Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yaklasan Ramazan Bayrami’nin toplum psikolojisi üzerindeki etkilerine iliskin degerlendirmelerde bulundu.
Bayramlar bir ödül
Sosyal ve manevi boyutu yüksek olan Ramazan ayinda fedakârliklarin yapildigini, bireylerin birçok tahammül gösterdigini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Böylesi nefis terbiyesi yani ego egitimi yapilan bir dönemden sonra arkasindan bir bayram gelmesi tamamen fitri bir olay. Bayramlarin insanin beyindeki ödül ceza sistemine uygun ve ilahi bir sekilde ‘Bu dönemde sen manevi olarak ilahi riza için fedakârliklar yaptin, sosyal sorumluluklar aldin, insanlara yardim etmeye çalistin. Bunun sonucunda bayram bir ödül’ tarzinda bir de psikolojik boyutu var. Tatli ve seker çok verildigi için daha önceleri Seker Bayrami da denilirdi. Bayramda seker ikram etme, çocuklari ve insanlari sevindirme, bayram ziyaretlerinin olmasi gibi pek çok güzel gelenek var.” diye konustu.
Bayramin manasini kimse unutmadi
Dünyada yasanan degisimlerden ülkemizin de etkilenmesine karsin bayram geleneginin toplumda degismedigini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dünyada modernizmin olusturdugu dalgalar Türkiye’ye de yansidi. Birçok sey degisti ama bayram gelenegi toplumda degismedi, hiç kimse bayramin manasini unutmadi. Çocuklulugumuza baktigimizda en güzel günler olarak bayramlari hatirlariz. Çocuklarin güzel kiyafetler almasi, o gün komsulari dolasarak herkesin ödüllendirilmesi ve hos karsilanmasi toplumsal bilinçaltina yerlesmis durumlardir.” dedi.
Bayramlar, toplumu birlestiren önemli degerlerdendir
Bayram geleneginin devam etmesinin, toplumun ortak kültürlerinin devam etmesi açisindan önemli oldugunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Toplumu toplum yapan, ortak kültürel degerleri, gelecekle ilgili idealleri ve geçmisteki birikimleridir. Bunlar ne kadar çok ortaksa o toplum birlik oluyor, degilse de o toplum ufak bir krizde dagilan bir toplum oluyor. Bu nedenle bayramlar bütün toplumu birlestiren degerlerden en önemlisidir. Bunu canlandirip yasatmak önemli.” dedi.
Pandemi kosullarina ragmen yaklasan Ramazan bayraminin da tipki daha önceki bayramlarda oldugu gibi yasanmasi ve idrak edilmesi gerektigini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bayramin anlamini hissetmeli, büyüklerimizi ve sevdiklerimizi arayarak gönüllerini almaliyiz. Pandemi kosullari yüzünden bu bayramda da yakinlarimizi ziyaret edemeyecegiz ancak teknolojiden yararlanarak bayramlasabiliriz. Çevrimiçi görüsmeler yapabilirz.” tavsiyesinde bulundu.
Bayramlarin sosyal boyutunda insan iliskilerini onarici özelligi oldugunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bayramda kirginliklari gidermek, dostlugu tazelemek, çocuklarimiza bayramda standart günlerden daha sicak yaklasmak, onlara bayram hediyesi almak ve aile çevresinden çocuklara bayram harçligi verilmesi o çocuklarin hayata güvensiz bakisini düzeltiyor. Günümüzde insan iliskilerindeki en degerli deger güven duygusudur. Bu bilimsel olarak çalismalarda da ortaya konuluyor. Güvenin olusmasi için insanda korku duygusunun azalmasi gerekiyor. Korku duygusunu azaltan duygu ise sevgidir. Sevgiyi arttiran davranis birebir iyilik yapmaktir, sevgiyle yapilan iyilik korkuyu azaltiyor, güveni arttiriyor ve insan iliskileri arasinda pismanlik duygulari yok oluyor. Onun için bayramlar toplumda huzur ve baris için çok önemli. Komsunun komsuya olan öfkesi ve kirginligi bayramlarda telafi ediilebiliyor. Akrabalar arasinda bir kirginlik varsa ‘Bayram artik bos ver’ denilerek barisma ve bagislamalar saglanabiliyor. Bayram bir firsat oluyor.” diye konustu.
Bayramlar sosyal sermayeyi artiryor
Travma tedavisinde bagislayiciligin ögretildigini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bagislayiciligi ögrettigimiz zaman travmayi çözüyoruz. Bayram, kisinin bagislamayi hayatinda ön plana çikartmaya çalismasi demek. Negatif duygularini, korkularini, düsmanliklarini giderecek. Karanligin bes atlisi olarak nitelendirdigimiz kin, öfke, kiskançlik, düsmanlik, nefret duygulari var. Bu duygular yerine bireysel olarak nese, sevinç, baris, gibi olumlu duygulari koymak gerekiyor. Sosyal olarak da insanlarla olan iliskilerde sevgi, güvenin çogalmasina sebep oluyor ve ayni zamanda görünmeyen toplumsal barisa, huzura hizmet ediyor. Toplumsal barisi, huzuru, insan iliskilerindeki saglikli iliskiyi saglayabilecek adimlar atmak önemlidir. Bayram ve dügün gibi ortak kültürel faaliyetlerin hepsinin sosyal sermayeyi arttirici özelligi vardir.” Diye konustu.
Bayramlar yalnizlikla mücadelede önemli bir araç
Modernizmin insana getirdigi en büyük tehlikelerden birinin yalnizlik oldugunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bayramlarin bu tehlikeyle mücadelede önemli bir araç olarak degerlendirilebilecegini belirterek sözlerini söyle tamamladi:
“Yalnizlik, küresel bir sorun. Bayramlar aslinda bunu degistirmek için bir firsat haline dönüsmeli. Hiç olmazsa bayramlarda büyüklerimizi ve yakinlarimizi arasak hem çocuklarimiza örnek olmus hem de ileri yastaki kisilerin yalnizlik duygularini gidermis oluruz. Koronavirüsten sonra yalnizlik daha da artti. Bayram gibi özel günler yalniz, yetim ve muhtaç olan dezavantajli insanlara dokunmak için bir firsat su anda. Muhakkak çevremizde engelli yardima muhtaç, ihtiyaci olan kisiler vardir. Onlara dokunmayi da ihmal etmemek gerekiyor.”