Yapilan çalismalar standart kanser taramalarinda yüzde 90’a yakin azalma oldugunu gösteriyor. Bu durumun korkutucu yansimasi ise ileri evre kanserlerde artis! Öyle ki istatistiki çalismalar ileri evre kanser tanisinin bir öncesi yila göre yüzde 75 oraninda arttigini gösteriyor. Acibadem Maslak Hastanesi Tibbi Onkoloji Uzmani Prof. Dr. Gökhan Demir, 4 Subat Dünya Kanser Günü kapsaminda yaptigi açiklamada; meme, kolon ve akciger kanserlerine bagli ölümlerde önümüzdeki 5 yil içinde yüzde 10-15 oraninda artis öngörüldügünü kaydediyor. Tani ve tedavi seçeneklerindeki gelismeler sayesinde son 25 yilda kanser ölümlerinde yaklasik yüzde 25’lik bir düsüs yasandigini belirten Prof. Dr. Gökhan Demir, “Pandemi sonrasinda kanser tani ve ölüm oranlarinin önceki yillara dönmemesi için kanserle ilgili olabilecek tüm yakinmalarda zaman geçirmeden hastaneye basvurulmali, rutin kontroller aksatilmamali.” diyor. Tibbi Onkoloji Uzmani Prof. Dr. Gökhan Demir, önemli uyarilar ve önerilerde bulundu.
Belirtiler göz ardi ediliyor!
Covid-19 pandemisi korkusu ile kisilerin hastaneye basvurmaktan çekinmesi, salgini kontrol altinda tutmak amaciyla saglik kuruluslarinin kimi tarama programlarini, acil olmayan operasyon ve tani islemlerini askiya almasi çesitli saglik sorunlarinin da zamaninda saptanamamasina yol açiyor. Genel risk grubundaki eriskinlerin tarama programlarina basvurmamasi bir yana, ciddi belirtileri oldugu halde çogu hastanin yakinmalarini göz ardi ettigini belirten Acibadem Maslak Hastanesi Tibbi Onkoloji Uzmani Prof. Dr. Gökhan Demir, sözlerine söyle devam ediyor: “Geçen yil nisan ayinda yeni kanser tanisinda önceki yillara kiyasla neredeyse yari yariya bir düsüs izlendi. Bu çok endise verici. Pek çok yeni kanser hastasinin tani alana kadar aylar kaybetmesi ve hastaligin ileri evrede tanilanmasina yol açiyor. Ileri evre kanser tanisinda geçen yila oranla yaklasik yüzde 75’lik bir artis oldu. Ileri evre kanserlerin artmasi kaçinilmaz olarak sagkalimin azalmasi ve kanser iliskili ölüm oranlarinin artisi ile sonuçlanabilir.”
‘Kanser kontrolünde kaybedilen ivme kazanilmali’
Tüm saglik tesislerinde Covid-19 virisüne karsi kati önlemler alindigini, tarama ve tani prosedürleri için hastaneye gidildiginde virüsü kapma riskinin çok düsük olacagini belirten Prof. Dr. Gökhan Demir, “Zaman kaybetmeden taniya ulasilmasi ve tedaviye baslanmasi yasam kurtaricidir. Ülkemiz yavas ve güvenli bir sekilde yeniden açilirken kanser taramasi ve teshisi standart saglik hizmetlerindeki önemli yerini korumalidir. En yüksek risk altindaki hastalari öncelik sirasina koymak, güvenli bir sekilde tetkik etmek ve kanser kontrolünde kaybedilen ivmeyi yeniden kazanmak gereklidir” diye konusuyor.
Ülkemizde de dünyada oldugu gibi en fazla siklikta görülen meme, prostat, akciger ve kolorektal kanserler için tarama programlari bulunuyor. Kanser taramasinin herhangi bir belirtisi olmayan saglikli kisilere yapildigini anlatan Prof. Dr. Gökhan Demir, bu tarama programlari hakkinda ayrintili bilgi veriyor.
