Istanbul Büyüksehir Belediye (IBB) Baskani Ekrem Imamoglu, üçüncü Kovid-19 asisini olduktan sonra gazetecilerle bir araya geldi. Konusmasinin basinda pandeminin halen devam ettigini vurgulayan Imamoglu, sirasi gelen herkesi asi olmaya davet etti. Imamoglu’nun gündeminde ise Içisleri Bakani Süleyman Soylu'nun iddialari vardi.
IBB’NIN BORÇLANMASI: “EVET BORÇLANIYORUZ; ÇÜNKÜ 10 METRO YAPIYORUZ”
TBMM'de ulusal bütçe görüsmelerinde türkiye'nin bütçesi konusulacagina IBB'nin bütcesinin konusulduguna deginen Imamoglu;'' Cumhuriyet Halk Partisi Genel Baskanimiz Sayin Kemal Kiliçdaroglu'nun bütçeyle ilgili konusmasi esnasinda, gerçekten hani akla sigmayan, edebe sigmayan, patavatsizca hem benim sahsima dönük, ismimle beraber, IBB de dahil olmak üzere iktidar üyelerince, özellikle bir borçlanmayla suçlandi. ‘IBB borçlaniyor, su oluyor, bu oluyor...’ Evet, borçlaniyoruz. Çünkü IBB, 10 tane metro yapiyor. Borçlaniyoruz çünkü; IBB yönetimi degisir degismez, tek bir devlet bankasindan, Iller Bankasi'ndan tek bir kurus dahi kredi kullandirilmayan bir kurumuz. Tek bir lira, kurus. Ne devlet bankalari ne kamu kurumlari üzerinden, Iller Bankasi üzerinden bir borçlanma, bir kredi imkani saglanmamistir.”dedi.
“ISTANBUL KADERINE TERK EDILMISTI; BIZ TOPARLADIK”
Imamoglu sözlerine söyle devam ett;“Hani seçimde, ‘Kimin parasini, kime harciyorsunuz’ diyorlardi ya; bu da söyle bir soruyu gerektiriyor: ‘Kimin parasini, kimin kaynagini devletin bir baska kurulusundan esirgiyorsunuz ya da kullandirtmiyorsunuz’ sorusunun sorulacagi bir yer burasi. Zira bu akil, kötü bir akildir. Seçim iptal edildigi için ben bu siyasi akla bir terim kullanmistim. Hakkimda dava açildi baska bir yere götürülerek ama bu akil ayni yanlisi yapmaya devam ediyor. Ve ne yazik ki bizi magdur ediyor. Istanbul kaderine terk edilmisti. Biz geldik, toparladik. 10 tane metro hattinda birden çalisan bir sehir olduk. 2 tane metro hattini hazirlayan bir sehir olduk. Durmadan yolumuza da devam ediyoruz ve Istanbul'da is üretiyoruz. Bakin bütçeyle ilgili ben esas kalemi vereyim. Bütün bunlari bir kenara koysunlar. IBB’nin bütçesini Kasim ayinda sundum. Üstünden 15 gün geçti ve sundugumuz bütçeye, sadece 15 gün içindeki kur farkinin getirdigi fark, 5 milyarin üzerinde. 5,5 milyara dogru gidiyor. Yani bir metro hatti kadar IBB para kaybetti. Bunlari konusun. Bunlar konusulacagina, ne yazik ki, 10 metro yapan IBB’ye, Ekrem Imamoglu'na laf atmayi, Türkiye'nin bu bütçesinde baslarini öne egip utanç duyacaklarina, Istanbul'a laf atmayi kendilerine vazife kildilar. Ama onlar konussun; biz yapmaya, is üretmeye devam edecegiz.”dedi.
IETT IHALELERI YANITI: “GÖZLERINI NE KARARTIYOR; ANLAYABILMIS DEGILIM”
Imamoglu IETT ihaleleri için ise ;“ IBB’nin 150 yillik kurumu IETT. IETT’nin 2 milyar liralik ihalesinde, 700 milyon liralik yolsuzluk varmis. Ihale, adrese teslim yapilmis. Öyleymis, böyleymis, bir seyler daha ilave ettiler. Müfettisler görevlendirilmis, vergi daireleri görevlendirilmis, MASAK görevlendirilmis… Ben ilave edeyim; FBI'i görevlendirdiler, CIA’yi görevlendirdiler ve bizim bu ihaleleri kontrol edeceklermis. Allah, bunlarin hepsine akil versin. Öncelikle, buyursunlar, bekliyoruz. Bütün kamu kurumlarini denetleyebilirler. Bekliyoruz. Ama sunu söyleyeyim: Özellikle IBB’den bilgi aldiklari kisiler, Ankara'daki hem milletvekillerini hem de bakanlari fena halde kandirmislar, birçok konuda kandirdiklari gibi. Birazdan onunla ilgili de örnek verecegim. IETT'de, bizden önce yapilan açik ihale orani yüzde 74. IBB’yi biz teslim aldiktan sonra yapilan açik ihale orani, yüzde 91’e çikmis. 8 tane araç bakim ihalesi yapmisiz. Bunlari 4 farkli sirket kazanmis bir kere. Kiyameti koparttilar, ‘4 ihale de açik ihale olarak yapilmamis vesaire.’ Hepsi açik ihaleyle yapilmis. Buna nasil böyle bir hükümde bulunabiliyorlar? Gözlerini ne karartiyor; anlayabilmis degilim.”
