Egitim-Bir-Sen Izmir 1 Nolu Sube Baskani Ali Kaya, genel egitim gündemi ve 2020-2021 egitim-ögretim yili birinci döneminin tamamlanmasi ile ilgili olarak yazili bir açiklama yapti.
Mesajinda yariyil tatilinde okullarin yüz yüze egitime geçirilmesi için somut düzenlemeler yapilmasi gerektiginin altini çizen Baskan Kaya ayni zamanda ögretmenlerin il içi ve iller arasi yer degisikligi taleplerinin karsilanmasi, en az 60 bin ögretmen atamasi yapilmasi, ögretmenlik meslek kanunun çikarilmasi, unvan degisikligi sinavlarindaki belirsizligin giderilmesi ve sözlesmeli ögretmenlik uygulamasina son verilmesi gerektigine de belirtti.
“2020-2021 egitim-ögretim yili birinci dönemi, egitimde her geçen gün telafisi daha da zor olacak kayiplar olusturarak, ögretmenlerin fedakârliklari, çogu zaman egitim kurumu yöneticilerinin kullanmis oldugu inisiyatifler dogrultusunda tamamlandi. Salgin nedeniyle büyük oranda uzaktan egitim yöntemiyle gerçeklestirilen birinci yariyilin sonunda objektif bir ölçme-degerlendirme yapmak, basari notu takdir etmek mümkün olmadi.
Okullar ögrencisiz, ögretmenlerimiz siniflarindan uzakta, kendileri açisindan mesakkatli bir egitim-ögretim sürecini geride biraktilar.
Dünyayi etkisi altina alan koronavirüs salginindan en fazla etkilenen alanlardan biri de egitim-ögretim oldu. Yüz yüze egitime ara verilmesi gibi, salginla mücadele konusunda alinmasi zorunlu ve kaçinilmaz kararlar, egitim-ögretimin her asamasi ve kademesine ne yazik ki telafisi zor zararlar vermistir, hâlâ da vermeye devam etmektedir. Hayatin her alanda normallesmesi için, salginin sona erdirilmesi adina alinan tedbirlere uyulmasi hepimizin sorumlulugudur. Bu süreçte olusan ögrenme kayiplarinin telafisi, yüz yüze egitime geçilebilmesi için normallesme gerekli ve zorunludur.
2020-2021 egitim-ögretim yili salginla mücadele tedbirleri kapsaminda 31 Agustos tarihinde TRT EBA, EBA ve canli dersler kullanilarak uzaktan egitim yoluyla baslatildi. Yüz yüze egitim, ana siniflari ve birinci siniflar için 21 Eylül’de basladi. 12 Ekim tarihinden itibaren ilkokullar, köy okullari, 8 ve 12. siniflar, lise hazirlik siniflari ile özel egitim ögrencileri için; 2 Kasim tarihinden itibaren ise 5 ve lise 9. siniflarda yüz yüze egitime geçildi. Ancak salginin yeniden artis göstermesi üzerine ilk ara tatil sonrasi 23 Kasim tarihinden itibaren uzaktan egitim baslatildi.
Salgin sürecinde egitim yönetiminde kararlar zamaninda alinmali, süreç içerisinde alinan farkli kararlar egitim çalisanlarini belirsizlik içerisinde ve zor durumda birakmamalidir. Ikinci dönem bu tür kararsizliklara ve çeliskilere düsülmemelidir. Bakanligin egitim paydaslariyla istisare hâlinde olmasi, merkez ve tasra teskilatlari arasinda güçlü koordinasyon kurmasi zorunludur. Zor sartlarda birçok seyden mahrum olarak sürdürülmeye çalisilan egitim faaliyetlerinin verimliliginin ve niteliginin artirilmasi için istisareyle uygulanabilir net kararlarin alinmasi önemlidir.
Bu süreçte egitim-ögretim, TRT EBA kanallari ve EBA platformu basta olmak üzere uzaktan egitim araçlariyla sürdürülmüstür. Ancak canli ders veya EBA TV erisiminde bölgesel ve yöresel esitsizlikler ile ayni egitim kurumundaki ögrenciler arasinda dahi var olan esitsiz derse katilim imkânlari, merkezî planlamanin göremedigi sonuçlar üretmistir. Bu olumsuz duruma ragmen, ögretmenlerimizin ögrencilerin egitimde geri kalmamasi adina gösterdigi olaganüstü ve fedakârca çabalar, uzaktan ögrenimi mümkün kilmistir. Ögrencisi için sabahin erken saatlerinden gece geç saatlere kadar bilgisayar basinda, bir yandan ögrencisinin dikkatini derste tutmaya çalisip diger yandan ders veren ögretmenlerimiz, bu zorlu süreçte hem egitimin ayakta tutulmasinin hem de ögrenme kayiplarinin en aza indirilmesi mücadelesinin mimarlari olmustur.
