Tarih: 16.04.2021 18:59

KALP VE DAMAR SAGLIGINI KORUMAK ELIMIZDE

Facebook Twitter Linked-in

Prof. Dr. Abdullah Dogan: ‘’Dünyada oldugu gibi ülkemizde de ölüme yol açan hastaliklarin basinda Kalp-Damar Hastaliklari yer almaktadir. Erkekler, kadinlara göre daha fazla etkilenmektedir’’ dedi.

‘’Kalp-Damar Hastaliklarinin yüzde 90-95 nedeni damar sertligi ‘’

Alfa Tip Merkezi Kardiyoloji Uzmani Prof. Dr. Abdullah Dogan, damar sertligi olarak bilinen aterosklerozun kalp damar hastaliklarinin ana nedeni oldugunu belirterek sözlerine söyle devam etti: ‘’Ateroskleroz (damar sertligi)  10’lu yaslardan itibaren baslayan ve yasla birlikte ilerleyen iltihabi bir süreçtir. Bir anlamda damarin yaslanmasidir. Belirli risk faktörlerinin varliginda bu süreç hizlanir. Orta ve küçük çapli atardamarlar tutulur. En sik, kalp, boyun ve bacak damarlari tutulur. 30-40’li yaslarda belirtiler görülebilir.  Bunlar; gögüs agrisi, nefes darligi, erken yorulma ve ritim bozukluklari olabilir. Bazen hastaligin ilk belirtisi kalp krizi veya ani ölüm olabilir.

‘’Damar sertligi olusmasini hizlandiran risk faktörleri var’’

Damar sertligine katkida bulunan veya süreci hizlandiran bazi risk faktörleri vardir. Bunlardan yas, cinsiyet ve genetik yatkinlik degistirilemez faktörlerdir. Birinci derece yakinlarinda 60 yas altinda kal-damar hastaligi olanlar genetik yatkinliga sahiptirler. Erkeklerin riski bayanlara göre daha yüksektir. Yine, erkeklerde 40 yas sonrasi kadinlarda ise menopoz veya 50 yas sonrasi risk artmaktadir. Tedavi edilebilir veya degistirilebilir majör risk faktörleri ise,  seker hastaligi, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekligi, sigara/ tütün ürünü kullanimi, sismanlik ve hareketsizliktir.  Genetik yatkinligi olan bireylerde bahsedilen risk faktörlerinin varliginda ateroskleroz süreci daha hizli seyreder. Bu risk faktörleriyle mücadele ederek hastalik süreci yavaslatilir veya geriletilir.

Kalp damar sagligini korumak için;

Bireylere, 30 yas sonrasinda kardiyo-vasküler risk faktör taramasindan geçmeleri önerilir. Kilo kontrolü, kan basinci ölçümü, açlik kan sekeri ve yaglarina bakilmasi tavsiye edilir. 

Bunun yaninda;

1.Saglikli beslenmeye özen gösterilmelidir. Beslenmede, tam tahilli ürünler, bol sebze ve meyve tercih edilmelidir. Haftada iki kez balik tüketilmelidir. Kati-doymus ve trans yaglardan uzak durulmalidir. Yagli kirmizi et tüketimi kisitlanmalidir. Islenmis  gidalardan ve içeceklerden sakinilmali veya  tüketimi kisitlanmalidir.

2. Sigara ve tütün ürünü kullanimindan uzak durulmalidir.

3. Haftada en az 5 gün 30-60 dk süreyle orta yogunlukta egzersiz yapilmalidir. Tempolu yürüyüs  veya bisiklet binme yapilabilir. Günlük adim sayisi on bini bulacak seklide fiziksek aktivite yapilmalidir.

4. Kilo kontrolü saglanmalidir.  Vücut kitle indeksi [agirlik (kg)/boy (m)2]   25 altinda tutulmalidir. Yine göbek çevresi,  erkeklerde 94 cm ve kadinlarda 88 cm’den küçük olmalidir.

5. Kan basinci 140/90 mmHg altinda olmalidir.

6. Açlik kan sekeri 105 mg/dl  veya 3 aylik kan seker düzeyi (HbA1C) %6’nin altinda olmalidir. Yasli olmayan seker hastalarinda HbA1C düzeyinin  %6.5 altinda olmasi hedeflenmelidir.

7. LDL kolesterol düzeyi 100 mg/dl altinda tutulmalidir. Yüksek riskli hastalarda (Ör. Kalp-damar hastaligi veya seker hastaligi olanlar) hedef 70 mg/dl alti olmalidir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —