GENÇLER NEDEN 'EV GENCI' OLUYORLAR?

Türkiye'de ‘ev genci' olarak kullanilan kavram, ‘ne okuyan, ne çalisan ne de is arayan' ya da baska bir deyisle ‘ne istihdamda ne egitimde' anlamlarina geliyor. Türkiye'nin yüzde 33'lük oran ile Avrupa ülkeleri arasinda ev genci sa

Güncel 15.06.2021 13:07:11 0
GENÇLER NEDEN

Üsküdar Üniversitesi Insan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Dr. Ögretim Üyesi Tugba Aydin Öztürk, son zamanlarda gündeme gelen ve Türkiye’de büyük bir orana sahip ev genci kavramini nedenleri ve istatistikleri ile degerlendirdi. Öztürk, konu hakkinda tavsiyelerini de paylasti.

Türkiye yüzde 33 ile Avrupa’nin zirvesinde

Türkçe’de ‘ev genci’ olarak kullandigimiz kavramin orijinalinin Ingilizce NEET sözcügünden geldigini belirten Dr. Ögretim Üyesi Tugba Aydin Öztürk, “Not in Education, Employement or Training terimi ‘ne okuyan, ne çalisan ne de is arayan’ ya da baska bir deyisle ‘ne istihdamda ne egitimde’ anlamlarina geliyor. Günümüzde bu kavramin çokça konusulmasinin baslica sebeplerinden biri ise yapilan arastirmalara göre Avrupa ülkeleri arasinda ev genci sayisinin en yüksek oldugu yerin yüzde 33.3’lük oran ile Türkiye olmasidir. Ayrica ülkemiz dünya genelinde de hatiri sayilir bir biçimde listede ön siralarda yerini aliyor. Bu durum bizlere Türkiye’de gençleri ve onlarin sorunlarini daha iyi anlamamiz, yorumlamamiz ve mümkün oldugu kadar hizli bir biçimde çözüm üretmemiz gerektigine isaret ediyor.” dedi.

Imkânsizlik ve amaçsizlik ön plana çikiyor

Ev genci kavraminin ilk olarak 1990’larda Ingiltere’de kullanildigini söyleyen  Dr. Ögretim Üyesi Tugba Aydin Öztürk sözlerine söyle devam etti:

“Daha sonra dünyanin birçok yerinde ele alinan önemli bir alan haline geldi. Bu tarihten itibaren gençlerin problemlerinin gelecekte önemli bir toplumsal mesele ya da bu meselelerin bir çiktisi olacaginin sinyalleri verilmis oldu. Konuyla ilgili yayinlanan ilk raporlar ev gencinin homojen ya da benzer gençlerden olusmadigini ve çesitlilik gösterdigini gösteriyor. Bir yandan gelecekleri ile ilgili karar vermekte zorluk yasayan ve ancak dogru yönlendirme ile amaçlarini bulabilecek bir grup var, diger yandan bir sinava hazirlanirken, bir egitimden digerine geçerken ya da is degistirirken bir süreligine beklemek zorunda kalan geçici ev gençleri grubu var. Toplumsal açidan ivedilikle çözüm üretilmesi gereken kisiler ise yasitlari ile esit firsatlara ulasma sansi olmayan, çogu kez dezavantajli ailelerde büyüyen ve göz ardi edilen ya da toplumda görülmeyen gençlerin olusturdugu gruptur. Özetle imkânsizlik ve amaçsizlik ev genci kavraminda en fazla öne çikan sebepler olarak düsünülebilir.”

Gençler gelecekle ilgili karamsarlik egiliminde

Dr. Ögretim Üyesi Tugba Aydin Öztürk, “OECD (Iktisadi Isbirligi ve Gelisme Teskilati) ya da Eurostat (Avrupa Istatistik Kurumu) gibi global kurumlar tarafindan yapilan arastirmalara ek olarak Türkiye’de de gençlik üzerine yapilan arastirmalarin sayisi hizla artiyor.” dedi ve sözlerine söyle devam etti: 

Bu çalismalari inceledigimizde bazi ortak noktalar dikkatimizi çekiyor. Istatistiklere ülkemiz perspektifinden bakacak olursak;

- Gençlerin yasam memnuniyetlerinde düsüs oldugu,

- Yalnizlik ve mutsuzluk hissiyatinda artis yasandigi,

- Gençlerin gelecek beklentileri konusunda karamsar olma egiliminde olduklari,

- Yasam memnuniyeti ile is güvencesi ve maddi istikrar arasinda güçlü bir baglanti kurduklari,

- Türkiye’de de dünya genelinde oldugu gibi kadinlarda ev genci oraninin erkeklere göre çok daha yüksek oldugu (Örnegin 2019’da kadinlarin orani yüzde 41 iken erkeklerdeki oran yüzde 18’dir)   

Toplumsal cinsiyet, etnik köken, sosyo-ekonomik sinif, etnik kimlik gibi farkliliklarin ev genci oranlarini etkileyen unsurlar oldugu görülür. Tüm bunlara ek olarak söz konusu gençler egitime yeterince katilabilmis mi, kirsal bölgede mi yasiyor, mülteci bir ailede mi yetismis ya da bu gencin fiziksel bir engeli var mi gibi sorulari da sormak gerekiyor.

Ingiltere son 20 yilda ev gençleri üzerine çalisti

Ingiltere’nin 1990’larda NEET kavrami ortaya kondugunda bu sorunu masaya yatirdigini ifade eden Öztürk, “Son 20 yildir titiz bir çalisma üstlenerek bu oranlari azaltmayi basardilar. Yerel ve merkezi idareler, sivil toplum kuruluslari, arastirma enstitüleri, üniversiteler, halk egitim merkezleri, sirketler gibi çok sayida özel ya da kamu kurulusunun bir araya geldigi projeler üretilerek yillar içinde ev genci oraninda bir iyilestirme yapmak mümkün oldu.” dedi

Türkiye ev gençlerine yönelik ciddi projeler uygulamali

Günümüzde Türkiye’deki oranlarin dünya ortalamasinin çok üzerinde oldugunu vurgulayan Dr. Ögretim Üyesi Tugba Aydin Öztürk, sözlerini söyle tamamladi:

“Bizler de bir iyilestirme yapmak istiyorsak en az 5-10 hatta daha da fazla yili kapsayan ciddi bir proje üzerinde çalismaya baslamak zorundayiz. Gençlerin nitelikli egitime ulasmasi saglanmali, finansal, duygusal, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlari karsilanmalidir. Bu gençler kirilgan, gelecekten umutsuz, toplumun ötekisi olmaya itilmis yetiskinler olmaya mahkum edilmemeli. Bu konuda hepimizin büyük sorumluluklari var.” 


 


Cuma 20.7 ° / 14.3 °
Cumartesi 18.4 ° / 5.1 °
Pazar 9.2 ° / 3.1 °