“Yemek yemek bir yaris degildir ve yemegin sonunda ilk bitiren için herhangi bir ödül yoktur” diyen Özden Örkçü, “Hizli yemek yeme davranislari, daha sonrasinda sizde hizli yeme aliskanligi olarak kalabilir. O nedenle masada yemeginizi ilk bitiren her zaman sizseniz, yavaslamak yerinde olacaktir. Yemeginizi ne kadar hizli yiyorsaniz, ne yediginize o kadar dikkat vermiyorsunuz demektir. Yemegi agziniza alip yutmak, yemek yemek anlamina gelmez, agizda disler, dil ve çigneme ile sindirimin basladigi bir eylemdir. Aliskanliginizi degistirmek adina masada en yavas yemek yiyeni bulun ve bu kisinin hizina ayak uydurmaya çalisin” diye konustu.
Arastirma sonuçlarina göre yemegin hazirlanma sürecinde bulunan insanlarin digerlerine göre hem daha az yemek yemekte hem de daha iyi sindirdiklerine dikkat çeken Özden Örkçü, “Sebzeleri soymak veya dogramak gibi islemlerle yemegimizi hazirlamak için efor göstermemiz daha az yememize neden olmaktadir. Bu durum eger normalde çok yiyen bir insansaniz ve bilinçli olarak acikmissaniz, yemeginizi kendiniz hazirladiginiz taktirde her zamankinden daha az yiyeceginizi gösterir” dedi.
Hizli yemek tüketiminin farkinda olmadan birçok insanin yaptigi ama aslinda saglik açisindan sakincali bir durum oldugunu belirten Özden Örkçü, “Kötü bir beslenme aliskanligi olarak nitelendirilebilecek hizli yemek yemek, basta sindirim sagligi olmak üzere genel sagliga çesitli zararlar verebilir. Hizli yemek yeme sirasinda besinler tam anlamiyla çignenmeden yutulur; bu da sindirim sürecinin zorlasmasina neden olur. Besinler bu sekilde tüketilirken beyne giden sinyaller daha geç tokluk hissi uyandirir ve sonuçta kisi daha fazla yemek yemesine ve kilo artisina sebep olabilir” uyarisinda bulundu.
Hizli yemek yemenin zararlarinin sadece bunlarla sinirli olmadigini kaydeden Özden Örkçü, “Hizli yemek yeme bir süre sonra aliskanligimiz haline geldiginde kronik obezite ve metabolik sendrom gelisimine yatkinligi artirir. Asiri kilo da insülin direnci, diyabet ve kalp-damar hastaliklari, inme gibi önemli saglik sorunlarina yol açar” diye konustu.
Arastirmalarin sisman kisilerde hizli yeme ile mide ve bagirsaklarda tokluk hormonlarinin çalismasinin bozuldugunu ve doyma hissinin de ortadan kalktigini gösterdigini belirten Özden Örkçü, “Bu nedenle yemege baslandiginda her agza alinan lokmayi zayiflamak isteyen kisi için en az 15 kere çignemesi gerektigi vurgulaniyor. Eger yavas yeme aliskanligi gelisirse mide ve bagirsaklardan tokluk hormonlari normal vücut çalisma temposuna kendiliginden dönebiliyor” diye konustu.
Mide ve beynin sinirsel uyarilarla açlik ve tokluk merkezlerinin uyararak, yemeyi kesmeyi ya da yemek yeme eylemini gerçeklestirmeyi sagladigini belirten Özden Örkçü, “Bu nedenle yemek yerken alinan bir lokmanin mide tarafindan karsilanmasi ve uyarinin beyne gidip doyma merkezini uyarmasi ortalama 20 dakika sürer. Hizla yenilen bir yemek, beynin doyma merkezini geç uyarir ve beyne doyma ile ilgili mesaji da geç ulastirir. Bu davranis bir aliskanlik haline geldiginde ise doyma merkezi uyarilmadigindan daha fazla yemek yenmis olur” diye konustu.
“Yemeklerimizi sakin ve yavas yiyelim” tavsiyesinde bulunan Özden Örkçü, “Ne yersek yiyelim ama ana ögünlerimiz en az 20 dakika sürsün. Zayiflama sürecinde beyninize kazinmasini saglayacaginiz iyi yeme aliskanliklari ile hem düzenli kilo verir hem de verdiginiz kiloyu uzun süre koruma garantisini de vücudunuza vermis olursunuz” diye konustu.
