaliklariyla basa çikma durumlarinin onlari çok yordugunu belirtti. Hastalarin %68’i, kronik hastaliklari nedeniyle COVID-19 sürecinde daha fazla endise duyduklarini söyledi. COVID-19, KOAH hastalarinin evde bakimini üstlenen aile üyelerini de zorlarken, bu kisilerin %79’u COVID-19 ile birlikte KOAH hastasi olan yakinlarinin evdeki bakimina eskisinden çok daha fazla özen gösterdiklerini dile getiriyor.

KOAH farkindaligi artiyor ancak edinilen bilgiler arasinda da ciddi farkliliklar var

COVID-19, KOAH hastasi olan yaklasik 65 milyon insan için bireysel endiseleri arttirsa da dünya çapinda bu kronik rahatsizliga yönelik farkindaligi da artirdi. COVID-19 öncesine kiyasla su anda her bes kisiden yaklasik üçünün KOAH hakkinda daha fazla bilgi sahibi oldugunu belirten arastirma, bu durumun COVID-19’a bagli olarak solunum sistemi hastaliklari konusundaki bilgilendirmenin artmasiyla ilgili olabilecegini ortaya koydu. COVID-19’dan önce arastirmaya katilanlarin %52’si KOAH hakkinda bilgi sahibi oldugunu belirtirken bu sayi su anda %72’ye çikmis durumda.

Solunum sagligina önem ve tele-saglik hizmetlerine ilgi artiyor

Arastirmaya katilanlara göre, COVID-19’un basindan beri yüz yüze saglik hizmetleri ile ilgili endiseler artarken tele-sagliga olan talep de yükseliste. Tele-saglik hizmetleri özellikle genel muayene (%56 ile %62 arasi), kronik saglik sorunlari ile ilgili rutin kontroller (%57 ile %64) ve yeni bir saglik sorununu ele alma (%57 ile %63) amaciyla tercih ediliyor. Bu artis sasirtici bir sekilde KOAH olmayan nüfus arasinda daha yaygin. Bu kisilerin %55’i COVID-19 öncesinde kronik bir saglik durumu için tedavi almak üzere tele-sagligi tercih etmeye istekli oldugunu belirtirken, su an bu oran %62. Ayrica, KOAH hastalari COVID-19 sebebiyle kendi durumlarini yönetmek için daha iyi yollar aradiklarini belirtiyorlar (%75).