Tarih: 26.06.2021 18:01

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Sosyal temas bagimliligin en büyük ilaci”

Facebook Twitter Linked-in

Birlesmis Milletler Genel Kurulu 1987 yilinda, uyusturucu kullanilmayan saglikli bir toplum hedefine ulasmak, uyusturucu ile mücadele konusunda uluslararasi alanda eylem ve is birligini güçlendirmek amaciyla 26 Haziran tarihini "Uluslararasi Uyusturucu Kullanimi ve Kaçakçiligi ile Mücadele Günü" olarak kabul etti. Bu özel günde saglikli yasam davranislarinin önemi vurgulanarak uyusturucu kullaniminin zararlarina dikkat çekiliyor.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Uluslararasi Uyusturucu Kullanimi ve Kaçakçiligi ile Mücadele Günü dolayisiyla yaptigi açiklamada bagimlilik hakkinda degerlendirmelerde bulundu.

Bagimlilikta beyin ödüle doymuyor

Bagimlilikta beyindeki ödül ceza sisteminin bozuldugunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bagimliliga psikiyatride ödül yetmezligi sendromu diyoruz. Beyin, ödüle doymuyor. Bu asir hedonizmi yücelten bir asir. Su anda yasam felsefesi olarak insanlara zevkinin pesinde kosmalari öneriliyor. Haz ve hiz pesinde kosmayi ego ideali olarak sunan bir zamanda yasiyoruz. Gençler zengin olmayi, ünlü olmayi, varlikli olmayi ve hizli yasamayi hayal ediyorlar.” dedi.

Gençlerde oyun ve dijital bagimlilik görülüyor

Toplumsal olarak istenmeyen karakter özelliklerinden Narsisizm, Makyavelizm ve Psikopati'yi inceleyen bir kisilik envanteri olan karanlik üçlüye deginen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Karanlik üçlüde üç kisilik özelligi vardir. Narsistik kisilikte; bencil, çikarci, kendine hayran, egosunu kutsallastirmis kisilik özelligi vardir. Ikincisi antisosyal ksilik özelliklerine sahip suça becerikli kisilerdir. Yalan söylerler, suçluluk ve pismanlik hissetmezler. Üçüncü kisilik Makyavelist kisilik. Hedefe ulasmak için her sey serbest diye düsünür. Bu üç özelligin bir arada bulundugu kisilerden uzak durmak gerekir. Bu çagda, bu insanlar çogaldi.” dedi. 

Bagimliligin bu asrin ögretisi oldugunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bagimlilik ve depresyonun sebebi sosyal virüstür. Bu virüsün adi hedonizm virüsüdür. Hedonizm virüsü, hazcilik, zevkcilik virüsü özellikle gençleri esir etmis durumdadir. Gençlerde oyun bagimliligi ve dijital bagimlilik seklinde görüyoruz.” dedi.

Bagimliligin gelismesinde en önemli üç etken

Bagimliligin gelismesinde üç etken oldugunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dijital bagimlilikta ya da madde bagimliliginda en büyük etkenin zayif aile, yanlis arkadas ve mutsuzluk oldugunu görüyoruz.  Bu üçü birlestigi zaman o kimse bagimliliga aday oluyor. Evde aile baglari zayif, huzur yok, cazibe yok, çekim yok. Çocuk yalniz kalmis. Böyle durumlarda arkadas çevresi de kötüyse çok rahat bagimliliga yönlendirilebilir.” uyarisinda bulundu. 

