Dünyada ve ülkemizde hizla yayilmaya devam eden koronavirüse karsi kronik hastaligi olanlarin daha dikkatli olmasi gerekiyor. Pandemi sürecinde kalp ve damar sorunlari olan hastalarin, virüs kapma endisesiyle tedavilerini ertelemesi ölümcül sonuçlara nede
Mutasyona ugrayan Covid-19’un yerlestigi ilk konak noktasinin akcigerler oldugu belirlenmistir. Çünkü akcigerlerde virüsün uyum sagladigi reseptörlerin varligi ve çoklugu bilinmektedir. Hastalarin tamamina yakininda akcigerler etkilenmekte, zatürre ve zatülcenp bulgulari olusmaktadir. Virüs kaynakli hastalik nedeniyle ciddi akciger hasari olusan hastalarda solunum yetmezligi derinlesmekte ve hasta entübe edilerek yardimci solunum cihaziyla nefes alip vermesi saglanmaktadir.
Gelinen süreçte akcigerlerin hedef organ degil, konak organ oldugu ortaya çikmistir. Virüsün yerlestigi ve vücutta tutundugu reseptörler sadece akcigerde degil ayni zamanda kalpte, damarlarin iç duvarinda, ince bagirsaklarda, böbreklerde ve sinir hücrelerinde de bulunmaktadir. Virüs bu organlara yerlesip hasara yol açarak sorunlara neden olmaktadir. Aslinda koronavirüsün hedef organi kalptir. Kalbe direkt yerleserek ölümcül etkisini gösterdigi gibi, vücudu asiri hirpalamasi ve yormasiyla olusan zehirli artiklar, kalbi baski altina alarak fonksiyon zafiyetine neden olmaktadir. Virüs dogrudan etki ettiginde kalp kasinda iltihaplanma (miyokardit) ortaya çikmaktadir.
Virüsün etkisi nedeniyle kalp kasi siserek vücut etkili tansiyon üretememektedir. Bunun sonucu olarak kalp yetmezligi gelismektedir. Hastaneye yatirilan hastalarin % 7-12’sinde kalp yetmezligi tespit edilmistir. Kalp kaslarinda bu olagandisi sisme hali ne yazik ki kalbin sinir agindaki aksakliklarla birlikte kalp ritim bozukluklarina neden olmakta, sonuç olarak ani ölümler görülmektedir. Koronavirüs kalp ile birlikte damar sistemini de etkilemektedir. Damar duvarlarini kalinlastirip (vaskülit) iç damar yüzeyinin kayganligini bozmakta (intimitis), damar içi pihtilasmayi yani trombozu artirmaktadir. Ayni etkiyi kalbin damarlarinda da yaparak kalp krizi riskini tetiklemektedir. Covid-19 tanisi konularak hastaneye yatirilan 100 hastanin 10’unda kalp ve damar sistemi direkt olarak etkilenmekte ve bu gruptaki hastalarda ölüm orani yüksek olmaktadir.
Kalp krizi geçiren ve sonrasinda koronavirüse yakalanan hastalarda, gögüs agrilarinin devam etmesi ve kalp yikim ürünlerinin artmasi üzerine PCR testi negatife döndükten sonra açik kalp ameliyatlari yapilabilmektedir. Hastalar ameliyat sonrasi dönemde yogun bakimda uzun süre kalmakta, etkin ve titiz tedavi sonrasinda sagligina kavusmaktadir. Ancak, “ Açik kalp ameliyati oldum, eger Covid-19 olursam hemen hayatimi kaybederim” düsüncesi dogru bir yaklasim degildir. Kalp hastalarinin, özellikle de açik kalp ameliyati olanlarin saglikli insanlara göre koronavirüsün zararli etkilerinden daha fazla etkilenecegi kesindir. Ancak bu hastalarin mevcut tedavileri titizlikle ve düzenli bir sekilde yapildiginda bir nevi koruma altinda oldugu da unutulmamalidir.
1. Kalp problemleri yasayan kisiler maske, mesafe ve temizlik önlemlerine ekstra dikkat etmelidir.
2. Bu süreçte kalp ile ilgili sikayetler ihmal edildiginde daha büyük sorunlar yasanabilmektedir. ‘Virüsün bulasabilecegi endisesiyle saglik kuruluslarina basvurmamak son derece yanlistir. Hastanelerde hastalarin sagligi ve güvenligi için tüm güvenlik önlemlerinin alindigi unutulmamalidir.
3. Hastalarin uzman hekimler tarafindan verilen ilaçlarini düzenli olarak kullanmasi gerekir. Pandemi sürecinde bazi ilaçlarin zararli oldugu gibi yanlis bilgilere hastalar inanmamali, kullandiklari ilaçlarla ilgili bilgileri, takiplerini yapan uzman hekimlerden almalidir.
4. Kalp yetersizligi olan hastalar, grip ve zatüre (pnömoni) asilarini olmalidir.
5. Covid- 19 asisi konusunda kalp hastalari doktorlari ile konusmali ve uygunsa mutlaka asi programina dahil olmalidir.