Internette olan internette kalir kitabiyla anlatmaya çalistigi seyin internette olanin internette yok olmadigini ve orada kaldigini ifade eden Tamer, internette olanlarin derinlere gömülebilecegini ama bunlarin bile yetenekli insanlar tarafindan gün yüzüne çikartilabilecegini söyledi. Tamer, yapilan paylasimlari insanlarin unutabilecegini ama internetin unutmadigini ifade etti.
Aile içinde internet kullaniminin aile sorumlulugunda ve denetiminde olmasi gerektigini söyleyen Tamer, aile içindeki internet kullaniminin saglikli olmasi için tüm aile fertlerinin “nasil birbirimize daha fazla vakit ayirabiliriz?” sorusuna yanit verecek bir anlasmaya varip ortak karar almalari gerektigini belirtti. Tamer, aile içinde çocuklara baski kurmanin ya da “biz seni seviyoruz, o nedenle gözlerinin bozulmasini istemiyoruz” gibi manifestolarla kisitlamaya gitmenin hata oldugunu söyleyerek, ebeveynlerin rol model olmasi gerektigini söyledi. Tamer, çocuga uygulanacak internet kullanimi kisitlamalarinin çocugu bir birey olarak görüp, çocukla yapilacak bir anlasmayla bunun kendisi lehine alinan bir karar olduguna ikna edilerek yapilmasi gerektigini ifade etti. Dijital ortamda çocuk haklarinin olduguna da dikkat çeken “Internet Sir Tutmaz” isimli kitabinin yazari Nurseli Tamer, dijital ortamda çocuk haklarinin korunmasi için yasalarin oldugunu ama aileye de bu konuda birçok is düstügünü söyledi.
Sosyal hayatta oldugu gibi internette de sinirlar çizildiginde çocuklarin kendilerini daha güvende hissedeceklerinin altini çizen Nurseli Tamer, “Internette ilk sinirimiz kisisel hak ve özgürlükler ama özgürlükler noktasina girdigimiz zamanda karsimizdakini de düsünerek yazmamiz, çizmemiz, görseli paylasmamiz çok önemli. Bes yil sonra, bu gönderinizi gördügünüzde ne hissedeceksiniz? Yazdiginiza, paylastiginiza odaklanin, bes yil sonra o gönderiyi gördügünüzde hala ayni görüste misiniz? Tabii ki fikirler evirilecektir. Iyi ki yazdim dedigimiz gönderilerde vardir. Burada yapilmasi gereken kendi otokontrolümüzü saglayan yapiyi güçlendirmektir.” dedi.
Sanal dünyada nasil güvenle gezinebiliriz sorusunu yanitlayan yazar, soruya dünyada bu islerle ilgilenen dernek ve vakiflarin bu soruya verdigi ortak yanitin kendini sakinmak oldugu söyledi. Tamer, burada ilk yapilmasi gerekenin sifre paylasimindan kaçinilmasi ve iki asamali sifre kullanimina geçilmesi oldugunu belirtti. Güvenligimiz için özelimizi kendi içimizde muhafaza etmeliyiz diyen Nurseli Tamer sözlerine söyle devam etti: “Her gördügümüzü, her yaptigimizi paylasmak istiyor muyuz? Bu bir tercih meselesidir. Ama bu tercihin bizi nerelere götürecegini bilmemiz lazim. Mesela, çekilen fotograflarda arkanizda sokak tabelasi olan yerlere dikkat edin. Mesela çocuklarinizin fotograflarini paylasirken dikkat edin, çünkü kötü niyetli insanlar bunu alip “DarkWeb” denilen alanda farkli amaçlar için kullanabilirler. Tam da bu noktada çocuklarin dijitaldeki haklarindan da söz ediyoruz. Yani onlar kendileri için karar veremiyorsa biz anne-babalari olarak onlari koruyup, kollayip, gözetecek sekilde davranmaliyiz.”
Her seyden evvel herkesin birer dijital vatandas olmasi gerektiginin altini çizen yazar Nurseli Tamer, dijital vatandastan kastinin; kullanilan her uygulamanin gizlilik ayarlarini bilmek, kendini sakinmak, gelen-giden mesajin yorumunun yapilabilmesi gibi konular oldugunu söyledi. Tamer, bütün bunlari yaparsak dijital zorbaliktan büyük ölçüde korunabilecegini ifade etti.