GEDIZ NEHRI TEHLIKEDE!

Yasanan küresel isinma ve iklim degisikliklerine bagli olarak Gediz Nehri'ni besleyen birçok dere ve çayin kurumasi sonucu bir zamanlar 2 metre derinliginde olan Ege Bölgesinin can damari Gediz Nehrindeki su seviyesi 10-15 santimetreye kadar düstü. Yasanan kuraklik sonrasi nehirde birçok yerde kum adaciklari olusurken, suyun çekildigi noktalarda ise kuraklik nedeniyle çatlaklar olustu. MASKI Genel Müdürü Burak Aslay, kisin beklenen yagislarin gelmemesi durumunda tarimsal faaliyetlerde önümüzdeki yillarda ciddi sorunlar yasanabilecegini vurguladi.

Küresel isinmaya bagli yasanan iklim degisiklikleri yeralti sularini besleyen yagis rejimlerini de degistirince su sikintisi her geçen yil kendini daha fazla hissettirmeye basladi. Ege Bölgesinde Kütahya ilindeki Murat Dagindan dogarak Usak ve Manisa'yi geçerek Izmir Foça'da Ege Denizine dökülen 401 kilometre uzunlugundaki Ege Bölgesinin ikinci büyük nehri olan Gediz Nehri neredeyse kuruma noktasina geldi. Derinligi 2 metreyi bulan nehirde su seviyesi yer yer 10-15 santimetreye kadar düserken Manisa Ovasini yillarca besleyen nehir kullanilamaz hale geldi. Yasanan kuraklik ve kirlilik Manisa Ovasindaki üreticileri yeralti sularina yönlendirirken yer altinda su bulmakta zorlanan üreticiler önümüzdeki yillarda su sikintisinin daha fazla kendini hissettirecegini dile getirdi.

"En az 2 metre derinlikte olmasi gerekirdi"

Gediz Nehri kenarindaki bag sahiplerinden Sebahattin Aydogdu, "Barajlarda su toplanmasi, havalarin kurak gitmesi ve bir de fabrikalarin Gediz'i pisletmesi. En az 2 metre olmasi gerekir. Bizim arazilerimiz daha önce Gediz'den kullanilirdi. Su olmamasindan ve fabrikalarin Gediz'i pisletmesinden dolayi artik herkes sondajlara basvurdu. Yeralti sularini kullaniyoruz. Onun için artik Gediz'in suyunu kullanamiyoruz." dedi.

"Seneye daha fazla su sikintisi çekecek gibiyiz"

Gediz Nehri kenarindaki bir diger bag sahibi Erhan Babacan ise kurakligin son yillarda arttigini ve önümüzdeki senelerde su sikintisini daha fazla hissedeceklerini söyledi. Gediz Nehri'nin su seviyesinin düsmesini kurakliga baglayan Babacan sunlari söyledi: "Kurakliga bagliyorum. Bunun nedeni kuraklik. Barajlarda yagislarin az olmasi nedeniyle yeterli su yok. BU yeralti sularinin seviyesinin düsmesine neden oluyor. Seneye su sikintisi çekecek gibiyiz. Çogunlugumuz damlama sulama ve yer alti suyu kullandigimiz için çogu su derinligi 20 metreye kadar düstü. Dinamolar tulumbalar su an çalisamaz durumda. Sürekli boru atarak dalgiçlarin derinligini daha da asagiya indiriyoruz. Bundan 2-3 sene sonra veya 1-2 sene sonra su bulabilecegimiz bile meçhul"

"Gediz'de son günlerde su akmaz oldu"

Gediz'deki suyun azalmasini degerlendiren Manisa Su ve Kanalizasyon Idaresi Genel Müdürü Burak Aslay, su kitligina dikkat çekti. Aslay, "Gediz'de son günlerde su akmaz oldu diyebiliriz. Sözlerime böylesine karamsar bir cümleyle baslamak istemezdim ama su günlerde Gediz Nehri'nin temiz su kaynagi atik su aritma tesislerimizin çikis suyu. Kurum olarak Gediz'e tesislerimizde içme suyu kadar berrak hale getirdigimiz suyu veriyoruz. Büyüksehir Belediye Baskanimiz Sayin Cengiz Ergün'ün vizyonu ve hedefleri dogrultusunda Gediz yok olmasin, eski özlenen günlerine geri dönsün diye çalisiyoruz. Gediz'de yasanan bu azalmasinin sonucu olarak ortaya çikan sudaki oksijen azalmasi da balik ölümlerini beraberinde getiriyor. Tabi bu sadece Manisa'da yasanan bir durum degil. Ülkemiz genelindeki nehirlerde su debisi çok büyük miktarda düstü. 2017 yilinda Italya'nin Roma Sehrindeki meydanlarda süs havuzlari ve meydanlardaki çesmelerdeki suyu, kuraklik belirtisi nedeniyle kapatmaya gitmislerdi. Güney Afrika'da da benzer tedbirlere gidilmisti. Bu ifadelerimle belirtmek istedigim su kitliginin tüm dünyanin sorunu oldugudur. Maalesef su kaynaklarimizi çok hoyrat ve bilinçsiz bir sekilde tüketmeye ve amaci disinda kullanmaya devam ediyoruz. Içme suyunu tarimsal sulamada kullanmak en büyük tehditlerden biri durumunda bulunuyor. Ayrica, tarimsal sulamadaki suyu da vahsi sulama ile yok ediyoruz. Kisacasi hayatin devam etmesi için en önemli unsur olan suya gerekli önemi vermiyoruz" dedi.

 Marmara Gölü, Afsar Baraji ve Demirköprü barajlarinin doluluk orani sifir"

Manisa sinirlari içerisinde yer alan baraj ve göllerin güncel durumu hakkinda da bilgi veren Aslay, "Herkesin bildigi üzere yagisli gün sayimiz çok azaldi. Marmara Gölü'nün, Afsar Baraji ve Demirköprü barajlarinin doluluk orani sifir. Ülkemizin gida ambari diyebilecegimiz Manisa'da barajlarimiz ya da göllerimizde neredeyse su yok diyebiliriz. Kisin beklenen yagislar gelmezse tarimsal faaliyetlerde de önümüzdeki yillarda ciddi sorunlar yasanabilir. Biz hemserilerimize içme suyunun büyük bir bölümünü yeralti sulari ile temin ediyoruz. Kuruldugumuz günden bu yana 500'e yakin sondaj kuyusu açtik. Her geçen yil sondajlarimizda ya daha derine inmek ya da kuruyan sondajlarin yerine yenilerini eklemek zorunda kaliyoruz. Gelecek yillarin daha zor geçmemesi için tedbiri elden birakmamak gerekiyor. Evlatlarimiza ve gelecegimize daha yasanabilir bir dünya birakmak için bir kez daha tüm hemserilerimi gereksiz su kullanimindan kaçinmaya, sularimizi kirletmemeye ve içme suyumuzu tasarruflu kullanmaya davet ediyorum. Su yoksa hayat yok. Her zaman dedigimiz gibi susuzluk kaderimiz degil" dedi. (sondakika.com)