Tarih: 11.09.2021 18:12

ESIAD, KILIÇDAROGLU'NU AGIRLADI

Facebook Twitter Linked-in

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Baskani, ana muhalefet lideri Kemal Kiliçdaroglu, ESIAD’in düzenledigi 35. Yüksek Istisare Konseyi Toplantisina katilarak Egeli sanayici ve is insanlarina seslendi. CHP Lideri Kiliçdaroglu, “21. Yüzyilda kendi öykümüzü yazmak zorundayiz. Iktidara geldigimizde Türkiye’ye 6 ay içinde nefes aldiririz, 1,5 yil içinde de ekonomiyi demokratik adimlarla beraber rahatlatiriz” dedi.

Çesme Radisson Blu Otel’de yapilan toplantiya CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, Izmir Büyüksehir Belediye Baskani Tunç Soyer, Milletvekilleri, Belediye Baskanlari ve ESIAD üyeleri katildi.

Toplantida Egeli ve Izmirli is insanlarina seslenen ve sorularini yanitlayan CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, güncel ekonomik duruma ve genel siyasete dair degerlendirmelerde bulundu. Sanayicilerin ekonominin kamu görevlisi oldugunu dile getiren Kiliçdaroglu, sanayicinin ne kadar istihdam yaratacaginin, katma degerli üretimi nasil yapacaginin derdinde oldugunu söyledi.

Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu olmadiginin altini çizen CHP Lideri Kiliçdaroglu, ilk 6 ay içinde topluma nefes aldiracaklarini, 1.5 yil içinde alinacak kararlarla ekonomide belirli bir düzelmenin saglanacagini kaydetti. Mevcut sistemin tek kisilik hükümet sistemi oldugunu, yargi ve parlamentonun da vesayet altinda bulundugunu vurgulayan Kiliçdaroglu, “Akilci düsünen politikacilar olarak hedef belirleyip 21. Yüzyilda kendi öykümüzü yazmaliyiz. Bunu hep birlikte yazmaliyiz. Siyaseti dar politik alaniniza hapsederseniz kisisel çikarlari gözetirseniz ülke bu hale gelir.  Geçen bir yüzyildan ders çikararak gelecek yüzyili insaa etmek zorundayiz. Ilk 25 yilinda uçak yapip ihraç eden bir ülke isek, bunu tekrar basarabiliriz. Türkiye zengin bir ülke. Yeter ki iyi bir planlama yapalim” dedi.

Kiliçdaroglu: “Türkiye’de liyakat tekrar esas olacak”

Türkiye’de demokrasiyi tüm kurumlari ile isler hale getirir, liyakati ön plana çikarmaniz halinde ekonomik sorunlarin da çözülecegini, yurtdisindan da rahatlikla yatirim alan bir ülke olusacagini anlatan Kiliçdaroglu, “Stratejik Planlama Teskilati’ni kuracagiz. Planlama yapilmadan bir ülke yönetilmez. Ortadogu’da yasanan sorunlarin çözümü için Ortadogu Baris ve Isbirligi Teskilati’ni kuracagiz. Suriye ile Misir ile bir araya gelecegiz. Iran ile sorunlari çözecegiz. Meclis’te Kesin Hesap Komisyonu kuracagiz. Bu komisyonun baskanligini muhalefet yapacak. Ortak akli esas kilarak ülkenin her alanda yasadigi sorunlari çözecegiz” dedi.

Kiliçdaroglu: “Cumhurbaskani adayi güvenilir bir profil olmali”

Is insanlarindan gelen sorulari da yanitlayan Kiliçdaroglu, güçlendirilmis parlamenter sistem ile ilgili çalisma yaptiklarini, bu sistemi savunan siyasi partilerle bir arada olacaklarini söyledi.

Toplumun erken seçim istedigini belirten Kiliçdaroglu, “Türkiye yönetilemiyor. Her gün sorunlar agirlasiyor. Cumhurbaskani adayinin da belirlenmesi çok önemli. Çok büyük yetkileri olacak. O nedenle toplumun güvendigi ve nefsine hakim olan bir isim bulmak durumundayiz. Böyle insanlarimiz da var. Önemli konularda ittifaki olusturan parti liderleri ile konsensüs içinde kararlar almak durumundayiz. Seçim sandigina da sahip çikmak bizim görevimiz. Bu sandik da gelecek oyumuzu kullanacagiz, tahriklere kapilmayacagiz. Kürt sorunu da çözülmeyecek bir sorun degil. Onu da bayrak ve vatandan taviz vermeden TBMM’de konusarak çözeriz. Dogru adres Imrali degil Meclis’tir” dedi.

