Tüm çiftçilerimiz sunu bilsinler; kisa bir süre sonra iktidara geldigimizde, hizla disa bagimli bu politikalari sonlandirip, iklim krizinin bilincinde olarak uygulayacagimiz politikalarla, verimli Anadolu topraklarinda sürdürülebilir tarimi hâkim kilacak, yerli üreticiye yatirim yapacak ve tarimdan zenginlik üretecegiz. Çünkü üretim ideolojik bir anlayis, politik bir durustur” dedi.
‘Kendi hatalarini yüklemek için soganin cücügünden bile lobi yaratiyorlar!’
Gida fiyatlarindaki fahis fiyatlara deginerek, iktidarin üretim politikalarini elestiren CHP’li Bakan, “Siz tarimda üretim planlamasi yapmazsaniz, tarim alanlarinin daralmasinin bizzat sebebi olursaniz, gübre ve mazot basta olmak üzere çiftçinin üretim yapmasini engelleyen yüksek girdi fiyatlarina çözüm bulamazsaniz, üreticiyi tesvik etmez tamamen disa bagli bir politika izlerseniz; tarladan sofraya kadar olan sürecin hiçbir asamasini dogru yönetemezsiniz. Sonra market raflarda etiket kovalarsiniz, patates sogan deposu basip kendi hatalarinizi yüklemek için soganin cücügünden bile lobi yaratirsiniz” dedi.
‘Dolar düsüyor, yem yükseliyor’
CHP Izmir Milletvekili Murat Bakan sözlerini su sekilde sürdürdü: “Izmir’de her seye ragmen topragindan vazgeçmeyen, bir sekilde ekip biçen üreticiler bana ulasiyor, içinde bulunduklari çikmazi anlatiyorlar. Bir yandan Koronavirüs, diger yandan iklim krizinden kaynaklanan kuraklik, ani yagislar, degisen ekim ve hasat zamanlari, öte yandan ekonomik krizden dolayi artan maliyetler, tarlalarda kalan ürünler… Üretici için her zamankinden daha zor zamanlar yasaniyor. Izmir Torbali’dan bir üreticinin söylediklerini birebir aktariyorum: ‘Sayin vekilim marketlerdeki yagi, zeytini, sekeri denetliyor fakat yilbasindan bu yana 100 liralik gübre 160 lira oldu. Hala da yükselmeye devam ediyor. Bunu denetleyen yok. Dolar düsüyor, yem yükseliyor. Bizim halimiz ne olacak?’ Tarim Bakani sayin Bekir Pakdemirli’nin yanitlamasi istemiyle yazili bir soru önergesi verdim ve döviz düserken yem fiyatlarinin yükseliyor olmasini açiklamasini istedim. Ayrica sürdürülebilir tarim, gida güvenligi, tarimdaki yüksek maliyetlerin düsürülmesi konularinda sordugum sorulara da yanit bekliyorum. Iktidarlarini kaybetmeden bu sorulara tatmin edici bir yanit verebilirler mi, çiftçinin sorunlarini çözebilirler mi? Umudum yok... Ama tüm çiftçilerimiz sunu bilsinler; kisa bir süre sonra iktidara geldigimizde, hizla disa bagimli bu politikalari sonlandirip, iklim krizinin bilincinde olarak uygulayacagimiz politikalarla, verimli Anadolu topraklarinda sürdürülebilir tarimi hâkim kilacak, yerli üreticiye yatirim yapacak ve tarimdan zenginlik üretecegiz. Çünkü üretim ideolojik bir anlayis, politik bir durustur.”