Fazla kilolardan kurtarmayi ve incecik bir görüntüye kavusturmayi vadeden sok diyetler, depresyon, halsizlik, konsantrasyon bozuklugu, saç dökülmesi, safra tasi olusumu ve kalp sagligini olumsuz etkileyebilecek ciddi saglik sorunlarina yol açabiliyor. Toplumda dogru sanilan bazi yanlis diyet uygulamalari da sagligi olumsuz etkileyebilirken, kilo verememe konusundaki kaygilari da artiriyo.r” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmani Ezgi Hazal Çelik, toplumumuzda diyet hakkinda dogru bilinen 7 yanlisi anlatti, önemli uyarilar ve önerilerde bulundu.
Limonlu su içmek vücudunuzdaki toksinleri atmaniza yardimci olmaz, yag yakmaz ve vücudunuzu alkali yapmaz! Sadece günlük su tüketimi ve C vitamini aliminizin artmasini saglar. Kendiniz için iyi bir sey yapiyor hissi verdigi ve gün içinde iyi bir motivasyon sagladigi bir gerçek. Eger böyle bir rutininiz varsa ve herhangi bir mide rahatsizliginiz yoksa devam edebilirsiniz. Ancak düzenli tüketimde gün içinde disleriniz aside maruz kaldigi için zamanla dis minelerinize zarar verebilecegini unutmayin.
Herhangi bir karisim tüketerek zayiflanabilecegine olan inanis arttikça farkli formlarda tüketebilecegimiz birçok alternatif olusmaya basladi. Bunlar evlerimizde yapabilecegimiz tariflerin yani sira ticari olarak “ögün yerine geçen” birçok smoothie seklinde de karsimiza çikiyor. Oysa istah sinyalleriniz için önemli bir faktör olan çignemeyi göz ardi etmek dogru olmadigi gibi, blenderdan geçen yiyeceklerin lif orani, vitamin ve minerallerinin kaybolmasina yol açiyor. Üstelik bu tip beslenme modelleri birçok insan için sürdürülebilir degildir. Kilo vermek için bir süre disinizi sikabilir ve sivi formda ögün tüketmekte zorlanmayabilirsiniz ancak peki ya sonra? Zayiflattigini düsündügünüz ve çogunlukla saglikli diye etiketlenen bu içecekler kalori aliminizin kontrolsüz olmasina neden olabilir ve sizi hedeflediginiz agirlik kaybindan uzaklastirabilir.
Karbonhidratlar vücutta su ile birlikte depolanir. Karbonhidrat depomuz olan glikojen bir insanda ortalama 500 gr kadardir. Uzun süre düsük karbonhidratli beslenmek bu depolarin bosalmasina yol açar. Dolayisiyla azalan glikojen deponuzla birlikte karbonhidrati depolarken kullanilan suya da ihtiyaç olmadigindan tartiya hizla yansiyan bir kilo kaybi görürsünüz. Burada kaybedilen kilonun beslenme planiniza karbonhidrati yeniden eklediginizde geri dönecegi göz ardi edilmemelidir. Diyette alinan karbonhidratin türü oldukça önemli. Basit seker, basit seker içeren ve beyaz un ile yapilan yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Ancak enerji gereksinimimize uygun, protein, kompleks karbonhidrat ve yag oranlari dengeli bir diyet ile kilo verme sürecini yönetebilirsiniz.
Hedeflenen kiloya ulasincaya kadar günlük ne kadar kalori aldiginiz elbette önemli. Ancak tek basina aldiginiz kalori miktarini hesaplamak dogru bir davranis degisikligi olmadigi gibi, kalici kilo kaybini getirmez. Burada bilmemiz gereken en önemli nokta, her kalorinin esit olmadigidir. Tüm kalorilerin ayni miktarda enerjiye sahip oldugu dogrudur ancak insan vücudu yalnizca kalori degil molekül sayar bir yapidadir. Yiyecek tercihleriniz, neyi, ne kadar yediginizden daha önemli olabilir. Bu nedenle kilo verme sürecinde yalnizca kalori alimina takilmadan, her besin grubundan yeterli, dengeli ve çesitlilik saglayarak beslenmek önemlidir.
“Çayimi kahvemi sekersiz içemiyorum ama esmer seker kullaniyorum.” diyenlerdenseniz ikisi arasinda küçük farklar olmasi disinda esmer sekerin saglik üzerine etkileri beyaz sekerden pek farkli degil. Beyaz seker elde etmek için islem sirasinda çikarilan melaslar, esmer seker elde etmek için yeniden ekleniyor. Esmer seker önemsiz denilebilecek miktarlarda mineral ve vitamin içerse de bu esmer sekerin daha iyi oldugu anlamina gelmiyor. Kisacasi her ikisi de seker ve renginin koyu olmasi esmer sekeri ‘diyet dostu’ yapmiyor. Özellikle ülkemizde tüketimi yüksek miktarlarda olan çay ve kahveye eklenen sekeri tüketmemek günlük basit seker aliminizla birlikte kalori aliminizi da düsürerek kilo verme sürecinizi desteklemekle kalmayip sagliginiz üzerine oldukça olumlu etkileri olan bir davranis degisikligini beraberinde getirecektir.
Su süphesiz en saglikli içecek. Besinlerin sindirim, emilim ve hücrelere tasinmasi; zararli atiklarin vücuttan uzaklastirilmasi gibi birçok metabolik süreç için elzem olan su, gün içinde yeteri kadar tüketilmediginde kilo verme sürecini de yavaslatabilir. Vücut susuz kaldiginda sindirim enzimleri ve bagirsaklar yavaslayarak kilo artisina neden olabilir. Gün içinde tükettiginiz çay, kahve, bitki çayi gibi içecekler su aliminiza katki saglar ancak her zaman olacagi gibi kilo verme hedefiyle basladiginiz süreçte de dogrudan su tüketmeniz daha faydali olacaktir. Saglikli yetiskin bir birey kilosu basina 30-35 ml, ortalama 2-2.5 litre su tüketmelidir.
Beslenme ve Diyet Uzmani Ezgi Hazal Çelik “Kahveye çesitli yaglar ekleyerek içmek son zamanlarda siklikla duydugumuz ve birçok kisinin yaptigi bir uygulama. Sekersiz kahve ölçülü tüketildiginde içerdigi kafein miktarina bagli olarak metabolizmayi hizlandirir ve istah üzerine etkileri ile kilo verme sürecini destekler. Ancak kahveye hindistancevizi yagi veya tereyagi eklemek bir bardak kahveden alacagimiz enerjiyi arttirmanin yani sira düzenli olarak fazla miktarda doymus yag tüketimine yol açarak zamanla kolesterol seviyelerinin yükselmesine neden olabilir. Kilo vermeniz ve yag yakmanizdaki temel prensip gün içindeki enerji dengesinde harcanan kalorinin alinan kaloriden fazla olmasi yani kalori açigi olusturmanizdir.” diyor.