Ege Üniversitesi (EÜ) Etnografya Müzesi'nde geleneksel halk giysileri, halk çalgilari, dügün evi sergilerinin yani sira; taki, aksesuar ve silah gibi birçok özgün esere de ev sahipligi yapiyor. Günümüzde yok olmaya yüz tutan geleneksel mesleklere ait el sanatlari müzede sergilenirken, sürdürülebilirliklerini saglamak amaciyla terzilik, agaç ve bakir isleme, ayakkabi ve çarikçilik gibi meslekler de canlandiriliyor.
Müzeleri, geçmis tarihi günümüze tasiyan ölümsüz hafizalar olarak nitelendiren Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Müzeler, toplumlarin kendi kültürlerini ve yabanci kültürleri tanimasini saglayan en önemli kaynaklar. EÜ Etnografya Müzesi de, birbirinden farkli birçok kültürü bir araya getiren ve ziyaretçilerine keyifli ögrenme imkâni sunan bir mekân. Biz, EÜ olarak; kültür, sanat ve tarihe verdigimiz önemle müzemiz ile ilgili çalismalara destek vermeyi sürdürüyoruz. Özellikle çocuklarimiz ve gençlerimizde tarih ve kültür bilinci olusmasi için çalismalari özveriyle yürüten tüm mensuplarimiza tesekkür ediyorum” diye konustu.
“DIJITAL SESLI REHBER UYGULAMASI”
Yeni akademik dönemin baslamasi ile birlikte yüksek ivme kazanan Covid-19 asi çalismalarinin, kültürel faaliyetlere de pozitif etki ettigini vurgulayan EÜ Etnografya Müzesi Yöneticisi Dr. Ögr. Üye. Dilek Yeliz Maktal Canko, “Göreve geldikten sonra, danisma kurulumuz ile birlikte müzemizi iyilestirmek üzere birçok toplanti gerçeklestirdik. Kurul üyelerimiz Moda ve Tasarim Yüksekokulu ögretim üyesi Prof. Dr. Ziynet Öndogan, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyati Bölümü ögretim üyesi Doç. Dr. Serife Çagin, Devlet Türk Musikisi Konservatuvari Çalgi Yapimi Bölümü ögretim üyesi Doç. Dr. Ali Maruf Alaskan, Moda ve Tasarim Yüksekokulu ögretim üyesi Dr. Ögr. Üyesi Serkan Boz ve Izmir Etnografya Müzesi’nde görevli olan Beyhan Gürman’in sundugu görüs ve öneriler üzerinde durduk.Özellikle çocuklarin pandemi döneminde uzak kaldigi kültürel faaliyetleri artirmayi planladik. Üyelerimizden çok sayida sergi ve proje önerileri de aldigimiz toplantilar, oldukça verimli geçti. Bu öneriler dogrultusunda, sergi ve konferans, dinleti programlarimiz olustu. Ayrica, ‘Dijital Sesli Rehber Uygulamasi’ baslikli sosyal sorumluluk projemiz ile sergilenen eser gruplarina ait bilgi panolarini dijitallestirmeye basladik. Böylece ziyaretçilerimizin cep telefonlari araciligiyla erisecekleri sesli karekodlarla çok daha saglikli bir sekilde bilgi edinmesini amaçladik. Titizlikle yürüttügümüz bu projenin, engelli ziyaretçilerimiz için de öneminin farkindayiz” dedi.
“ÇOCUKLARA SANATI VE SANATÇIYI ANLATMAK ISTIYORUZ”
EÜ Etnografya Müzesi ailesi olarak, çocuklari çok önemsediklerini, çocuklarinin gelisimine, farkli bir bakis kazandirmanin bir yolunun da sanat tarihi oldugunu belirtten Canko, “ Etnografya Müzesi’nde ise, ‘Yöresel Kültür Atölyeleri Projesi’, ilk olarak anlastigimiz Agâh Efendi Ilkokulu ögrencileriyle birlikte hayat bulacak. Çocuklarimiz müzemize geldiginde, ‘Etnografya nedir?’, ‘Etnografik malzeme nedir?’ gibi sorulari daha kolay cevaplayabilmeleri için ürettigimiz projeden destek alacagiz. Bu proje kapsaminda ilkokul 4. sinif ögrencileri haftada bir, 25 kisilik gruplar halinde müzemizi ziyaret edecek. Ziyaret esnasinda ögrencilerimize birçok yörenin kültürünü tanitacagiz. Tanitimin ardindan, ögrencilerimiz kolaj çalismasiyla yöresel kiyafet tasarimi yapacak. Bu çalisma pratiklerinin çiktilarini sergilemek çocuklarimizi mutlu ederken, bizleri de gururlandiracak” dedi.
“YÖRESEL BEBEK ATÖLYELERI”
Yeni egitim ve ögretim döneminde oldukça aktif faaliyetler yürütecek olan EÜ Etnografya Müzesi, EÜ Sürekli Egitim Merkezi (EGESEM) ile isbirligi yaparak, “Yöresel Bebek Atölyeleri” egitimi de verecek. Egitim benzerlerinden farkli olarak, 16 saatlik sertifikali bir program sunacak. EÜ Etnografya Müzesi, Sali ve Cumartesi günleri saat 09:00 ve 17:00 arasinda sanatseverleri agirlamayi bekliyor
