Tarih: 10.02.2021 10:52

PANDEMIDE PSIKIYARTIK HASTALIKLARA KARSI ÖNEMLI ÖNERILER

Facebook Twitter Linked-in

 Pandemi sürecinde tüm psikiyatrik rahatsizliklarda bir artis yasandigi gözlemlenirken, en çok tetiklenen problemler arasinda; kaygi bozuklugu, depresyon, panik ve takinti-zorlanti bozuklugu bulunuyor. Bu rahatsizliklara sahip kisilerin yani sira hasta yakinlarinin da kendilerine dikkat etmeleri ve hastalikla ilgili sikayetleri azaltacak yöntemleri uygulamalari gerektigini belirten Memorial Ankara Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uz. Dr. Serkan Akkoyunlu, konu ile ilgili önemli önerilerde bulundu.

 Pandemi süreci stres, kaygi ve öfkeyi tetikliyor

Bütün dünyayi etkisi altina alan Covid-19 pandemi süreci insanlar üzerinde korku, kaygi ya da tam tersi davranis sekli olan umursamazlik gibi farkli psikolojik etkiler göstermektedir. Koronavirüs sebebiyle hastalik ve hayat kaybi riski bulunmasi, uygulanan karantinalar ile sosyal yasamin kisitlanmasi insanlarda stres, kaygi, öfke ve hayal kirikliklarini tetiklemektedir. Bununla birlikte uyulmasi gereken kurallar ve bu sürecin ne kadar süreceginin bilinmemesi ise birçok kiside tükenmisligi ortaya çikarmaktadir.

 Koronavirüs psikiyatrik rahatsizliklari artirdi

Insanlarda travmaya sebep olan koronavirüs sürecinde hemen hemen tüm psikiyatrik rahatsizliklarda bir artis yasandigi gözlemlenmektedir. Artis yasanan hastaliklarin basinda kaygi bozuklugu, panik bozuklugu, depresyon ve takinti-zorlanti bozuklugu gelmektedir. Pandemi öncesinde de psikiyatrik rahatsizligi olan kisilerde bu zorlu süreç, var olan hastaliklarinin alevlenmesine ya da nüksetmesine sebep olabilmektedir.

 Rahatsizliklar farkli belirtiler gösteriyor

Panik bozuklugunda; ani çarpinti, nefes darligi, gögüste agri-baski, titreme ve terleme gibi panik ataklar ve bunu tekrar yasamaktan korkma gibi belirtiler görülmektedir. Depresyonda ise kisiyi rahatsiz eden bedensel belirtiler ile beraber özellikle Covid-19’a yakalandigina dair süpheleri içeren saglik kaygisi, çökkün ruh hali, isteksizlik ve enerji azalmasi gibi bulgular ile ortaya çikabilmektedir. Tekrarlayici davranislar içerisinde bulunma ise takinti zorlanti bozuklugunda izlenmektedir.

 Bazi tutumlar hastaligin seyrini kötülestirir

Koronavirüsün getirdigi riskler, belirsizlige tahammülsüzlük ile kendini gösteren kaygi bozuklugu ve takinti zorlanti bozukluguna sahip bireylerin sikayetlerinde artisa sebep olmaktadir. Bununla birlikte yasanan stres, tekrarlayici depresyonu olanlarin rahatsizliklarinin tekrarlama ihtimalini yükseltmektedir. Bazi hastalarda gereksiz yere saglik kurumlarina basvurma, çok fazla temizlik yapma, fazla kontrol bagimlisi olma gibi problem davranislarin ortaya çiktigi gözlemlenmektedir. Bu davranis ve tutumlarin artmasi genel saglik sorunlari için tedaviye ulasmayi ve ilaç teminini sikintiya sokarken, tedavi uyumunun bozulmasi ise hastaliklarin seyrinin kötülesmesine neden olmaktadir.

 Olumsuz durumlarla bas edebilmek için bu önerileri dikkate alin!

