Izmir Büyüksehir Belediyesi himayesinde, IMEAK Deniz Ticaret Odasi Izmir Subesi, Arkas, Izdeniz, Izmir Marina, Türkiye Yelken Federasyonu, Ege Açikdeniz Yat Kulübü isbirligi ile''Deniz Ve Rüzgar Sordular Sen Nerdesin'' slogani ile düzenl
“Deniz ve Rüzgâr Sordular Seni Neredesin?” sloganiyla düzenlenen etkinlik kapsamindaki panel, IMEAK Deniz Ticaret Odasi Izmir Subesi Yönetim Kurulu Baskani Yusuf Öztürk’ün oturum baskanliginda, Izmir Tarihi Havagazi Fabrikasi’nda yapildi.
Izmir Büyüksehir Belediyesi’nin Izmir’in deniz ve liman kenti oldugunu dünyaya anlatmaya devam ettigini belirten Öztürk, bu konudaki çabalarindan dolayi Büyüksehir Belediye Baskani Tunç Soyer’e tesekkür etti. Öztürk, “Izmir, denizi, körfezi, insani, egitimi, kültürü ve medeniyeti ile marka bir sehirdir. Deniz sporlarinin böyle denizci bir kentte gelismesi için düzenlenen tüm etkinliklere destek olmaya gayret ediyoruz. Son yillarda su sporlarinda ve deniz aktivitelerinde çok sayida uluslararasi basariya imza attik. Bunun öncülügünü de Çagla Kubat, Bilge Öztürk gibi kadin sporcular yaptilar. Kadinlar hem yarislarda hem egitimde hem de tanitimda çok basarililar” dedi.
Çocuklari teknolojik bagimliliktan kurtariyoruz
Çesme Alaçati’da rüzgâr sörfünün gelismesine öncülük yapan Milli Rüzgâr Sörfçüsü Çagla Kubat, makine mühendisligi egitimi almasina ragmen rüzgâr sörfünün hayatinda hep oldugunu söyledi. Kubat, “Sörfe 15 yasinda basladim. Mühendislik egitimi aldim ama bir anda hayatimda sporun çok daha önemli oldugunu fark ettim. Ülkemi temsil etmek ve tanitmak benim için önemliydi. Güzellik yarismasi sonrasi televizyon kariyeri önümde açildi. Böylece sörf yarislarina çok daha rahat katilma imkânina kavustum. Mühendisligi arka plana attim ama mühendislikte ögrendiklerimi hayatimda hep uyguladim. Rüzgâr benim esimi bulmami sagladi. Ailemi kurdum. Bütün hayatimi spor sekillendirdi. Çocuklar beni örnek alarak okuluma geliyor. Kimisi de Arka Sokaklar dizisindeki rolümden dolayi beni polis sanmaya devam ediyor” diye konustu.
Çesme Alaçati’nin rüzgâr sörfü için çok ideal bir yer olduguna dikkat
çeken Kubat, “Artik kis aylarinda da egitime gidiyoruz. Türkiye Yelken
Federasyonu destegiyle çocuklara milli sporcu hakki verilmesi, sörfe olan
ilgiyi artirdi. Pandemi döneminde bile ara vermeden çocuklari egittim.
Çocuklari eve kapanmaktan, teknoloji bagimlisi olmaktan çikarmaktan büyük
mutluluk duyuyoruz. Kizim bes yasinda ve sörfü gayet basarili sekilde yapiyor.
Bunu Alaçati’ya borçluyuz. Sporcularimiz yurtdisinda çok sayida basariya imza
atti. Hedefimiz olimpik sinifta yarismak. Bu konuda iddialiyiz. Ama mevzuat ve
diger konularda daha fazla destege ihtiyacimiz var” dedi.
“Deniz sporlari daha kiymetli hale geldi”
Akyaka’da kurdugu okul ile bölgenin dünyaca ünlü bir uçurtma sörfü merkezi olmasini saglayan Bilge Öztürk ise, 28 yasinda basladigi uçurtma sörfünün hobi yerine meslegi haline geldigini söyledi. Öztürk, “Çocuklugumdan beri hep avukat olmak istiyordum. Çünkü haksizliklara hiç katlanamiyordum. Hukuk fakültesini severek ve isteyerek okuyup avukat oldum. Meslegimi yapmaya devam ediyorum. 11 yil hentbol oynadim. Baska sporlar da yaptim ama uçurtma sörfü ile tanisinca hayatim degisti. Bu spor hobi olmaktan çok yasam tarzina dönüstü. 2011’de ilk defa Türkiye sampiyonasinda derece aldim. Oradan dünya sampiyonluklarinda yarismaya basladim. Severek, gönül vererek yaptigim sey meslegim oldu. Akyaka’daki okulumda yeni nesilleri yetistirmeye çalisiyorum. Bizim ulasamadigimiz kosullari onlar için yaratmaya çalisiyoruz” diye konustu.
Uçurtma sörfünün çocuklar için disiplini ve eglenceyi birlikte
barindirdigina dikkat çeken Bilge Öztürk, söyle konustu: “Insanlarin içine
kapandigi, yalnizliga mahkûm oldugu bir dönemde kisisel ve içsel gelismeyi saglayan
deniz sporlari daha kiymetli hale geldi. Özellikle pandemi sonrasi çocuklar
bize kosarak geliyor. Akyaka, rüzgâri ve dogasiyla dünyanin en güzel
yerlerinden biri. Bu lütfu degerlendirmemiz gerekiyor”.