Elektrikte tedarikçi degistirmemis tüketiciler için uygulanacak birim fiyatlari belirleyen ulusal elektrik tarifeleri, 1 Nisan’dan itibaren geçerli olmak üzere yeniden belirlendi. Enerji Piyasasi Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafindan alinan karara göre, elektrik fiyatlarinda herhangi bir degisiklik olmayacak. Elektrik tedarikçileri karsilastirma sitesi encazip.com, ev tüketicisinin daha ucuz elektrik kullanmasinin dogru bir karar olduguna ancak bu farkin diger abone gruplarina yansitilmasinin farkli sakincalar dogurduguna dikkat çekiyor.
Temmuza kadar zam yok
Açiklanan tarife tablolarina göre, ev tüketicileri için aktif enerji bedeli 0,397 TL, is yerleri için 0,598 TL ve sanayiciler için 0,55 TL olarak belirlenirken, bu abone gruplari için elektrik dagitim bedeli sirasiyla 0,247 TL, 0,253 TL ve 0,187 TL oldu. Böylece bir kiloWattsaat elektrik için Temmuz ayina kadar evlerde vergiler dahil 0,796 TL, is yerlerinde 1,059 TL ve sanayi abone grubunda 0,882 TL ödenmeye devam edecek. Evler ile diger abone gruplari arasindaki fiyat farkinin bu denli yüksek olmasi ise dikkat çekiyor. Zira elektrik enerjisinin tedarik maliyetinde abone gruplarina göre herhangi bir degisiklik olmuyor, tüm abone gruplari için tedarik maliyeti ayni oluyor.
Elektrikte maliyet esnafa yükleniyor
Elektrik piyasasi aslinda kagit üzerinde uzun bir süredir serbest durumda, ancak özellikle fiyatlandirmadaki bazi farkliliklar nedeniyle, ekonominin dinamosu olan sanayi ve ticarethane gruplari için tarife fiyatlari gereginden yüksek seyrederken, evler için ise olmasi gerektiginden düsük seviyelerde. Bu durum ev tüketicilerinin tedarikçi degistirerek tasarruf etmesinin önüne geçiyor ve görevli elektrik tedarikçileri portföyünde kalmasini zorunlu hale getiriyor. Elektrik piyasasi mevzuatina göre, görevli elektrik tedarikçileri için belirli bir kâr marji birakilmak zorunda, ancak ev tarifelerinin düsük seyretmesi nedeniyle bu hedeflerin tutmasi için fark ticarethane ve sanayi abone gruplari basta olmak üzere diger abone gruplarina yüklenebiliyor.
Yüksek is yeri elektrik fiyati tüketiciyi daha kötü etkiliyor
encazip.com kurucusu Çagada Kirim, görüslerini su sekilde ifade ediyor: “Ulusal elektrik tarifeleri belirlenirken görevli elektrik tedarikçilerinin, elektrik tedarikçisini degistirmemis tüketicilere saglanan elektrikte makul bir kar elde etmesi saglaniyor ve garanti altina aliniyor. Belirlenen kâr marji yüzde 2.38 civarinda. Pek çok Avrupa ülkesinde ise tedarikçilerin kârliligi bunun çok üzerinde, örnegin Ingiltere’de tedarikçilerin kâr marji yüzde 3’ler civarinda. Bu kâr marjinin saglanmasinda farkli faktörler etkili olurken, en önemli faktör ulusal tarife fiyatlari oluyor. Bazi durumlarda abone grubu basina bu kârlilik saglanmazsa, diger abone gruplarinin fiyati biraz daha artirilarak telafi ediliyor. Mevcut uygulamada ev tüketicisinin daha ucuz elektrik kullanmasi çok güzel, ancak bu farkin diger abone gruplarina yansitilmasi farkli sakincalar doguruyor. Ticarethane ve sanayi gruplarindaki yüksek elektrik fiyatlari tüm ürün ve hizmetlere fiyat artisi olarak yansiyor ve nihayetinde tüketiciler, elektrik faturalarinda ödemedikleri maliyeti aldiklari ürünlerde ödemis oluyor. Bu, enflasyonun yükselmesine de neden olan önemli bir faktör.”
Ikili anlasma piyasasinda güven hala geri kazanilamadi
Elektrik maliyetlerinin belirlenmesinde pek çok faktörün söz konusu oldugunu ve serbestlesmis olan tedarik piyasasinda EPDK’nin tedarik maliyetlerine bir müdahalesinin olamayacaginin altini çizen encazip.com kurucusu Çagada Kirim, “Dogru isleyen bir elektrik piyasasinda tedarikçiler arasinda yapilan ikili anlasmalarla alinan elektrik enerjisinin önemi kritik. Bu sekilde hepsi özel sirketler olan tedarikçi sirketler, elektrik santralleri ile önceden anlasmalar yaparak tüketicilere saglayacaklari elektrik enerjisi için portföy olusturuyor. Bunun disinda gün öncesi piyasasi gibi elektrik borsalarindan da elektrik tedarik edilebiliyor.” dedi.
Borsa elektrik fiyatlari, ikili anlasma piyasasindan çok daha yüksek. Ancak özellikle 2018 yilinda kur ataklari ile birlikte elektrik santralleri, tedarikçiler ile olan sözlesmelerini tek tarafli olarak feshetmisti, hatta bu yüzden 5 milyon civarinda olan serbest tüketici sayisi 100 binlere kadar düsmüstü.
O dönemde yasanan gelismelerin tedarikçiler arasinda ileri derecede güven kaybina sebep oldugunu belirten Çagada Kirim, “O günden beri ikili anlasma piyasasi halen dogru isleyen bir yapiya kavusamadi. Bu nedenle de fiyatlandirmalar büyük ölçüde görece yüksek olan borsa fiyatlari ile belirleniyor.” diye konustu.
En önemlisi sanayicinin rekabet avantajini kaybetmemesi
Ülkemizin ekonomisinin dinamosu üretime dayali ihracat ve bu durumda sanayicilerin elektrik fiyatlarinin belirlenmesi kritik öneme sahip. Her ne kadar sanayi tarafinda serbest piyasa dinamikleri çok daha iyi çalisiyor olsa da serbest piyasa fiyatlarinin belirlenmesinde ulusal tarifeler etkili rol oynuyor. “Ihracatta rakibimiz olan ülkelere baktigimizda evler yerine sanayi üretimindeki elektrigin daha düsük tutuldugu ve böylelikle ülkeye daha büyük katma deger olusturdugu gözlemleniyor.” diyen Çagada Kirim, sözlerine söyle devam ediyor: “Ihracattaki önemli rakiplerimizden Romanya’da ev disi tüketim için uygulanan elektrik fiyati kiloWattsaat basina 0,12 USD olurken, fiyatlar Vietnam’da 0,077 USD, Hindistan’da 0,115 USD ve Çin’de 0,103 TL. Türkiye’de ise ulusal tarife bazinda bu fiyat 0,13 USD. Sanayicinin en önemli maliyet kalemlerinden olan elektrik fiyatlari daha düsük tutularak, ülkemizin bu ülkelere karsi rekabet avantaji elde etmesinin ekonomimize katkisi, evlerde ucuz elektrik tüketmemizden çok daha büyük olacaktir. Prensip olarak serbest piyasa dinamiklerine müdahaleyi asla dogru bulmasak da bir fiyat destegi saglanacaksa eldeki imkanlar ev tüketiminden ziyade sanayi üretimi için kullanilmalidir. Nihayetinde yine kazanan Türk vatandasi olacak ve 2023 hedeflerimize çok daha emin adimlarla ilerlemis olacagiz.”