Psikiyatrik hastaligi olanlar, ortaya çikan olumsuz durumlari ortadan kaldirabilmek ya da azaltabilmek için bu tavsiyeleri dikkate almalidir:

* Psikiyatrik hastaliklara sahip olan kisilerin öncelikle tedavilerini sürdürmeleri gerekmektedir.

* Travmatik olaylarin kontrol altinda oldugunu hissettiren otoritelerin önerdigi önlemlerin alinmasi saglanmalidir. Önlem aliyor olmak çaresizlik hissine karsi panzehir islevi görürken, bu önlemler, kaygi hissi ile abartilmamalidir.

* Pandemi sürecinde özellikle takinti zorlanti bozuklugu olan hasta grubunun ve saglik kaygisi belirgin olanlarin asiri önlem almak gibi bir tutumu olabilmektedir. Bu sebeple riskin bir süre ortadan kalkmayacaginin kabullenilmesi ve önlemlerin ne kadar alinmasi gerektigi planlanmalidir.

* Izolasyon, karantina gibi uygulamalar insanlari yalnizlastirarak, yasamdan alinan zevki azaltabilir. Mesafelerin sosyallesmeyi engellemesine izin verilmemeli ve bugün kullanilabilen sosyal medya, görüntülü arama gibi yöntemler ile sosyal hayat devam ettirilmelidir.

* Çalismayan ve bos vakti olan hastalarin günlük düzen ve rutinler olusturmasi zamanlarinin keyifli geçmesini saglarken, farkli hobiler veya spor gibi aktivitelerle ugrasmak da faydali olmaktadir.

* Zorlanilan durumlarda yardim almaktan kaçinilmamali, tedavi açisindan tekrar bir degerlendirme yapilmasi ve gerekli ise ilaç ile psikoterapi kullanilmasi uygun olacaktir.

 Hasta yakinlari da ruh sagliklarini korumalidir

Bir kisinin yasadigi psikiyatrik rahatsizlik, çevresindeki insanlara da yansimaktadir. Hasta yakinlari zaman zaman, hasta olan kisinin duygularini hissetmekte, üzülmekte, çaresizlige düsmekte, aldiklari asiri önlemler sebebi ile çatisma yasamakta ya da onlari rahatlatabilmek için günlük yasam akislarini degistirmektedir. Hasta yakinlarinin da ilk olarak hastalara önerilen yöntemleri kullanarak ruh sagligina dikkat etmeleri gerekmektedir. Çünkü dikkat edilmeyen ruh sagligi sorunlari bu süreçte sarmal halinde büyüyebilmektedir. Depresyonu olan hasta ile iletisimi artirmak, onu dinlemek, belli düzeyde umut asilamak, aktivite süresini artirmak için beraber etkinlik yapmak iki taraf için de fayda saglayabilmektedir. Kaygisi belirgin olan kisi ile iletisime açik olmak, onu yargilayacak ya da endiselerini küçümseyecek ifadelerden, inatlasmalardan, çatismaya girmekten kaçinmak gerekmektedir. Bununla birlikte uzun vadede hastaligi olumsuz etkileyen sik doktora gitmek, asiri önlem alma gibi davranislara en azindan destek vermemek ve psikiyatrik yardim arayici için yüreklendirmek yararli olabilmektedir.

 Pandemi sürecini en az sorunla atlatabilmek için yapilmasi gerekenler;

* Kendinize iyi bakin, tüm önlemleri gerektigi kadar alin.

* Var olan rutinlerinizi koruyun ya da yeni rutinler olusturun, zamaninizi planlayin.

*Spor, yoga, gevseme egzersizleri gibi yöntemler ile hem bedeninizi hem de ruhunuzu rahatlatin, 

* Uygun sekilde sosyallesin, çevrenizden destek alin ve çevrenize destek verin.   

* Olumsuz haberlere olan maruziyetinizi sinirlandirin, olumlu gelismelerin farkinda olun.

*Ihtiyaç duydugunuzda psikiyatrik destege basvurun.





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —