Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Ögrenilmis otizm artiyor”

Kontrolsüz teknoloji kullaniminin çocugun gelisimi üzerindeki olumsuz etkilerine isaret eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu durumun ögrenilmis otizme neden oldugunu söyledi. Bütün gün bilgisayar, tablet ya da televizyonla zaman geçiren çocugun i

Sağlık 22.02.2021 20:48:23 0
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Ögrenilmis otizm artiyor”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocuklarda davranis bozukluklarina iliskin degerlendirmede bulundu.

Çocukta davranis bozuklugu nedir?

Çocugun her yasina göre bir davranis olgunlugu oldugunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuk yasina uygun davranis olgunlugunu göstermiyorsa o durumlar, davranis bozuklugu sinirlarina giriyor. Mesela çocugun altina kaçirmasi bir örnek olarak verilebilir. Çocuk 1,5 -2 yasina kadar tuvalet egitimini ögreniyor. Okul çagina gelmis çocuk, hala idrarini kaçiriyorsa bu bir davranis bozuklugu oluyor. Tirnagini yiyorsa davranis bozuklugu oluyor. Gülünecek yerde gülmeyip, aglanacak yerde aglanmiyorsa yani misafirler geldigi zaman nasil davranacagini bilmiyorsa, ne zaman oturup kalkacagini bilmiyorsa davranis bozuklugundan söz edilebilir. Yani çocugun yasina uygun sekilde olgun davranislarda bulunmasi lazim” diye konustu.

Çocugun yasina uygun davranmamasinin da davranis bozuklugu olarak degerlendirilebilecegini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ürkek, çekingen davranis, fazla içine kapanik olma, kimseyle konusmamak da bir davranis bozuklugudur. Örnegin mesela eve misafir gelir, onun pardösüsünün ucunu keser. Bu davranis bozuklugudur. Ortaligi karistirir, birakir. Bunlar davranis bozuklugu olarak degerlendirilebilir. Davranis gelistirmek çocuga genetik olarak gelen bir sey degildir. Çocugun hayati ögrenmesi, davranis gelistirmesi, olumlu davranis ile olumsuz davranisi ayirt etmesinde sosyal ögrenme vardir. Bazi çocuklarda yikici davranis bozukluklari vardir. Mesela yangin çikarir, her seye karsit olur, agzindan evet kelimesi çikmaz, kurallari bozmaktan zevk alir. Bütün bunlar davranis bozuklugudur” diye konustu.

Otizmde artis var

Çocugun yasina göre davranmayi ögrenmesi gerektigini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sunlari söyledi: “Mesela nerede duracagini bilmesi gerekiyor. Bunu çocuk nasil ögrenir? Genetik degil bu. Pandemi döneminden küresel olarak herkes etkilendi. Her yas grubu etkilendi. Çocuk yas grubu daha da çok etkilendi. Çok belli olmuyor ama biz çocuk psikiyatri polikliniginde ciddi vakalar görmeye basladik. Otizmde artis var. Otizm neden artiyor? Iki türlü otizm vardir. Genetik kaynakli olan otizm ve sonradan gelisen otizm vardir. Bunlarin tamamina otistik spektrum bozuklugu deniyor. Bu çocuklarin beyni farkli gelisiyor. Çocukta nörogelisim bozuklugu olmamasi için dört, bes becerinin iyi gelismesi gerekmektedir. Ince motor beceri, kalin motor beceri. Mesela ince motor beceri dügmelerini ilikleyebilmesi, kaba motor beceri ise top oynamasidir. Düsüp kalkmadan yürüyebilmesi kaba motor becerisidir.  Zihinsel zekâ becerileri vardir. Pandemi döneminde bu zekâ becerileri ve mantiksal zekâ becerileri tam tersi çok iyi gelisiyor ama tam tersi ince motor, kaba motor becerileri gelismiyor.”

Gecikmis konusma otizmin belirtisi

Çocukta dil gelisiminin de önemli oldugunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dil becerilerinin de gelismesi çok önemli. Çocuk dört yasina geldigi halde cümle kurmayi ögrenememis, gecikmis konusma otizmin bir isaretidir. Otistik mi diye bir bakiyoruz ki çocuk bütün gün evde televizyonun karsisinda, buna klip sendromu deniyor. Çocuk devamli klip seyrediyor, konusma ihtiyaci hissetmiyor. Hissetmeyince de konusmayi ögrenmiyor ve ögrenmedigi için de konusamiyor. Televizyon ve tablet ucuz bakici. Anne-baba eline tableti veriyor. Çocuk orada vakit geçiriyor, ne güzel oyalaniyor diye düsünüyorlar. Çocugun orada sadece görsel becerilerini gelistiriyor ama dilsel beceri gelistiremiyor, isitsel beceriyi tam gelistiremiyor. Ince, kaba motor becerileri gelistiremiyor. Çocuk bunlarin hepsini sosyal ortamda, arkadas ortaminda ögreniyor” diye konustu. 

Çocuk her seyi ailede ögreniyor

Çocuk için ilk sosyal ortamin aile, onun için ailenin kutsal oldugunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aile, kurumsal olarak kutsaldir çünkü çocugun ilkokuludur. Ailenin dagilmasinin kötü sonuçlarini gelismis ülkeler görmeye basladilar. Ne yapacagiz diye feryat ediyorlar” diye konustu. 

Su anda yeni bir bilim dalinin ortaya çiktigini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuklara bilgelik egitimine baslandi. Neden ögretiliyor? Onlara yalan söylememeyi, paylasimci olmayi, empati kurmayi ögretmek hedefleniyor. Kiz çocuklarinda empati dürtüsel olarak daha çok gelismistir, erkek çocuklarinda daha azdir. Anaokulu çocuklarinda gözlem yapiyorlar. Birisi düstügünde kiz çocuklari gidip yardim ediyor, erkek çocuklari oynamaya devam ediyor. Erkegin benmerkezciligi, biyolojik dogasinin sonucudur. Kizlarin empatik olmasi da biyolojik dogalarinin onlara bir armaganidir. Çocuklara bunlari dogru sekilde egitmek için aile ortamina ihtiyacimiz var. Güvenli alan olmasi lazim yani ev aslinda güvenli alandir. Evlere son siginak aile diyoruz. Ev çocugun kendini güvende hissettigi bir alandir. Çocuk evde mutluysa o çocuk en büyük armagani almis demektir. Pahali hediyelerden daha kiymetlidir. Onun için tebessüm, birkaç güzel söz yeterlidir” diye konustu.

Olumlu davranislari pekistirilmeli

Çocugun olumlu davranislarinin pekistirilmesi gerektigini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuga olumsuz yaklasmak ve elestirmek yerine güzel davranisini onaylamak önemlidir. ‘Ne güzel yapmissin, bravo sana’ diyerek duygulari ifade etmek önemlidir” diye konustu. 

Çocugun temel davranis kurallarini 10 yasina kadar ögrendigini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocuga verilecek ceza konusunda da uyarilarda bulundu:

“En önemli ceza anne ve babasinin üzüldügünü görmesidir. Eger anne baba sevgi cömertiyse anne babanin moralinin bozuldugunu görünce çocuk hemen ‘Ben yanlis yaptim’ diyerek yanlisini düzeltir. Pandemi döneminde çocuk daha çok anne ve babayla bir arada oldu. Arada egitim hatalari varsa bu patlak verecektir.”

Çocuga becerilerin ögretilmesi konusunda eksiklikler varsa çesitli yöntemler kullanilabilecegini hatirlatan Tarhan, “Çocuk böyle durumlarda bize geliyor, duyu bütünleme testi yapiyoruz. Sonra bakiyoruz ki bazi becerileri gelismemis, zayif alanlara çalisiyoruz. Görsel beceriler, denge becerileri, isitsel beceriler bütün bunlar çalisiliyor ve burada ince ve kaba motor ögreniliyor. Bu yöntemler, normal otizmde davranis gelistirmek için kullaniliyor” diye konustu.

Ögrenilmis otizme dikkat!

Ögrenilmis otizm kavramina da deginen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Mesela bu duruma bilgisayar gibi teknik konularla ilgilenenlerde çok rastlanir. Ögrenilmis otizm sudur: Bütün gün bilgisayarla, tabletle, akilli telefon ve televizyonla ugrasan çocuk, iletisim kuramiyor. Nasilsiniz amca diyemiyor hemen… Bilgisayarla tik tik oynuyor, o ögrenilmis otizmdir. O nedenle bunlarin hepsi patolojik durumlardir. Eriskin yasta çok zeki, deha diyorsun ama herkes gülüyor anlamiyor. ‘Neye gülüyorlar?’ diye anlam veremiyor çünkü duygusal okuryazarlik becerisi gelismemistir. Ögrenilmis otizm artiyor. Top oynuyor ama bir türlü uyum saglayamiyor. Uygun pozisyona giremiyor. Onlari birebir egitmek gerekiyor” dedi.

Beyin temelli ögrenme öne çikiyor

Günümüzde egitim sisteminde metot degistirildigini, beyin temelli ögrenmenin öne çiktigini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocugu siraya oturtup, saatlerce teorik ders anlatmak tarihe karisti. Aktif ögrenme var, deneyimleyerek ögrenme var. Temeli de nörobilime dayaniyor. Beyin temelli ögrenme var. Bu ögrenmede ne var? Bu ögrenme modeli, çocuga sosyal ortam içinde fizigi, kimyayi ögretecek. Sokakta bahçede ögrenecek çocuk, odalara tikayarak ögretmeyecegiz. Böyle yetistirilen çocuklar korkuyla yönetilmeye alisiktir. Korkuyla yönetilen bir toplumda gelisme beklenmemeli” diye konustu.

Google uygulamasinin iki yüksek lisans tezinden çiktigini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bunlarin hepsi girisimcilik, özgüvenle oluyor. Çocuklarimizi böyle bir ortamda yetistirmeyip, mum gibi olsunlar diye eski gelenekle yetistirirsek biz küresel yarisi kaybederiz. Tüketici bir nesne oluruz. Üretici bir toplum olmak istiyorsak üretim odakli bir yasam sistemi olmalidir. Su anda hedonizm yani zevkçilik küresel bir hastalik haline geldigi için sürekli tüketmeyi düsünüyoruz. Oysa çocuklara küçük yasta üretken olma ve bu yönde düsünme ögretilmelidir. Çocuga ne üretebilirim düsüncesi ögretilmelidir. Bu, davranis gelistirmedir” dedi.

Alti yastan önce sorumluluk ögretilmeli

Çocuga küçük yaslardan itibaren sorumluluk verilmesinin de önemli oldugunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, alti yasindan önce çocuklara sorumluluk bilinci vermenin önemine isaret ederek sunlari söyledi:

“Çocuga o yasin sorumluluklarini ögretmezsen çocuk benmerkezci olur. Narsistik bir birey olur. Bizim kültürümüzde çoktur o. Kendine bagimli yetistiriyor. Morali bozuluyor sikintiyi nasil giderecegini ögrenemiyor. Kendini eglendirmeyi ögrenemiyor. Kendini sakinlestirmeyi ögrenemiyor. Üzüldügü zaman üzüntüyü nasil giderecegini bilmiyor. Bunlar sorun çözme becerileridir. Bunlari anne babanin çocuga ögretmesi gerekmektedir. Okul basladiktan sonra bunlari ögretmek çok zor, geç kalinmis oluyor. Alti yasindan sonraki dönem de önemli tabii ama bunlari alti yasindan önce ögretmek gerekiyor. Çocuk ögrenmezse bagimli bir kisilik olur. Her seyi annesine, birilerine sormak ister. Bagimli yasamak zorunda olur, bireysellesemez.”

Çocukta hayal kurma becerisini gelistirmenin de gerekliligine isaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Anne babalar farkinda olmadan çocuklarin hayallerini çaliyorlar. Çocuk hayal kuracak sonra bir sey isteyecek, istek uyaninca ihtiyaç ortaya çikacak, ihtiyaç olusunca tekrar hayal kuracak ve amaç gelistirecek. Bu bir ihtiyaç döngüsü halinde dönüyor. Hayal kurmayan bir çocugun anne ve babasi, çocugun her istedigini yaparsa çocugun hayal kurmasina ihtiyaç kalmaz. Bu çocugun kesfedici, girisken, üretici olmasi beklenmemelidir” diye konustu.

Çocuk yetistirirken bu noktalara dikkat 

Çocuk yetistirmede tutarsiz disiplin nedeniyle ebeveynlerin hatali davrandigini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sunlari söyledi:

“Çocuklarimizi yetistirirken önemli hatalar yapiyoruz. Pandemide bu durum daha çok ortaya çikti. Anne babanin hatalarini okul gibi sosyal çevre de biraz törpülüyordu. Simdi tek ögretme kaynagi anne baba oldu. Burada hem sevgi hem öfke gelistiren çocuk tipi ortaya çikacak. Çocukta kötü eylemler varsa anne- baba yalan söylemiyorsa bile çocukta evde tutarsiz bir disiplin vardir. Tutarsiz disiplin olan yerlerde çocuk bir gün yalan söyledi anne tepki vermedi ve görmemezlikten geldi. Çocuk yalanla sonuç almayi ögrendi. Çocuklarda mesela savunma yalanlari vardir. Suçluluk duygusunu gidermek için savunma yalani söylerler. Anne bu durumda çocugu hem vazoyu kirmissin hem yalan söylüyorsun diye pataklarsa çocuk sadece korkmayi ögrenir. Hâlbuki annesi ‘Bir hata yaptin aslinda. Dogru olmayan bir sey söyledin. Bu vazoyu kirmandan daha büyük bir yanlistir’ derse çocuk bu evde dürüstlügün prim yaptigini ve annesinin ona deger verdigini ögrenir. Böyle olunca çocuk bir daha yalan söyleyerek kendini savunma gibi bir refleks daha gerçeklestirmez.  0-6 küçük bir yastir ama beyin o yasta ögrenecek bunu. O nedenle her sey 0-6 yas arasinda daha iyi ögreniliyor. Hayatimizda ögrendiklerimizin %50’si 0-6 yas arasinda ögrendigimiz seylerdir. Davranis gelistirme de ayni sekildedir. Yalan söyleyen bir çocuga yalan söylemenin onaylanmadigi kuralli bir ortam gelistirmek gerekiyor. Anne babanin ortak bir dil olusturmasi önemli. Çocugun gelisen ruhuna hikâyelerle, sözlerle tohumlar atmamiz lazim. Hangi yasta olursa olsun onaylanmayan bir ortam olursa yalan prim yapmiyorsa çocuk ondan vazgeçiyor. Çocuga böyle bir aile ortami kurmamiz çok önemlidir.”



Pazartesi 18.7 ° / 6.9 °
Salı 19.6 ° / 7.9 °
Çarşamba 20.5 ° / 9.9 °