Izmir’in Foça Ilçesi’nde yasayan turizmci Sebahattin Karaca çogunlugu pandemi de bulasa neden olur bahanesiyle evlerden sokaga atilan kediler için barinak yapti. Barinakta revir, tedavi, rehabilitasyon, alisma odalari olusturan Karaca sabah erken saatlerde motosikletine binerek, önce kedileri ziyaret ediyor, karinlarini doyuruyor, hasta ve tedavi sürecinde olanlari kontrol ediyor, sonra isine gidiyor. Sebahattin Karaca besleyenlerin hayvanlarini sokaga birakmamalarini, evde hayvan beslemek isteyenlerinde pet shoplardan degil sokakve barinaklardan sahiplenmelerini istiyor.
Sebahattin Karaca Foça’da 50 yildir turizmle ugrasiyor. Seyahat acentesi , kafe ve otel isletmeciligi ile yarim yüzyili askin bir süredir ilçe ve ülke turizmine katkida bulunuyor. Turizmciliginin yanisira yerli ve yabanci kaynaklardan derledigi yerel tarih arastirmalarini önce gazete ve dergilerde makaleler halinde yayinliyor. Daha sonra kitaplastiriyor. Antik dönemden Cumhuriyete, Aliaga ve Foça tarihi ile ilgili yayinlanmis kitaplari var. 70 yasindaki Sebahattin Karaca ayni zamanda iyi bir hayvansever. Bu islerin arasinda onlari korumaya, kollamaya, tedavi etmeye ve beslemeye zaman ve bütçe ayiriyor. Islettigi otelin önünde buldugu 4 yavru kediye bakmakla baslayan hayvan sevgisi, onu pandemi döneminde sokaklara terkedilen onlarca kediye barinak yapmaya kadar götürdü.
Bulas riski bahanesiyle sokaga birakilan hayvan sayisinin hizla arttigini belirten Sebahattin Karaca önce strafor köpüklerden yuvalar yaparak sorunu çözmeye çalistigini ama aylar geçtikçe bunlarinda yetersiz kaldigini gördügünü söyledi. Sebahattin Karaca;” Onlarin su ve mama ihtiyacini sabahin erken saatinde buraya gelerek karsiliyorum. Bundan da büyük keyif aliyorum. Çok mutlu oluyorum. Onlarin karinlarini doyurmadan kendim kahvalti yapamiyorum. Buraya terkedilmis özel bakima muhtaç kediler var. Onlarin yeni hayatlarina uyum saglamalari için kendi imkanlarimla bir barinak yaptim. En uçta hasta ve kisirlastirilmis kediler için bir revir var. Orta kisimda onlarin yasama alanlari ve yuvalari var. Çis ve kaka ihtiyaçlarini giderdikleri kum bölümü var. Bu kapali alanda sokaga yeni atilmis ve çevreye uyum sürecini geçiren kediler bariniyor. Çevreye ve çeverdeki diger hayvanlara alistiktan sonra onlari disariya saliveriyorum. “
HEPSI PIRIL PIRLI BAKIMLI EV KEDILERIYDI
“Özellikle koronadan dolayi sokaga terkedilmis çok sayida kedi var. Bunlar hepsi piril piril, bakimli kedilerdi. Ama buraya atiliyorlar. Sokaga intibaklari çok zor oluyor. Diger kediler tarafindan dövülüyor, aç birakiliyorlar. Kimi zaman gözleri kimi zaman yüzleri yara bere içinde kaliyorlar. Bunlara sahip çikilmazsa önce psikolojileri bozuluyor. Içeriden baslayan yara bereler oluyor. Keske insanlar korkmasalardi. Hayvanlardan korona hastaligi geçer korkusuyla her gün buraya birkaç kedi atildi. “
SEVGISIZ YAPILMAZ
“Bu is göreceli bir istekle olmuyor. Içten gelen bir sevgiyle oluyor. Hayvan sevgisiyle oluyor. Bu sevgi olmasa eger hIç kImse sabahin erken saatinde hemde geri planda bir yigin sorumlulugu olmasina ragmen buraya gelip onlarin suyu, mamasi, hastaligi, tedavisi, bakimi, temizligiyle ilgilenmez. Bu tamamen sevgiyle ilgili bir sey. Bu alan bir kuruma ait. Aldigim geçici izinle bunlari yaptim. “
HAYVANLARLA ILGILENMEK INSANI DA ÇOK RAHATLATIYOR
“Ben bir bilim insani degilim. Ama gazetelerden, televizyonlardan, haberlerden izledigim kadariyla ev hayvanlarindan korona hasatligi geçmiyor. Maalesef pek çok aile yillardir baktigi, kucak kucaga, yataginda, omuzunda birlikte yasadigi kedileri, koronavirüse yakalanir diye sokaklara atiyor. Yazlikçilar, bütün yaz sevdikleri kedileri getirip bu bölgeye birakiyorlar. Bunlarin olmamasi için diyorum ki, bakamayacagimiz kediyi köpegi almayin, sonra sokaga birakmayin. Koronayi sebep gösterip terketmeyin. Çünkü bu hayvanlar çok perisanlik çekiyorlar. Çocuklarina veya kendilerine hayvan alirken pet shoplardan degil, özellikle sokaklardan, bu gibi barinaklardan hayvan edinmeleri her sekilde daha iyi olur. Sokakta yasayan hayvanlar sicak bir yuvaya ve herseyden önce insan sevgisine kavusmus olurlar. Bir insanin meslegi ne olursa olsun, hayvanlara azicik zaman ayirmasi, onlarla biraz ilgilenmesi, onlara sevkat göstermesi, onlarin hastaligiyla, yasamlariyla biraz ilgilenmesi, insani da çok rahatlatiyor aslinda. O bakimdan herkese tavsiye ederim ” dedi