Istanbul Sözlesmesi 10 Yasinda

Istanbul Sözlesmesi 10 Yasinda

Istanbul Sözlesmesi uygulansaydi en az 2 bin 336 kadin simdi aramizda olacakti

Geçtigimiz 20 Mart’ta gece yarisi Cumhurbaskanligi karariyla hukuka aykiri olarak ve meclis iradesi yok sayilarak, Türkiye’nin Istanbul Sözlesmesi’nden çekildigini ögrendik. Cumartesi sabahi döküldügümüz sokaklarda tek adam tarafindan verilen bu kararin hukuka, Anayasa’ya, uluslararasi sözlesmeler hukukuna aykiri oldugunu yüksek sesle söyleyip ‘yok hükmündedir’ dedik.

29 Nisan tarihinde bir Cumhurbaskanligi karari daha yayinlanarak adeta duyduk duymadik kalmasin dercesine Türkiye’nin 1 Temmuz 2021’de sözlesmeden çikacagi belirtildi. Böylece kadinlara gözdagi; Danistay’a açilan onlarca dava konusunda yargiya ve konuyu gündemine alan Venedik Komisyonu’na talimat verilmeye çalisildi. 

Biz, çocuk istismarcilarina af getirilmesi, Türkiye'nin Istanbul Sözlesmesi'nden çekilmesi, siraya 6284’ün ve hatta Medeni Kanun’un alinmasi gibi kazanilmis haklarimiza yönelik saldirilara karsi mücadele etmek için 300’ü askin kadin ve LGBTI+ örgüt/platform/grup tarafindan olusturulan Esitlik Için Kadin Platformu-ESIK olarak, Istanbul Sözlesmesi’nden, yasamlarimizdan, haklarimizdan, dayanismamizdan ve örgütlü mücadelemizden asla vazgeçmiyoruz.

Bu hukuksuz çekilme karari bizim için o kadar yok hükmünde ki, Istanbul Sözlesmesi’nin 11 Mayis 2011 tarihinde Istanbul’da imzaya açilmasinin ve Türkiye tarafindan ilk imzaci olarak imzalanmasinin 10’uncu yildönümünde #IstanbulSözlesmesi10Yasinda, ‘Daha nice yaslara’ diyoruz.

Devlet, kadinlarin, çocuklarin, LGBTI+’larin, yaslilarin, mültecilerin, engellilerin ve diger dezavantajli gruplarin haklarini, hayatlarini koruma görevini yerine getirmek zorundadir.  

Devletin görevi, kadinlarin hayatlarini ve haklarini yok sayip; kadinin içinde siddet gördügü aileyi yüceltenlere; toplumsal cinsiyet esitligi kavramini seytanlastiranlara, siddet uygulayan erkeklere uzaklastirma verilmesinden baslayip kadinin bosanma, nafaka haklarina göz dikenlere, erken yasta zorla evlilikleri savunanlara, siddet ve istismar serbestligi (!) için Istanbul Sözlesmesi’ni günah keçisi ilan edenlere mavi boncuk dagitmak degil, her bir bireyin siddetten uzak özgürce yasama hakkini korumaktir. 

Bunu hatirlatmaya ve sorumlulari göreve çagirmaya devam edecegiz. Karardan geri dönülene kadar ulusal ve uluslararasi alanda, hukuki her türlü yolu deneyecegiz.