Meme kanseri
Kadinlarda en sik görülen kanser olan meme kanserinin erken tanisi için 40 yasindan itibaren her kadinin yilda bir defa mamografi ve meme ultrasonu çektirmesi öneriliyor. Ancak genç yasta meme kanseri tanisi almis bir akrabasi olan veya meme kanseri riskini artiran (BRCA genleri gibi) belirli genlere sahip kadinlarin, 40 yasindan önce taramaya baslamasi gerekiyor. Mamografi ile düzenli taramanin 74 yasina kadar devam ettigini söyleyen Prof. Dr. Gökhan Demir, “Meme veya koltuk altinda eline kitle gelen, meme cildinde portakal kabugu görünümü gibi degisiklikler ortaya çikan, meme basinda çekinti veya akinti gelmesi gibi semptomlari olan kadinlar, zaman kaybetmeden bir onkoloji merkezine basvurmalidir.” diyor.
Prostat kanseri
Genellikle yavas seyirli bir kanser türü olan prostat kanserine yakalanma orani yüzde 10-12 düzeyinde. Ortalama riskli erkeklerde prostat kanseri taramasina baslama yasi genelde 50 olarak kabul ediliyor. Ailesinde yüklü prostat kanseri öyküsü olan, veya bilinen BRCA1/2 mutasyonu bulunan daha yüksek riskli erkeklerde tarama baslangici ise 40 yasa kadar iniyor. Her 1-2 yilda bir PSA ölçümü ile taramada normalin üstünde bir PSA degeri saptanirsa hastanin ileri tetkik ve incelemeler için yönlendirildigini belirten Prof. Dr. Gökhan Demir, 70 yasin üzerinde taramaya baslanmasinin önerilmedigini kaydediyor.
Akciger kanseri
Kansere bagli ölümlerde birinci sirada yer alan akciger kanserlerinin yüzde 85-90'i sigaraya bagli gelisiyor. Sigara içmeyenlerde de dumana maruz kalmak önemli bir neden olarak görülüyor. Sigarayi biraktiktan sonra uzun yillar risk azalmadigi için daha önce sigara içenlerde yüksek oranda akciger kanseri görülüyor. Buna karsin düsük doz bilgisayarli tomografi ile akciger kanseri taramasinin erken tani için önemli oldugunu ifade eden Prof. Dr. Gökhan Demir, “Önceki 15 yil içinde sigarayi birakanlar da dahil olmak üzere 30 paket yillik sigara öyküsü olan hastalarda yillik düsük doz bilgisayarli tomografi taramasinin akciger kanserine bagli ölüm oranlarini yüzde 25 kadar düsürdügü bilinmektedir.” diyor. Sigara içenlerde bir süre önce birakmis olsalar dahi yeni baslayan öksürük kanser süphesi olarak ele aliniyor. Nefes darligi, kanli balgam, gögüs veya omuz agrisi, ses kisikligi, kilo kaybi, yüz ve boyunda sislik gibi yakinmalari olanlarin da en kisa zamanda doktora basvurmasi gerekiyor.
Kolon kanseri
Kanser öncülü olan bagirsak poliplerini ve kolon kanserini bulgu vermeden önce tespit etmek için kolonoskopiye ek olarak diskida gizli kan, sigmoidoskopi, sanal kolonoskopi, kapsül kolonoskopisi gibi pek çok tarama testi bulunuyor.
Hiçbir yakinmasi ve risk faktörü olmasa dahi 45 yas üstü her eriskinin tarama amaciyla kolonoskopi yaptirmasi öneriliyor. Bagirsak aliskanliginda degisiklik, tekrarlayan ishal veya kabizlik, diskilama sirasinda agri ve kanama, diski kalibrasyonunda incelme, siskinlik, karin agrisi, kilo kaybi gibi sikayetleri olan veya tetkiklerinde demir eksikligi veya kansizlik saptananlarin vakit kaybetmeden doktora basvurmasi ve kolon /rektum kanseri açisindan tetkik edilmesi gerekiyor.