Karabagli: “Katilimci demokrasi STK’larla güçlenir”

Toplantinin açilisinda bir konusma yapan ESIAD Yönetim Kurulu Baskani Mustafa Karabagli ise, CHP Genel Baskani, ana muhalefet lideri Kemal Kiliçdaroglu’nu aralarinda görmekten duydugu memnuniyeti belirtti.

ESIAD olarak, sivil toplum kuruluslarinin katilimci demokrasinin güçlenmesinde ve ülkelerin sosyo-ekonomik bakimdan gelismesinde önemli rol oynadiklarina ve bunun sorumlulugunu tasimalari gerektigine inandiklarini ifade eden Karabagli, “ESIAD, kuruldugu 1992 yilindan bu yana, basta sanayi olmak üzere Ege ve Izmir’in is¸ hayati ve özel sektörünün ülke kalkinmasindaki rolünü ve önemini ortaya koymaya çalismis, sorunlari ve çözüm yollarini ele aldi” dedi.

Tüm bu hususlari Ankara’daki merkezi irade ile de paylastiklarina dikkat çeken Karabagli, “Ayni zamanda kayitli Avrupa Birligi Bilgi Merkezi olan ESIAD, toplumda ve is dünyasinda bu özelligiyle de öncü ve farkli bir rol üstlendi. ESIAD, tüm faaliyetlerinde, tüzügümüzde de açikça hükme baglandigi üzere, Atatürk ilke ve inkilaplari esliginde Atatürk’ün çizdigi Türkiye Cumhuriyeti vizyonunu ve çagdas uygarlik hedefini esas almakta, demokratik, laik, etkin hukuk devleti anlayisiyla hareket etmektedir” dedi.

Ülkenin içinde bulundugu ekonomik ve siyasi kosullar göz önünde tutuldugunda, demokrasinin standartlarinin yükseltilmesi, siyasetin çagdas¸ normlara göre yapilmasi, siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda reformlara devam edilmesi, özellikle son yillarda ESIAD’in ana konulari arasinda yer aldigini söyleyen Karabagli, “Son dönemde, bazi Batili demokrasilerde de otoriter-popülist egilimlerin güçlendigi dikkate alindiginda, demokrasilerin dayandigi çogulculuk, temel hak ve özgürlüklere saygi ve hukuk devleti ilkelerine eskisinden daha güçlü bir sekilde sahip çikilmasi gerektigi ortadadir. Dünyada bir yandan evrensel degerler ve demokrasi normlari zarar görürken, diger yandan Çin’in yükselisiyle baslamis olan küresel dengelerdeki degisim hizla ilerledi. Uluslararasi siyasi sistemin c¸ok kutuplu yapiya dönüsüm sancilariyla birlikte ABD ile Çin arasinda büyüyen rekabet “Ikinci Soguk Savas” benzetmesine konu oldu” dedi.

Böyle bir dönemde, tüm Dünya’nin Covid-19 Krizi’yle karsi karsiya kaldigini vurgulayan ESIAD Baskani Karabagli, “Küresel ekonominin daraldigi, issizligin arttigi, saglik sistemlerinin sorgulandigi, gelecek nesiller için hayati öneme sahip egitimin çikmaza girdigi ve siyasi iktidarlarin zorlandigi zor ve belirsiz günlerden geçmekteyiz” dedi.

