"ÖNCE KENDIMIZ ILE BARISMALIYIZ”

Trafik Psikologu Prof. Dr. Yesim Yasak, “Hakli oldugunuz halde, hareketleriniz ile haksiz duruma düsebilirsiniz. Ne kadar sakin ve elestirmeden konussaniz da el, kol hareketleriniz yanlis anlasilmaniza neden olur. Bu nedenle sözlerimizi ve hareketlerimizi kontrol ederek karsimizdaki insanlarla iletisim kurmaliyiz. Unutmayalim; öfke, öfkeyi getirir. Karsimizdaki insan öfkeliyse dahi siz sakin oldugunuzda o da öfkesini yenecektir. Öncelikle birbirimize saygi duymaliyiz ve haklarimizi korurken baskalarinin da haklari oldugunu bilerek hareket etmeliyiz. Ortak kurallara uymaliyiz, kendimize göre kurallar koymamaliyiz ve hatamiz varsa farkinda olmaliyiz. Önce kendi içimizde mutlu olmaliyiz.” dedi.

“KONUSMA VE HAREKETLER BIRBIRINI DESTEKLEMELI ”

Prof. Dr. Yasak, sözler ile hareketlerin farkli olmamasi gerektigini de anlatti ve sözlerini söyle sürdürdü: “Dogru iletisim kurmak çok önemli. Hakli haksiz aramak yerine çözüm odakli olmaliyiz. Hataliysak karsimizdaki kisiye sözlerimiz ve hareketlerimiz ile haksiz oldugumuzu belli etmeliyiz. Hakliysak da karsimizdaki kisiye yine anlayisli davranip sorunun çözümüne odaklanmamiz gerekiyor. Birbirini bir park yeri yüzünden darp eden insanlar oldugunu görüyoruz. Öfkelendigimiz zaman maalesef olumsuz yönde kullaniyoruz. Iste öfkemizi dogru kontrol edersek sorunlari kolay asariz”

“SEÇIM BIZE AIT”

Kisiligimize kendimizin yön verebilecegini anlatan Prof. Dr. Yesim Yasak, “Ne istersek o oluruz!” dedi ve ekledi: “Yaptigimiz kötü ve iyi hareketler bizi ve çevremizi etkiler. Önemli olan olumluyu mu olumsuzu mu seçecegimizdir. Istersek kavgaci da olabiliriz. Sakin ve anlayisli bir insan da olabiliriz. Hiçbir sey söylemeden de konusuyoruz. Bakisimiz, durusumuz, ellerimiz, kollarimiz her sey bizim dilimizdir. Dogdugumuzdan beri problemlerimizi çözmek için sadece bagirip çözüme kavustuysak ya da yalan söyleyerek problem çözdüysek o zaman otomatikman bagirmaliyim diye düsünüyoruz. Aile ortaminda da gördüklerimiz maalesef sorunlari çözme konusunda bizi bir yola sokar.”