“TERÖRIST” YANITI: “BAGIMSIZ SAGLIK KURULUSLARI IÇISLERI BAKANI’NI ANALIZ ETSIN”
Ekrem Imamoglu son olarakta Içisleri Bakani Süleyman Soylu'nun IBB'de 557 terörist çalistigina dair söylediklerine cevap verdi.
“Son olarak; en belki sira disi, en akil disi, gerçekten psikolojik analize de ihtiyaç olan bir konuya geliyorum. Bu psikolojik analize ihtiyaç duyulan konu da TBMM’de konusmasi, tavirlari gerçekten bilimsel olarak, tibbi olarak incelenmesi gereken Içisleri Bakani'yla ilgili. Ne demis Sayin Bakan? IBB’de, çesitli terör örgütlerine mensup 557 kisi çalisiyor. Bak bak bak! 557 terör örgütü. Yani 86 bin IBB çalisanini zan altinda birakiyor. Bakin bu Sayin Bakan'in yaptigi ilk degil, onlarcasini yapti. Dün itibariyla ben aslinda cevap verecektim. Hatta o ilk gün bile cevap vermeyi düsündüm. ‘Yok’ dedim ‘Bekleyeyim.’ Dünü de bekledim. Niye? Yani simdi ülkede sokakta gezen ya da bir kurumda çalistiginizi bildiginiz, 557 tane terör örgütü üyesi var diyeceksiniz… Bekledim ki herhalde gelip onlari alacaklar IBB’den. Öyle ya, terör örgütü üyesiyse gelip tutuklayacak bunu. Yalani konus, iftirayi at, kösene çekil! Bu arada kimse gelmedi yani. Siz de duymadiniz herhalde. Meclisteki tutumu, tavri, davranislari, kavga etme biçimi, psikolojik ruh hali, yüz ifadeleri açisindan ben buradan çagri yapiyorum. Ciddi bir öneride bulunuyorum ve bu önerim ciddiye alinsin istiyorum. Bagimsiz saglik kuruluslari, gelsinler ve bu psikolojisi ciddi sekilde bozulmus Sayin Bakan'la ilgili bir analiz yapsinlar. Çünkü Türkiye'nin bu kadar önemli bir kurumunun basindaki insanin psikolojisi bu haldeyse, bizim kadim kurumumuz, Içisleri Bakanligimiz tehlike altinda demektir. Yani bu sekilde ithamda, iftirada bulunan bir insan, -daha önce de IBB’ye dair saçma sapan hamleleri olmustur, sizler de sahitsinizdir- kurban toplanmasina yasak getirmek gibi bir takim davranislari, bir takim hareketleri, parayi bloke etme çabasindaki iktidar mensubu olmanin verdigi telasli davranmalar… Bunlari normal karsiliyorum ama bu normal degil. Gerçekten ciddi bir muayeneye tutulmalidir. Içisleri Bakanligi degerli bir makam. Saglikli ve rasyonel bir biçimde Içisleri Bakanligi’nin yönetilmesi sarttir.”
“SAYIN BAKAN'IN ITIBARI, BENI ITIBARSIZLASTIRMAYA ASLA YETMEZ”
Imamoglu sözlerini söyle sürdürdü;''Günün sonunda sunu söyleyecegim, Anayasada güvence altina alinan, ‘Meclis’te söz söyleme hürriyetini koruma’ diye bir kural vardir. Son Meclis’te yapilan tavirlar, ortaya atilan yalan ifadeler, iftiralar, karalamalara… Tabii Sayin Bakan'in itibari, beni itibarsizlastirmaya asla yetmez. Onu ifade edeyim. Ama ben, kanuni hakkimi arayacagim. Kisisel haklarima saldiri, IBB’ye saldiri üzerinden, hukuk önünde hakkimi arayacagim. Türkiye Cumhuriyeti'ne yakismayan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kadim kurumu Içisleri Bakanligi’na yakismayan ve ne yazik ki su kötü ve zor günlerde, yani insanlarin ekonomik olarak belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kisa zamanda bu kadar fakirlestigi bir dönemde, bir de böyle toplumun ruh halini bozacak, toplumu ne yazik ki daha da karamsarliga itecek tavirlari gösteren bir bakanla karsi karsiyayiz. Allah, milletimizi de onun gibi yöneticilerin karsisinda korusun. Insanlari bölüstürmeye, insanlari bölmeye, uzaktan sokakta yürüyen vatandaslari ‘terörist’ ilan etmeye, kurumda çalisan insanlari ‘terörist’ ilan etmeye devam ediyorlar. Ama dedigim gibi, bagimsiz tip kuruluslarini buradan tekrar davet ediyorum göreve. Tibben bu beyefendiyi analiz etsinler, incelesinler; ülkemize daha fazla zarar vermesin ” diye belirtti.