Karabagli: “Dis finansman ihtiyaci ve yüksek enflasyon hala sorun”

Türkiye’nin genel ekonomik durumunu da degerlendiren Karabagli, “ Enflasyonun görece yüksek seyrettigi bir dönemde, düsük faizle yüklü kredi artisi karsisinda, hem dis¸ dengenin daha da bozuldugunu, hem Merkez Bankasi rezervlerinin eridigini, hem de enflasyonun bir kere daha yükselis trendine girdigini gördük. Buna karsin, TL’nin alim gücünün belirgin sekilde düstügü bu dönemde, dünya ekonomisi yüzde 3,5 daralirken, Türkiye 2020 yilinda yillik yüzde 1,8 gibi pozitif bir büyüme yakaladi” dedi. Dünya ekonomilerinin sarsildigi böylesi bir dönemde yüksek  büyüme oranlari yakalanabilse de, izlenen politikalarin, bizi bugünkü yüksek enflasyon, yüksek döviz ihtiyaci gibi kirilganliklara tasidigina dikkat çeken Karabagli, “Sonuç olarak, dis finansman ihtiyaci ve yüksek enflasyonun seyri, Türkiye ekonomisinin önemli sorunlari olmaya halen devam ediyor. Merkez Bankasi, 2021 yilina ait Üçüncü Enflasyon Raporu’nda,  yüzde 12,2 olan 2021 sonu enflasyon tahminini yüzde 14,1’e yükseltti. Buna paralel olarak piyasada yil sonu enflasyon tahminleri  yüzde 16-17 bandina yerlesti. Bu tahminleri göz önüne aldigimizda, Merkez Bankasinin tahmininin iyimser oldugunu söyleyebiliriz. Yilin geri kalan kisminda enflasyonun daha da zorlayici olacagini düsünmek herhalde yanlis olmayacaktir” diye konustu.

Enflasyonda yükselis ivmesi devam ederken maliyet baskilarindaki artisin, ÜFE’nin yüksek seviyede gerçeklesmesine ve ÜFE ile TÜFE arasindaki makasin daha da açilmasina neden oldugunu vurgulayan KARABAGLI, “Bu da kisa vadede enflasyonun düsmeyecegi ve TÜFE rakaminin yükselecegi ihtimalini kuvvetlendirmektedir” dedi.

Karabagli: “Iklim krizi ve Avrupa Yesil Mutabakati önemli”

Esas itibariyla iklim degisikligi meselesinin uzunca bir süredir konusuldugunu ifade eden Karabagli, “Uzun zamandir bu konu tartisilmakta ve bilim adamlari tarafindan uyarilar yapilmaktaydi. Ancak, bu felakete dair güçlü ve somut belirtiler, son günlerde hem ülkemizde, hem yakin cografyamizdaki Avrupa ülkelerinde, hem de Amerika kitasinda görünür hale gelmeye baslayinca konunun ciddiyeti daha net anlasilmaya baslandi” dedi. AB’nin Covid-19 krizinin hemen öncesinde, 11 Aralik 2019 tarihinde açikladigi Avrupa Yesil Mutabakati ile, 2050 yilinda iklim-no¨tr ilk kita olma hedefini ortaya koydugunu hatirlatan Karabagli, “Bu hedef dogrultusunda AB, sanayi dönüsümünü gerektiren yeni bir büyüme stratejisi benimseyecegini ve tüm politikalarini

iklim degisikligi ekseninde yeniden sekillendirecegini açikladi. Yesil ekonomiye geçis için, enerjiden ulasima, sanayiden tarima, ticaretten bio-çesitlilige, insaattan finansa kadar her sektörü kapsayacak sekilde hangi mevzuatta nasil degisiklikler yapilacagi planlandi. Bu kapsamda bizi de yakindan ilgilendirecek sinirda karbon düzenlemesi mekanizmasinin nasil olusturulacagi belirlendi” dedi.

16 Temmuz 2021 tarihinde Türkiye’nin de yayimladigi Yesil Mutabakat Eylem Plani ile, ülkemizin sürdürülebilir, kaynak etkin ve yesil bir ekonomiye geçis hedefinin resmen belirlendigini söyleyen Karabagli, “Yesil Mutabakat Eylem Plani’mizda öngörülen tedbirlerde dikkat çeken husus, AB’nin Yesil Mutabakat sürecinde izleyecegi politika ve mevzuat degisikliklerine bizim de uyum saglamamizin hedeflenmis olmasidir. Bunun gerekçelerinden biri, Türkiye-AB Gümrük Birligi kapsaminda saglanan bütünlesmenin korunmak ve daha da ileriye tasinmak istenmesidir. Ihracatimizda rekabetçiligin korunabilmesi ancak bu sekilde mümkün olacaktir. Bu baglamda, Türkiye’nin ilk olarak Paris Iklim Anlasmasi’nin onaylanmasini ciddi sekilde masaya yatirmasi veya Anlasmayi onaylamak için gerekli adimlari atmasi gerektigini düsünüyoruz” dedi.

