Corona virüs salgini kapsaminda kontrollü sosyal hayata geçilmesiyle evden çalisan birçok kisi uzun bir aradan sonra pazartesi isbasi yapacak. Uzmanlar toplu tasimada ve is yerlerinde maske kullanimi, sosyal mesafeye uyulmasi, kapali alanlarin siklikla havalandirilmasi ve el hijyenine dikkat edilmesi konusunda vatandaslari uyariyor.
Türkiye’de Kovid-19'la mücadelede alinan tedbirler sayesinde sürecin basarili bir sekilde yürütülmesi sonucunda salgin kontrol altina alindi. Yaklasik bir aydir sürdürülen normallesme süreci kapsaminda da yeni kararlar uygulanmaya basladi.
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, 28 Mayis'ta düzenlenen Kabine Toplantisinin ardindan, restoran, kafe, pastane, kiraathane, çay bahçeleri gibi isletmelerin açilacagini, idari izinde bulunan veya esnek çalisma sistemine dahil olan kamu personelinin, 1 Haziran itibariyla normal mesaiye baslayacagini açikladi.
Bu durumda, çalismalarini evden yürüten bazi kamu ve özel sektör çalisanlari yaklasik 2,5 ayin ardindan is yerlerine dönecek. Bu sebeple, toplu tasima araçlarinin yogunlasmasi öngörülüyor.
Uzmanlar, "yeni normal" olarak adlandirilan bu dönemde özellikle ortak kullanilan toplu tasima ve ofis gibi alanlarda vatandaslarin maske kullanmasi, sosyal mesafeye uymasi, el hijyenine önem vermesi ve kapali alanlarin sik sik havalandirilmasi gerektigine dikkati çekiyor.
Istanbul Üniversitesi (IÜ) Istanbul Tip Fakültesi Halk Sagligi Anabilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Selma Karabey, vatandaslarin 2 ayi askin bir süredir pandemiyle mücadele etmekten hem bireysel hem de toplumsal olarak yoruldugunu, bir an önce normallesme ihtiyacinin duyulmasinin son derece anlasilir oldugunu söyledi.
Tamamen virüsü alt etmis gibi normal yasama dönmenin çok baska tehlikeleri getirebilecegine dikkati çeken Karabey, Türkiye'nin su ana kadar çok iyi bir süreç yönettigini, hem yönetimsel önlemler hem de önlemlere uyum saglama konusunda basarili bir sinav verildigini dile getirdi.
Ayni duyarliligin bu süreçte de devam ettirilmesi gerektigini belirten Karabey, "1 Haziran'dan sonra hiçbir sey olmamis gibi tamamen eskiye dönmeye kalkarsak bu çok tehlikeli. Frene basa basa gitmek lazim. Birden bire 0 kilometreden 100 kilometreye çikmasi degil bir aracin, önce 20 kilometreyle gitmek, buna alismak sonra 30'a çikmak gibi." diye konustu.
Kamu kurumlarinin ve özel sirketlerin kendi kosullarina göre düzenlemelere yapabileceklerini ifade eden Karabey, söyle devam etti:
"Fiziksel mekanlar genis ve uygunsa, yani 10 metrekareye maksimum 2 kisi düsecek sekilde, bunu gözetmek gerekiyor. Kurumlarin ofis kosullarin, kreslerdeki sinif ortamlari, bütün kapali mekanlarda eger büyüklük yeterli degilse, o zaman bütün çalisanlari ayni ayna isbasi yaptirmak dogru bir politika olmaz. Bu çalisan herkesi riske atmak olur. Onun için dönüsümlü olarak insanlari göreve çagirmak, bir kisminin yine dönüsümlü olarak uzaktan çalismaya devam etmesi uygundur. Çalisanlari gün asiri çalistirip herkesi ayni anda ofise toplamamak çok daha saglikli bir geçis olur. Bu toplu tasima üzerindeki yükü de çok azaltir. Çünkü belli saatlerde ise baslaniyor ve herkesin ise gitme mecburiyeti oldugu için toplu tasimalarda gerekli olan fiziksel mesafe kurallarina uyulamamis olacak. Bu toplu tasimayi da daha saglikli hale getirecek bir önlem."
Prof. Dr. Karabey, herkesin ayni saatte ise baslamasi yerine ise baslangiç saatlerinin zamana yayilmasinin toplu tasimadaki yükü azaltmak için bir önlem olabilecegini belirtti.
Bireysel olarak alinmasi gereken önlemlere deginen Karabey, su önerilerde bulundu:
"Artik bütün halkimiz ögrendi. Diger insanlarla bir araya gelecegimiz toplu tasima ve ofis gibi kapali ortamlarda tibbi maske kullanimi önemli. Bir yandan da önümüz yaz oldugu için maske kullanimi çok konforlu degil. Onun için bol bol ortamlari da havalandirmak, cam, kapi açmak son derece degerli. Çalisanlar için sik sik açik havaya çikmak rahatlatici bir önlem olabilir. Maske ve fiziksel mesafe disinda alinabilecek bir diger önlem de el temizligi, ellerin sik sik yikanmasi, yikanamadigi durumlarda da kolonya ya da alkol bazli el antiseptigi bulundurulmasi son derece önemli. Toplu tasima ve ofis gibi ortak kullanilan yerlerde de kapi kollari, metro ve otobüslerdeki tutanaklarin sik sik temizlenmesi gerekir. En pratik temizlik malzemesi de belirli oranlarda sulandirilmis çamasir sulari gayet etkili olur. Bunlari yaptigimiz takdirde bu geçis dönemini minimum hasarla atlatabiliriz."
Karabey, insanlarin normallesmeye ihtiyaç duydugunu, bu yüzden yavas yavas bu normallesme sürecinin yasanmasinin herkes için en iyi çözüm olacagini söyledi.
Prof. Dr. Karabey, eldiven kullanimini katiyen önermedigini belirterek, "Eldiven faydadan çok zarar getirecek bir sey. Çünkü ellerin yeterince temizlenmesini engelliyor. 'Nasil olsa elimde eldiven.' diye insanlar her yere dokunuyor. Oysa çiplak elleriyle dokunsalar ellerini kolonyayla ya da alkol bazli dezenfektanla temizleyecekler ama eldiven olunca bu da olmuyor. Eldivenlerle dokunulan her yer çok kirleniyor. Cep telefonlarin dokunuluyor. Cep telefonlari en çok mikrobun üredigi aletlerden biri. Çünkü sürekli elimizde. Onun için otobüse binerken insanlarin eldiveni çikarmasini bir kural haline getirmek lazim. Otobüste bir yere tutundugumuzda da indikten sonra ellerimizi güzelce dezenfekte edelim." diye konustu.
Virüsün çok kolay bulastigini ama kolay da öldügünü aktaran Karabey, eve girer girmez devamli dokunulan cep telefonu ve anahtarlik gibi nesnelerin deterjanla nemlendirilmis bir bezle veya alkol bazli bir dezenfektanla silinip temizlenmesi gerektigini vurguladi.