"Istanbul Sözlesmesi Mor Çizgimizdir…
Öldürüldük, sokak ortasinda öldüresiye dövüldük.
Issiz kaldik, daha da yoksullastirildik.
Evde, iste, sokakta, emegimiz yok sayildi.
Kadin ve LGBTI+ hareketi açik hedef haline getirildi.
Iste bu hayatta kalma mücadelesi sirasinda, ev içi siddeti ve kadina, LGBTI+lara, toplumun diger dezavantajli gruplarina yönelik ayrimciligi önlemede hayati bir öneme sahip olan Istanbul Sözlesmesi tek kisinin karariyla feshedilmek istendi. Karar açikça hukuk disi ve yok hükmünde. Bu gerekçe ile kadin örgütlerinin ve demokratik kitle örgütlerinin açtigi sayisiz dava var. Soruyoruz : Danistay yürütmeyi durdurma karari vermek için ne bekliyor?
1 Temmuz dönüm noktasi…
Türkiye’nin Istanbul Sözlesmesi’nden çekilmesine iliskin hukuk disi karar, 1 Temmuz itibariyle kesinlesecek. Böylece devlet, kadina karsi siddeti önleme görevinden vazgeçme kararini tescillemis olacak. Bu ayni zamanda Türkiye’nin uluslararasi insan haklari hukukundan kopmasi demek; çok yönlü olumsuz etkileri olacagi kesin ve toplumun tüm kesimlerince öncelikli sorun olarak görülmesi gerekiyor. Yani yalnizca kadin hareketinin degil tüm Türkiye'nin meselesi.
Tehlike hepimiz için büyük…
Çünkü Istanbul Sözlesmesi'nden çikilmasi kadinlarin haklarina göz dikenlerin ilk adimi olacak ama son olmayacak. Kadin erkek esitliginin saglanmasina yönelik kazanilmis tüm haklarin tek tek kaybedilmesi tehlikesiyle karsi karsiya kalacagiz. Sira nafaka hakkina, çocuk istismarindan ceza alanlarin affina, 6284 sayili yasaya, çocuklari istismardan koruyan Lanzarote Sözlesmesi’ne ve belki de Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi’ne, Medeni Yasa’ya gelecek.
Bu ülkenin demokrasiye inanan, yasananlari geride birakmayi isteyen bireylerinin sayisinin hiç de az olmadigini biliyoruz. Biz çok’uz; bir araya gelerek, hayatlarimizi, gelecegimizi, çocuklarimizin mirasini korumak için bu gidise izin vermemeliyiz.
Sen de harekete geç…
Her gün en az 3 kadin erkekler tarafindan öldürülürken; kadinlar toplum yasamindan soyutlanirken-yoksullasir ve ev içi islere mahkûm edilirken; çocuk istismarcilari için af girisimleri gündemdeyken; su andan baslayarak 1 Temmuz’a kadar, toplumun her kesiminin bu hukuksuz gidise itirazini yükseltmesini, tek kisi kararinin geri alinmasi için Hükümet’e çagri yapmasini, Sözlesme ’de kalma ve etkin uygulama talep ve kararliligini dile getirmesini talep ediyoruz.
1 Temmuz tarihi bütün Türkiye için yakin gelecekte dönüm noktasi olarak adlandirilacak bir tarihtir. Bu hukuk disi karardan geri dönülmesi için her bireyin ve kurum/kurulusun yapabilecegi ne varsa ortaya koymasi günü bugündür.
Biz kadinlar ve LGBTI+’lar, hep birlikte sislerin içinde kaybolmadan, sizi de demokratik ve yaratici bir yöntem, söylem ve eylemlilik sürecine, Istanbul Sözlesmesi’ne sahip çikmaya, birlikte degistirmeye çagiriyoruz."