Üsküdar Üniversitesi NPISTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmani Doç. Dr. Emel Sari Gökten, çocuklarda olumlu davranislari pekistirmenin yöntemleri ile ilgili ailelere önemli tavsiyeler paylasti.
Çocuklar dogru davrandiklarinda takdir edilmeli
Çocuklarda olumlu davranislari pekistirmenin dogru davrandiklari zamanlarda tanimlayici takdir almalarina bagli oldugunu vurgulayan Doç. Dr. Emel Sari Gökten, “Anne ve babalar çogunlukla çocuklarinin olumsuz davranislarindan yakiniyor ve bunlari nasil azaltacaklarini ögrenmek istiyorlar. Olumsuz davranislarindan yakinildigi zaman ilk önce yapilmasi gereken, çocugun olumsuz davranisi yapmayip daha dogru davrandigi zamanlari takip etmektir.” dedi.
Ebeveynlerin yakindiklari davranislarin olumlu versiyonunu gördüklerinde söz konusu davranisi takdir etmeleri gerektigini belirten Doç. Dr. Emel Sari Gökten, “Çünkü biliyoruz ki çocuklar takdir, övgü ve ödül gibi olumlu geri bildirimler aldiklari davranislari tekrar yapmaya daha egilimlidir. Tekrar edilen olumlu davranislar ise olumsuz davranislarin görülme sikligini azaltiyor.” ifadelerini kullandi.
Çocuklar emekleri ve çabalari için takdir edilmeli
Doç. Dr. Emel Sari Gökten, “Tanimlayici takdir dedigimizde, tam olarak neyi övdügümüzü çocugun anlamasindan bahsediyoruz” diyerek sözlerine söyle devam etti:
“Tanimlayici takdirde ‘Ben söylemeden odani toparlayip temizledigin için tesekkür ederim’, ‘kardesinle böyle güzelce oyun kurup oynadiginiz için size bravo’ gibi cümleleri örnek gösterebiliriz. Anne ve babalar sadece ‘aferin’ ya da sadece ‘tesekkürler’ dediginde çocuk tam olarak neyin bu övgüyü aldigini anlamayabilir. Takdir ve övgü dendiginde bazi ailelerin ‘sen çok zekisin, çok çaliskansin, sen herkesten güzelsin’ gibi etiketlemeye yönelik cümleler kurduklarini görüyoruz. Çocuklari överken sahip olduklari fiziksel ya da bilissel özellikleri vurgulayarak degil, onlarin gösterdikleri emegi, çabayi ve dogru davranisi övmeliyiz.”
Bilissel özelliklere dayali övgüler zarar verebiliyor
Fiziksel ya da bilissel özelliklere dayali bir övgünün çocukta ‘ben zaten zekiyim, ben herkesten akilliyim’ gibi benlikle ilgili degerlendirmelere ve kafa karisikliklarina yol açacagina dikkat çeken Doç. Dr. Emel Sari Gökten, “Bazi çocuklar o kadar çok bu yakistirmalari duyarak büyürler ki kendileri ile ilgili gerçekçi olmayan ya da zaten çok zeki olduklarini düsünmeye basladiklari için çalismaya gerekli olmadigi yönünde yanlis algilara sahip olmaya basliyorlar. Bu da çocugun kendi kapasitesini kullanma, çalisma ve emek verme azmini engelliyor.” dedi.