MEME KANSERINDE GÜNCEL YENILIKLER DIJITAL ORTAMDA MASAYA YATIRILDI

“Meme kanserinde daha az tedavi ne zaman daha iyidir?” Bilim dünyasi su anda bu sorunun yanitini ariyor. Memorial Saglik Grubu’nun dünyaca ünlü isimleri bir araya getirdigi “Meme Kanseri Tedavisinde Yenilikler Sempozyumu”nda meme kanserinde hastaya daha fazla fayda saglayacak, kisiye özel tedaviler ele alindi. Pandemi nedeniyle bu yil “webinar” ile yani online olarak internet üzerinden gerçeklesen organizasyona ülkemizin her bölgesinden çok degerli uzmanlar katildi.

Memorial Bahçelievler Hastanesi Meme Sagligi Merkezi’nden Prof. Dr. Fatih Aydogan’in moderatörlügünde gerçeklesen organizasyonda Yale Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mehra Golshan ve Prof. Dr. Meena Moran, Memorial Saglik Grubu’ndan Prof. Dr. Mustafa Özdogan, Prof. Dr. Fazilet Öner Dinçbas, Prof. Dr. Halit Yilmaz, Doç. Dr. Teoman Yanmaz, Doç. Dr. Kezban Nur Pilanci, Doç. Dr. Sadi Kerem Okutur’un yer aldiklari bilimsel toplantida önemli sunumlar gerçeklestirildi. 

Kemoterapiyle baslayan hastalari nasil bir süreç bekliyor?

Konusmacilar hakkinda bilgi veren Prof. Dr. Fatih Aydogan; “Yale Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mehra Golshan, uzun süre Harvard’da ögretim üyeligi yapmisti. Daha sonra Yale Üniversitesi’ne geçti ve Meme Programi’nin Klinik Direktörü oldu. Meme kanserinde birçok arastirmaya primer arastirmaci olarak katki sagladi. Dünya çapinda taninan bir arastirmaci. Bize kemoterapiyle tedaviye baslayan hastalari nasil bir süreç bekledigini anlatti. Bazi meme kanseri tiplerinde öncelikle kemoterapi vererek tümör küçültülebilir ya da koltuk alti lenf bezlerinde hastalik varken temiz hale getirilebilir. Dr. Golshan bize bu hasta grubundaki tedavi yöntemleri hakkinda bilgi verdi” dedi. 

 Covid-19 etkisinden radyoterapi sürelerine kadar birçok konu konusuldu”

“Diger uluslararasi konugumuz Yale Üniversitesi’nden Radyoterapi Bölümü Direktörü Dr. Meena Moran” diyen Prof. Dr. Aydogan, Moran’in Amerika Birlesik Devletleri’nde meme kanseri konusunda uzmanlasan bilim insanlarinin bir araya gelerek olusturduklari ve tüm dünyada tedavi protokollerini olusturan NCCN meme kanseri kilavuzunun 2. baskanlik görevini yürüttügünü ve normalde 5-6 hafta süren radyoterapi süreçlerinin 2-3 haftaya indirilmesine olanak taniyan “hipofraksiyone” yöntemini anlattigini belirtti. 

Sempozyumda Covid-19 sürecinin etkilerine de deginildigini aktaran Prof. Dr. Aydogan, “Covid-19 pandemi sürecinde degisime ugrayan meme kanseri tedavisi” konusunda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nden Prof. Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak konusma yapti. Medikal Onkoloji ’den degerli bilim insani Mustafa Özdogan, meme kanseri sonrasi tedavi planlamasi için hastaligin tekrar riskini gösteren testler hakkinda bilgi verdi. Bu testlerin sonucuna göre hastalar düsük ya da yüksek risk grubunda siniflanabilmektedir. Son olarak ise Doç. Dr. Teoman Yanmaz bizimle Teksas’taki San Antonio sehrinde her yil Aralik ayinda düzenlenen ve binlerce bilim insaninin katildigi konferansta sunulan yeni arastirma sonuçlarini paylasti” diye konustu.

“Artik tedavi yaklasimlari daha az tedaviyle daha çok fayda saglama üzerine”

Geçmisten günümüze tedavi planlamalarinda önemli degisiklikler yasandigina vurgu yapan Prof. Dr. Aydogan sözlerini söyle sürdürdü:

“Geçmiste meme kanserinde daha çok tedavi ile hastaya daha çok fayda nasil saglanabilir? sorusu tartisiliyordu. Daha kapsamli ameliyatlar, daha uzun kemoterapi, daha uzun radyoterapi konulari tartisiliyordu. Günümüzde ise “hangi hastaya daha az yan etkiyle hangi tedavi” konusu tartisiliyor. Lenf bezleri önceden tamamen alinirken, simdi uygun hastalarda lenf bezlerinin alinmamasini, memedeki kitlelerde büyük kitle olsa dahi memenin tamaminin alinmamasini tartisiyoruz. Hatta gelecekteki tartisilacak tedavi ise “hangi hastalari ameliyat etmeyelim?” sorusu üzerine olacak. Günümüzde bilim dünyasi kemoterapi ve akilli ilaçlarla baslanan ve tedaviyle tam yanit alinan hangi hastalarin ameliyat olmasina gerek kalmadigi sorusunun cevabini vermeye çalisiyor.”

Meme kanserinin diger kanser tiplerine göre basari orani oldukça yüksek

Meme kanseri tedavisindeki gelismelerin oldukça hizli seyrettigini vurgulayan Prof. Dr. Aydogan, sözlerini söyle noktaladi: “Meme kanseri tedavisinde önemli gelismeler yasanmaktadir. Bazi özel meme kanseri tiplerinde FDA tarafindan onaylanan yeni tedavi yöntemleri bulunmaktadir. Aslinda meme kanseri diger kanser tiplerine göre basari orani oldukça yüksek bir hastalik. Ancak her hastanin tedavisi farkli oluyor. Kisiye özel tedavi konusu ise zaten tüm branslarda uzun süredir gündemde. Meme kanserinin 4 ana tipi ve tiplere ve kisi özelliklerine göre farkli tedavi planlari bulunmaktadir. Baska organlarda metastaz olan hastalar bile tedaviyle tam yanit alinarak hiç hastalik kalmamis hale gelebilmektedir. Geçmise göre hem hastaligin seyri hem de yasam süreleri oldukça uzadi.”