HEDEFE YÖNELIK ATOM TEDAVISI BIRÇOK KANSER TÜRÜNDE BASARI SAGLIYOR!

Kanserin, görülme sikliginin giderek artan bir saglik problemi olduguna dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Kosuyolu Hastanesi Nükleer Tip Anabilim Dali Baskani Doç. Dr. Nalan Alan Selçuk, 'nükleer tip tedavi yöntemleri' ve basari oranlari hakkinda önemli bilgiler paylasti. Atom tedavisinin özellikle tiroid kanseri tedavisinde 1940'larin basindan bu yana kullanildigini ifade eden Doç. Dr. Nalan Alan Selçuk, "Bu tedaviyi son 20 yildir ise prostat kanseri ve nöroendokrin tümör adini verdigimiz bagirsak ve mide kaynakli nöron ve sinir hücrelerinden köken alan tümörlerde, karaciger tümörlerinde yaygin bir sekilde kullanmaya basladik" diye konustu.

"BU MOLEKÜLLER HEDEFE YÖNELIK VE GIDECEGI ORGANI BULUYOR"

Atom tedavisinde kisiye zarar vermeyecek dozlarda radyoaktif maddelerin vücuda gönderildigini belirten Doç. Dr. Nalan Alan Selçuk, "Son zamanlarda hedefe yönelik tedaviler ya da akilli tedaviler diye adlandirdigimiz tedavilerden bir tanesi de atom tedavisi. Hedefe yönelik, gidecegi organi bulabilen bu moleküller nükleer tip laboratuvarinda isaretlenerek genellikle damar yoluyla hastaya veriliyor. Moleküller hedefi buluyor, hücre içerisine giriyor. Burada sadece tümör dokusunu yok ediyor. Vücudun diger alanlarina daha az radyasyon vererek daha güvenli, seçici bir tedavi yöntemi saglanmis oluyor" ifadelerini kullandi.

"BÜYÜK BIR TIROID KANSERINDE ILK BASAMAK ATOM TEDAVISI"

Atom tedavisinin uygulandigi kanser türleri hakkinda da bilgi veren Doç. Dr. Selçuk sunlari söyledi:

"Tümörün boyutu, patolojik tipi, yayilim paterni gibi özellikler, örnegin boyunda lenf nodu yayiliminin olmasi gibi, bize hastanin atom tedavisi alip almayacagini belirliyor. Atom tedavisinden kastimiz ise 'iyot 131' tedavisidir. Genellikle bu hastalar yüzde 90 üzerinde bir kez iyot alarak tedavi oluyor. Tabii burada ameliyat sonrasi geride kalan doku miktari, tiroid bezinin iyodu yakalama kapasitesi, hastaligin tip de tedavi basarisini artiran faktörlerdir. Halk arasinda pankreas kanseri hizli ilerleyen ve öldürücü bir kanser türü olarak biliniyor.  Pankreas kanserinin ilerleyisi çogunlukla hizli ve tedavi seçenekleri normal hücre tipine göre zordur. Ancak pankreasin hücre tipi nöroendokrin içeriyorsa bu hastaliklarin da tedavisi söz konusu. Atom tedavisi sonrasinda bu grupta oldukça yüz güldürücü sonuçlar aliyoruz. Pankreasin nöroendokrin kökenli tümörlerinden bahsediyoruz. Bu tümörler en sik karacigere metastaz yapiyor. Böyle bir durum olsa bile akilli moleküllerle hastayi tedavi sansimiz ya da tümörün ilerlemesini durdurarak hastanin yasam kalitesini artirmamiz mümkün."

CERRAHI YA DA KEMOTERAPIYE CEVAP VERMIYORSA?

Nöroendokrin kanserlerin vücudun mide, bagirsak pankreas, akciger ve tiroid basta olmak üzere bir çok organlarin ortak bir tümörü oldugunu anlatan Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Nükleer Tip Uzmani Doç. Dr. Selçuk, "Bu kanserlerde de cerrahi sansi olmayan ya da kemoterapiye cevap vermeyen ilerlemis hastalarda atom tedavisini kullaniyoruz. Çünkü nükleer tipa gelen hastalar artik kanserin 3 ve 4'üncü evresindeki hastalar. Kanser tedavisinde uygulanan klasik yöntemler yani cerrahi, kemoterapi, radyoterapi seçeneklerini yitirmis hastalar. Bu hastalar son dönemde bize geldigi için yasam beklentileri kisa oluyor. Buna ragmen amacimiz bu hastaliklari durdurmak, kisilerin ömrünü uzatmak ve yasam kalitesini artirmaktir. Nöroendokrin tümörlerin yüzde 82 oraninda ileri dönemdeki hastaliklari durdurdugu tedaviye katki sagladigi güncel verilerle ortaya konuldu. Bu hastalar bize umutlarini yitirmis sekilde geliyor ve buna ragmen oranlar yüz güldürücü olabiliyor" degerlendirmesinde bulundu.