Karabagli: “Yeni anayasa demokratik olmali”

Iklim krizi ekseninde tarim politikalari, düzensiz göç ve Gümrük Birligi’nin yenilenmesi konularina da deginen Karabagli, yeni anayasa çalismalari konusunda da fikirlerini paylasti. AB raporlarina bakildiginda, Türkiye için yürütme, yasama ve yargi arasinda saglam ve etkili bir kuvvetler ayriliginin tesis edilemedigi, denge ve denetlemenin tam kurulamadigi elestirileri yapildigini belirten Karabagli, “ESIAD olarak, Atatürk’ün çizdigi Türkiye Cumhuriyeti vizyonu ve çagdas uygarlik hedefi dogrultusunda, demokratik, laik, hukuk devleti anlayisiyla ülkemizin standartlarinin yükseltilmesi amaciyla gerçeklestirilecek her türlü çalismayi destekledigimizi belirtmek isterim” dedi.

Sükürer: “Huzurlu ve dingin bir ülkenin insanlari olmak istiyoruz”

Daha sonra kürsüye gelen ESIAD Yüksek Istisare Konseyi Baskani  Sitki Sükürer ise yaptigi konusmada Cumhuriyetin 100. yilina yaklasirken artik huzurlu ve dingin bir ülkenin insanlari olmak istediklerini ifade etti.

Siyasi kutuplasmalardan ekonomik çalkantilara, her daim yürek çirpintisi ile yasanan bir ülkenin fertleri olmaktan yorulduklarini söyleyen Sükürer, ‘Bir seylerin, bir yerlerden baslayarak degismesi gerektigi asikâr. Bu anlamiyla, belki de ilk önce siyasetçilerimizin siyaset yapma biçimlerinden baslanilmasi gerekiyor” dedi.

Bilgi çagina yakismayan tasra politikasi kültürü ile, degisime kapali tutum alinmasinin bir kisim politikacilar tarafindan israrla tercih edildigine dikkat çeken Sükürer, CHP Lideri Kiliçdaroglu’na hitaben, “Bu çerçevede ülkemiz için farkli bir siyaset ve siyasetçi arayisimiza önderlik yapacaginiza dair beklentimizi ifade etmek istiyoruz” diye konustu.

Özledikleri siyasetçi profilini anlatan Sükürer, ‘’Iskandinav tipi politikaci’’ diye bilinen bir siyasi tutum örnegini medyada yillardir izlediklerini belirterek, “Bizim gibi ülkelerde siyaset; eyyamci anlayislarla ve bu sebeple sürekli irtifa kaybederek büyük ölçüde asagi seviyede esitlenerek tek tiplesmeye egilimlidir. Yalin gerçekler, vicdan, evrensel degerler, açik olarak isaret etse de netameli alanlara girmek tehlikeli ve yasaktir. Fikren, fiilen, saklanmadan, sakinmadan, dürüst demokrat olmanin siyaseten kaybettirecegi kanaati hakimdir. Oysa bu anlayisin sadece ‘’kirlenme’’ getirdigini artik idrak etmis olmamiz gerekiyor. Olmasi gerekenin ne oldugunu, hangi tavrin icap ettigini bu ülkenin milyonlarca duyarli insanlari biliyor ve bekliyor” diye konustu.

Samimiyet olgusunun kitlelere geçisinin, hiç telasa gerek yok, engellenebilir bir durum olmadigini vurgulayan Sükürer, sözlerini söyle tamamladi:

“Sayin Genel Baskan, Bizlerin sizden bekledigi budur. Bu dediklerimizin ne anlama geldigini zaten en iyi bilebilecek siyasetçilerden birisiniz. Özetle; kendi dogrusunu degil, evrensel demokrasinin gereklerini savunan, dingin, huzurlu, barisçil bir ülke düsleyen ve çilekes toplumumuzun artik böylesi bir medeni durumu hak ettigini, özledigini kavrayan bir siyasetçi profili, bu ülkenin aydinlik yüzü olan Izmirlilerin sizden talebidir”


 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —