Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Milli Ruh, Milli Beraberlik ve Manevi Degerlerimiz” konusuna iliskin degerlendirmelerde bulundu.
Istiklal Marsi’nin, Kurtulus Savasi’nin sembolü oldugunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sunlari söyledi:
“Istiklal Marsi ve onun sembolü oldugu Kurtulus Savasimiz tarihimizde çok kritik bir dönemdir. O zamanki Istiklal Savasi bütün insanliga örnek olmus. Istiklal Savasi’ni unutursak degerlerimizi unutmus oluruz. Çanakkale’yi unutursak, geçmisi unutmus oluruz. Bu da çocuklarimizin nankör olmasina sebep olur. Bunu Japonlar fark etmis. Su anda, 2. Dünya Savasinda atom bombasi atilmis Hirosima ve Nagazaki’yi tüm ilkokul çocuklarinin ziyaret etmesini sagliyorlar. Bizim ögrencilik yillarimizda böyle bir aliskanlik yoktu. Simdi bakiyorum Türkiye’de egitim sistemimiz bunun farkina vardi. Okullar gruplar halinde Çanakkale’ye gidiyor. Istiklal Savasinda o iki merminin havada çarpismasini, oradaki fedakârliklari, 57. Alayi, bütün bunlarin hepsini insanlar, gençler yerinde görerek geçmise daha fazla saygi duyuyorlar. Teorik kitaplarda okunan bilgi ile kültürler ve degerler olusmuyor. Kültürler ve degerler, yasantilarla ve hikâyelerle olusuyor. Çesitli anlatimlarla, yasanarak olusuyor. Gençlere bu degerlerin anlatilmasi önemli.”
Konusmasinda topluluk ve millet kavramlarinin farkina deginen Prof. Dr. Tarhan “Bir milletin millet olabilmesi için üç önemli kriter var. Ilk olarak bir kitlenin, millet haline gelebilmesi için muhakkak ortak bir tarihinin, geçmis birikimlerinin ve maddi manevi degerlerinin olmasi lazim. Ikinci olarak huzur içinde yasayabilmeleri, birbirleri ile yardimlasma ve destek içinde olmalari lazim. Üçüncü olarak ise milli ülküleri, idealleri, hedeflerinin ortak olmasi gerekiyor. Bu milliligin devam etmesinde toplumun degerleri ve buna uygun liderlik çok önemli. Bütün toplumu kucaklayan bir yönetim tarzi hedef belirlemede ise yariyor. Iç kucaklasmada, kutuplasmanin olmamasinda, birlikte hareket edilmesinde, insanlarin korku içinde yasamamasinda da liderligin çok önemi var” seklinde konustu.
Insanlarin korku içinde yasadigi yerlerde bazi degerlerin kullanilmadigini veya zayifladigini ifade eden Tarhan, “Bunlara manevi birikimler deniyor. Toplumda hem maddi kültür hem de soyut kültürler bulunuyor. Aslinda toplumu bir arada tutan somut kültür degil, soyut kültürdür. Konfüçyüs bu konuda, ‘Bir toplumu yeniden insa ederseniz nereden baslardiniz diye sorarlar. Ben önce kavramlardan, kültürden baslardim’ diyor. Toplumu bir arada tutan unsur maddi degerler degildir. Eger bir toplumu maddi degerler bir arada tutarsa bu topluluk olur. Oysa toplum olmak ortak degerlere, ortak gelecek bakislarina ve tarihsel ortak alanlara sahip olmakla mümkündür. Bunun için de muhakkak soyut degerler gereklidir” seklinde konustu.
Toplumu bir arada tutan soyut degerlerden bahseden Prof. Dr. Tarhan, “Sehitlik duygusu savasta çok önemlidir. Suriye’deki olaylarda ABD Baskani’nin söyledigi bir sey var. ‘Türkler savasa giderken, yemek yemeye gider gibi gidiyorlar’ diyor. Onun için bizimle savasmaktan korkuyorlar. Bu degeri kaybetmememiz lazim. Bunlar genetik degil, ögretilerek olusan degerlerdir. Yapilan bir iste bireysel, milli ve evrensel degerler var. Evrensel degerlerin de ögrenilmesi gerekli. Mesela hakkaniyet ve adalet, insan onuruna saygi, sevgi, empati evrensel degerlerdir. Bu degerleri yasatanlar tarihte yok olmamislardir. Yasatmayanlar ise sönüp gitmislerdir. Insanogluna saygi göstermeyen zalim kültürler, yok olmus gitmis kültürlerdir” diye konustu.
Istiklal Marsi’nin Türk toplumunda merkezi öneme sahip oldugunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Istiklal Marsimiza baktigimiz zaman savasta, zaferin kazanilmasinda ve gelecek vizyonumuzda ne kadar önemli oldugunu görürüz. Marsin tüm kitalarini incelememiz gerekir. Istiklal Marsimizi çocuklarimiza ezberletmek yerine oradaki anlamlari ve kavramlari ögretmemiz lazim. Bunu ögretmezsek çocuklarimizi kaybederiz. Yeni nesil su anda küresel popüler kültürün çocugu haline gelmis durumda” Ifadelerini kullandi.
“Bayraklari bayrak yapan üstündeki kandir, toprak eger ugrunda ölen varsa vatandir” diyerek sözlerine devam eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sunlari söyledi:
“Bir vatanimiz, bir toprak parçamiz olabilir ama eger o toprak parçasinda bir bütün degilsek, milli ve manevi degerlerimizi yasatamiyorsak toprak parçasinin pek de bir anlami olmayabilir. Bazilari 28 Subat döneminde, GATA’da Istiklal Marsi’ni ve Mehmet Akif’i Arap hayrani gibi lanse etti. Orada bir irkçilik yapildi. Hâlbuki Türk milliyetçisi olmak Türk irkçisi olmak degildir. Mehmet Akif’e bile kulp takan bir insanin milliligi kalmaz. Bunlar enternasyonal tipler. Bunlara karsi bizim muhakkak kendi milli degerlerimiz, ortak degerlerimiz olmali. Mesela ben Kanada’ya gittigimde orada bir Türk lokantasi gördüm ve bütün arkadaslarla oraya gittik. Fasulye gibi, lahmacun gibi yemeklere olan sevgimiz bile milli aslinda. Zamaninda Türk Sanat Müzigi’nin, Türk Halk Müzigi’nin yasaklanmasi kendi kültürümüze karsi uyguladigimiz yanlis bir politikaydi. Onun için kültür politikamizi yeniden belirlememiz lazim. Çalismalari soyut kültüre de yönlendirmemiz lazim.”
