Halk arasinda “kemik erimesi” olarak da bilinen ve kadinlarda daha sik görülen osteoporoz, önlem alinmamasi durumunda kiriklara davetiye çikarabiliyor. Osteoporoz nedeniyle en sik el bilegi, omurga ve kalça kemiginde kiriklar meydana geliyor. Özellikle kalça kiriklari sonucunda olusan komplikasyonlar nedeniyle hastalarin yüzde 15-20’si hayatini kaybediyor. Kalsiyum ve D vitamini eksikligi, hareketsiz yasam ve menopoz sonrasi östrojen hormonunun azalmasinin osteoporoza neden oldugunu belirten Memorial Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Prof. Dr. Gülten Karaca, “Dünya Osteoporoz Günü” öncesinde osteoporoz ve tedavi yöntemleri konusunda bilgi verdi.
Osteoporoz; kemik kütlesinde azalma, kemik dokusunun mikro yapisinda bozulma ve kiriga yatkinlikla kendini gösteren bir hastaliktir. Osteoporozun önlenememesi ya da tedavi edilememesi durumunda kiriklar meydana gelmektedir. Osteoporoz gelisme olasiligini, doruk kemik kütlesi miktari ile menopoz sonrasi kemik kaybinin orani ve süresi belirlemektedir. Özellikle kadinlarin menopoza girmesinden sonra östrojen hormonunun azalmasi var olan doruk kemik miktarinin düsmesine sebep olmaktadir. Kemik kültesinin düsük olmasi osteoporoz için en önemli risk faktörünü olusturmaktadir.
Kemik yogunlugunu yüzde 80 oraninda genetik faktörler belirler
Kemik kütlesi çocukluk ve ergenlik döneminde artarak 30-40 yaslarinda doruk noktasina ulasmaktadir. Doruk kemik kütlesini belirleyen en önemli etkenler arasinda ise yüzde 80 oraninda genetik faktörler, yüzde 20 oraninda ise yasam tarzi bulunmaktadir. Hareketsiz yasam, yetersiz kalsiyum ve D vitamini almak, sigara içmek, asiri alkol tüketimi ve 12 aydan uzun emzirme osteoporoz riskini artiran faktörleri olusturmaktadir. Bununla birlikte, ilk adetin geç yasta olmasi, erken menopoz ve asiri egzersize bagli adet görememek doruk kemik kütlesini azaltan etkenler arasinda yer almaktadir.
Kalça kiriklari sonucunda hastalarin yüzde 15-20’si hayatini kaybediyor
Kirik gelismedigi sürece osteoporozlu hastalarin belirgin bir sikayeti olmamaktadir. Hayatlari boyunca kadinlarin yarisi, erkeklerin 3’te 1’i kirik riski tasimaktadir. Osteoporoza bagli olarak en sik el bilegi, omurga ve kalça kiriklari görülmektedir. Bu kiriklardan en hayati öneme sahip olani ise kalça kiriklari olmaktadir. Kalça kiriklari 75 yas üzerinde ve kadinlarda erkeklerden iki kat fazla görülürken, bu kirik sonucunda damar tikanikligi ile akciger embolisi gibi komplikasyonlar nedeniyle hastalarin yüzde 15-20’si kaybedilmektedir.
Omurga kiriklari belirti vermeden ortaya çikar
Omurga kiriklari ise sirt ve bel omurlarinda herhangi bir travma olmaksizin ortaya çikmaktadir. Ayni evde yasayan kadinlarin mutfagin önceden uzanabildigi üst raflarina artik uzanamadigini fark etmesi, boy kisalmasi, sirtta kamburluk, sirt ve bel agrisi gibi tablolar gözlemlenebilmektedir. Genellikle omurga kiriklari iyilestikten sonra agri geçmektedir. Ancak uzun süre geçmeyen agri olmasi durumunda, kirik omurun içinin çimento ile dolduruldugu bir ameliyat gerekebilmektedir.
Zayif ve minyon fiziksel yapi risk faktörleri arasindadir
Kiriklara yatkinligin belirlenmesi ve risk faktörlerinin degerlendirilmesi ile osteoporoz önlenebilir veya erken tedavi edilebilir bir hastalik olmaktadir. Ileri yas, zayif minyon yapida olmak, geçirilmis kirik hikayesi bulunmasi, annede kalça kirigi öyküsü olmasi, sigara kullanimi, kortizon ilaci kullanmak, romatoid artrit, asiri alkol tüketimi, femur boynu kemik mineral yogunlugu ve bazi hastaliklara veya ilaç kullanimina bagli olusan ikincil osteoporoz en önemli risk faktörleri arasinda yer almaktadir.
Teshis kemik yogunlugu ölçümü ile konulur
Osteoporoz teshisinde kemik yogunlugu önemlidir ve bunu ölçmek için kemik dansitometresi denilen yöntem kullanilmaktadir. Dual Enerji X isin Absorpsiyometri (DEXA) adi verilen ölçüm omurga ve kalça kemiginden yapilabilmektedir. Agrisiz bir sekilde gerçeklesen ölçümün herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadir. Bununla birlikte omurga kiriklarini görmek için sirt ve bel röntgen filmlerine de bakilabilmektedir.
Kimler kemik yogunlugunu ölçtürmeli?
Korunmak için uygun beslenme ve fiziksel aktivite sart
Osteoporozdan korunma yöntemleri anne rahminde baslayip tüm yasam boyunca uygulanacak yaklasimlari içermektedir. Doruk kemik kütlesini maksimuma çikarmak için yeterli süt, peynir veya yogurt tüketimi ile kalsiyum ihtiyaci saglanmali, D vitamini için günde 15-25 dakika yüz, kol, eller ve bacaklarin açik olarak direk günes isigi almasi saglanmali, sigara ve alkol tüketiminden uzak durulmali ve yürüme gibi kemiklere yük bindiren egzersiz yapilmalidir. Düsmenin önlenmesiyle kirik olusturacak travmalardan sakinmak da önem tasimaktadir.