Aileye önemli görevler düsüyor

Bagimliligin önlenmesinde aileye önemli görevler düstügünü kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aile baglari zayif oldugunda, evde kuralli ortam olusturulmadiginda, tatli bir disiplin olmadiginda çocugun bagimliliga yönelmesi kolaylasiyor. Öyle olunca anne farkli, baba farkli söylüyor. Evde anne babanin koalisyon kurmasi lazim. Çocukla koalisyon kurulmasi lazim. Anne baba sorunlari önce kendileri konusacak, çözecekler, ondan sonra çocukla konusacak. Anne ve baba farkli bir sey söyleyince çocuk kendi hosuna giden neyse onu yapiyor. Çocuk her seye karsi çikip itiraz ediyor ve karsi koyma davranisi gelistirir. Her seyi protesto ediyor. Bu çocuk ancak sanal ortamda mutlu oluyor.” dedi.

Evdeki huzurlu ortam en önemli kalkan

Evdeki huzurlu ortamin disardaki tehlikelere karsi kalkan olusturdugunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Evin ortami huzurlu olursa gençler bagimliliga yönelse bile oradaki sahte hayati görüyor. Oradaki eglence sahte, gülüsler sahte, arkadasliklar sahte. Genç bu sahteligi gördükten sonra vazgeçiyor. Bagimlilikta, yeni kusak gerçekten risk altinda. Benmerkezciler, konforcular. Ancak anne ve baba olarak biz iyi örnek olsak onlarin düzelmesi, hatalarindan dönmesi çok kolay. Çünkü temiz, piril piril çocuklar. Dogru ve yanlisi sosyal medyadan ögrendikleri için geçici olarak kanabiliyorlar. Eger anne baba veya çevre iyi örnek olursa hemen toparliyorlar.” dedi. 

Bagimliligin çesitli kriterleri oldugunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bunlardan biri ona maruz kalmadigin zaman yoksunluk hissetmedir. Madde ya da sanal dünya olabilir. Ona ulasamadigi zaman sinirli, huzursuz oluyorsun. Mesela bir seyehate gittin internet yok, çildirdin, saga sola çatiyorsun. Sen de bagimlilik baslamis demektir. Online olmama korkusu var su anda. Böyle çok fazla örnekler görüyoruz.” diye konustu.

Bagimlilikta beynin kontrol sistemi bozuluyor

“Bagimlilikta ikinci kriter kisinin planlanandan daha uzun kullanmasi” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kisi internete bir saat girecegim diyor, 4-5 saat girmis. Bagimlilikta beynin kontrol sistemi bozuluyor ödül ceza sisteminde. Kontrol güçlügü en büyük bagimlilik sebebi. Kisi direksiyon hakimiyetini kaybediyor. Haz yönünden direksiyona yöneliyor. Halbuki hayat bir yolculuktur. O yolculukta bir hedefimiz var. Ona dogru giderken hazlar bir tarafa çekiyor, gerçekler bir tarafa çekiyor. Ama biz bu ikisinin arasinda hedefimize uygun dogru kararlar vererek, dogru seçimler yaparak ilerlememiz lazim.” dedi.

Gençlerdeki bagimliligin en büyük sebebi yalnizlik

Sosyallik, sosyal beceriler ve sosyal temasin bagimliligin en büyük ilaci oldugunu belirten Tarhan, “Bagimlilarin çogu yalniz. Sosyal izolasyon ve yalnizlik gençlerdeki bagimliligin en büyük sebeplerinden birisi. Mutlu degil çünkü. Çocukta baska bir seçenek yok. Stres azaltma teknigi olarak yöneliyor ona. Stresini azaltmak için yöneliyor, rahatliyor ama bu sefer rahatladikça dozunu artiriyor. Bir müddet sonra hayatindaki tek ilgi alani o oluyor. Dijital teknolojileri tabii ki kullanacak. Ama ihtiyaci olan kadar kullanacak. Biz internetin nesnesi olmayacagiz öznesi olacagiz. Biz yönetecegiz, o bizi yönetmeyecek. Küresel bir salgin bu. Çocuklarimizi korumamiz gerekiyor.” dedi. 