Salgin süreci özellikle egitimde firsat esitligi konusunda egitim sistemimizdeki sorunlari daha görünür kilmistir. Sosyo-ekonomik özelliklerin uzaktan egitime erisim imkânlarina etkisi göz önüne alindiginda yüz yüz egitimin ertelenmesinin daha fazla mümkün olmadigi ortadadir. Önümüzdeki günlerde Bakanligin ana odak noktasi, uzaktan egitim sürecinde olusan ögrenme kayiplarinin giderilmesi olmalidir. Bu amaçla ögrenme kayiplari tespit edilmeli, okullarin kapasitesi güçlendirilmeli, ögrenciler yönlendirilmeli, ögretmenler desteklenmelidir.
25 Ocak tarihi itibariyla Destekleme ve Yetistirme Kurslarinda yüz yüze egitime baslanacak olmasi karari yerinde ve dogrudur. Ancak, bu kararin okul yönetimlerine ve ögretmenlere yeterli hazirlik imkâni birakilmadan alinmis olmasi egitim çalisanlarini zor durumda birakmistir.
Ertelenen sinavlarda belirsizlik giderilmelidir
Egitimin uzaktan sürdürüldügü egitim-ögretim yilinin birinci döneminde ayni sekilde hizmet içi egitimlerden unvan degisikligi sinavina kadar personel politikasinin belkemigi niteligindeki çok sayida faaliyet de askiya alindi veya ertelendi. Geçici bir tedbir olarak zamaninda gerekli görülen bu ve benzeri faaliyetler daha fazla ertelenmemelidir. Ertelenen unvan degisikligi sinavlarinin ne zaman gerçeklestirileceginin duyurulmamasi, belirsizlige ve hakli beklentinin karsiliksiz kalmasina neden olmustur.
Egitim-ögretimin yükünü çeken egitim personelinin unvan degisikligi sinavlari beklentileri karsilanmali, sinav tarihi netlestirilerek gerekirse online gerçeklestirilmelidir.
Salgin süreci ve alinan tedbirlerin dogurdugu olumsuz sonuçlar gözetilerek, ögretmenlerimizin il içi ve iller arasi yer degisikligi talepleri, mazeretlerinin giderilmesi basta olmak üzere, istekleri dâhilinde magduriyet üretmeyecek ve yeni magduriyetlere sebebiyet vermeyecek sekilde karsilanmalidir.
Ögretmen açigi, ücretli ögretmenlik gibi hak kayiplarina neden olan güvencesiz istihdam türleriyle kapatilmak yerine, ögretmen ihtiyaci gözetilerek yariyil tatili döneminde en az 60 bin ögretmen atanmasi yapilmalidir.
Ayni isi yapan, ayni sorumluluklara sahip kamu görevlileri arasinda esit olmayan özlük haklari doguran statü farkliliklari kabul edilemez. Ögretmenler odasinda farkli haklara sahip egitimcilerin bulunmasi ayrimciliktir. Bu ayrim egitimciler arasinda is barisina, ögretmenin iç huzuruna ve egitimin verimliligine zarar vermektedir.
Ögretmenin yetistirilmesinden emekliligine kadar ögretmenlik meslegini bütün olarak ele alacak, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katilim, bu pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük haklari da içerecek, uluslararasi standartlara uygun, ögretmenligin kariyer meslegi niteligini dikkate alan, ögretmenin etkinligini artiracak, itibarini yükseltecek nitelikte bir meslek kanunu egitimin gelecegi açisindan ertelenemez bir zorunluluktur.
Bakanlik 15 Subat tarihi itibariyle egitimin her kademesinde yüz yüze egitimi baslatma iradesini ortaya koymus bulundugundan devam eden salgin süreci gözetilerek tatil döneminde bazi ivedi adimlarin atilmasi zorunludur. Bu çerçevede okullarin yüz yüze egitime hazir hâle getirilmesi ekseninde okullara bütçe/ödenek tahsisi yapilmali, okullarda güvenlik önlemleri artirilmali, ögrenme kayiplarinin hizli bir sekilde tespiti ve giderilmesi için ilave kurs/ders imkânlari getirilmeli, istekleri dâhilinde asilamada ögretmenlere öncelik verilmeli, unvan degisikligi sinavlari basta olmak üzere ertelenen sinavlar bir an önce gerçeklestirilmeli, salgin sürecinde ortaya çikan özlük haklari kayiplarini telafi edecek, yüz yüze egitime ara verilmesi hallerine iliskin toplu sözlesme hükmünü eksiksiz hayata geçirecek somut düzenlemeler yapilmalidir. Salgin süreci egitim sistemi içindeki tüm paydaslarla isbirligine dayali etkin bir iletisimin önemini ortaya koymustur. Bundan sonraki süreçte, bunun gereklerini yerine getiren adimlar atilmasi olumlu olacaktir”