Bagimliligin ortaya çikmasindaki önemli etkenlerden birinin sosyal dayanaklarin zayiflamasi oldugunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bizi yine de bir arada Anadolu irfani tutuyor. O da hizla tükeniyor. 20-30 sene sonra artik simdiki yakin sicak iliskiler, Anadolu’da kalmayacak. Yeni kusak evliligi ayak bagi gibi görüyor. Bu küresel hastalik bize de sirayet etti.  Su an da genciz diye övünüyoruz ama 10 sene sonra nüfusumuz yaslanacak.” diye konustu.

Duygusal ihmal de yalniz hissettiriyor

Duygusal ihmale de dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Biz çesitli koruyucu çalismalar yaparken risk gruplarini ayiriyoruz, parçalanmis aileler var, çocuklar var özellikle bakim evlerinde devletin koruma altina aldigi çocuklar var. Bu çocuklar için yalnizlik en büyük sorun. Anne ve babanin olmayisi, sevgi yoksunlugu, empati yoksunlugu. Böyle kisiler duygusal ihmal yasiyor. Duygusal ihmal yasayan kimselerde mesafesiz terk edisler vardir. Ailede bir sorun yok gibi gözüküyor anne kendini eve temizlige vermis. Çocugun karnini doyurup altini temizliyor ve dogru mutfaga gidiyor. Çocukta duygusal ihmal olusuyor. ‘Annem beni sevmiyor, annem masadaki örtüyü daha çok seviyor’ diyor. Bizim kültürümüzde özellikle babalar çocuklarini herkesin içinde sevmezler. Bu eski düsüncedir. Çocuga sevgisini mutlaka göstermelidir. Uykuda sev kültürü geçmiste kaldi, simdi bir saat zaman ayir.” diye konustu.

Son siginak ailedir

Ailede demokratik bir ortamin da önemine isaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ailede de çocuklar sorulara yanit alacak, alamayinca hadi beraber arastiralim diyecek. Ögrenen örgüt olacak. Anne baba hepsi ögrenecek. Ders arkadasi ve yol arkadasi olmali. Arkadas olunmaz diyorlar. Nasil olmaz? Pozitif psikolojide hedef arkadasi vardir. Hedef vardir giderken iki üç saat seninle ders çalisacagiz dersin bu hedef arkadasligidir. Çocugunuzla bunu kurun. Birlikte eglenin, gülün, ders çalisin. Evin lideri anne ve baba olmali. Çocuga bunu kaptirmamak lazim.

Toplumsal normlar bozuldu, kale yikildi. Iç kale var sadece, son siginak ailedir. O da yikilirsa aile yok olur. Anne baba çocuga emir vermek yerine seçenek sunmali. Çocuk özerklik duygusunu tatsin. Seçeneklerden biri cazip olmali yoksa anne çocuk savaslari olur.” diye konustu.

Bagimlilik tedavi edilebilir

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bagimliligin tedavi edilebildigini belirterek “Tedavide bozulan ödül ceza sisteminin düzeltilmesi hedeflenir. Beyindeki ödülle ilgili bozulan mekanizma ilaçlarla temizlenir. Detoks dönemi iki ya da üç hafta sürer. Ondan sonra tedavi de rehabilitasyon baslar. Kisiye özel terapiler yapilir. Tedavinin asamalarindan biri de önlemeye iliskin çalismalardir. Burada zayif ve risk grubundaki kisilerin rehabilite edilmesi ve mutluluk oranlarinin artirilmasi önemlidir. Burada da devreye pozitif psikoloji girmektedir.” diye konustu.

Mutluysa maddeye yönelmez…

Günümüzde bagimlilik tedavisindeki anlayisin da degistigini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bagisiklik sistemini güçlendirip hastaligi kendi kendine yenmenin yolunu açiyorsun. Deniyorsun ona ragmen düzelmezse ameliyata aliyorsun. Bagimlilikla mücadelede artik insanlarin mutluluk puanlarini yükseltmek gerekiyor. Insan mutluysa maddeye yönelmez.” dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —