Tüpras’in 2021 yili Sürdürülebilirlik Raporu, sirketin Stratejik Dönüsüm Yolculugu ile düsük karbonlu ekonomiye geçisteki yatirimlarina ve sera gazi emisyonlarinin azaltilmasindaki öncü faaliyetlerine yönelik bir yol haritasi sunuyor. Rapor, ilk defa üretim süreçlerinden kaynakli Kapsam 1 ve 2 emisyonlarini açiklamanin yani sira, TCFD risk ve firsat degerlendirmesi gibi birçok yeni veriyi de içeriyor.
Küresel Raporlama Standartlarina uygun olarak hazirlanan raporda; paydas öncelikleri, iç ve dis paydaslarin görüslerine basvurularak Stratejik Dönüsüm Plani ile entegre bir sekilde sürdürülebilirlik yol haritasina dahil edildi.
“STRATEJIK DÖNÜSÜM PLANIMIZ SÜRDÜRÜLEBIRLIK ANLAYISIMIZI DESTEKLIYOR”
2021 yilinin Tüpras için bir dönüm noktasi oldugunu belirten Tüpras Genel Müdürü Ibrahim Yelmenoglu, “Stratejik Dönüsüm Planimiz sürdürülebilirlik anlayisimizi destekliyor. ‘Enerjimiz Gelecege’ diyerek, gelecek nesillere karsi üstlendigimiz sorumlulukla, deger zincirimizin çevresel ve sosyal etkilerini iyilestirmek için çalisiyoruz. Sürdürülebilir bir dünya için degisip dönüsürken, mevcut varliklarimizin rekabetçiligini ve kârliligini artirma hedefiyle hareket ediyor, ayni zamanda sürdürülebilirlik anlayisimizi güçlendirecek yeni is alanlarina yatirim yapmayi önceliklendiriyoruz. Önümüzdeki dönemde rafineri faaliyetlerinde karbon salinimini azaltirken, alternatif enerji üretim yöntemleri kullanan bir oyuncu olmayi hedefliyoruz” dedi.
Stratejik Dönüsüm Planini, Türkiye’nin 2053 net sifir karbon emisyon hedefine ulasmasinda Tüpras’in öncü rolünün bilinciyle ortaya koyduklarini dile getiren Yelmenoglu, söyle devam etti: “Stratejik Dönüsüm Planimiz kapsaminda ilk asama olarak, üretim süreçlerimizden kaynakli Kapsam 1 ve 2 emisyonlarimizi 2017’ye göre 2030 yilinda yüzde 27, 2035 yilinda ise yüzde 35 oraninda azaltmayi taahhüt ediyoruz. 2050 itibariyla ise, daha çesitli bir ürün portföyü sunmayi, Kapsam 1 ve 2 emisyonlarinda karbon nötr olmayi ve Türkiye’nin lider sanayi sirketi konumumuzu sürdürmeyi hedefliyoruz. Sadece Tüpras’i degil, istiraklerimizi ve tüm deger zincirimizi de karbonsuzlastirma yaklasimiyla hareket ediyoruz. Is süreçlerimizde iklim degisikligi risklerini yönetirken, ulusal ve uluslararasi politika ve uygulamalari yakindan takip ediyoruz. Kisa bir süre önce Iklimle Baglantili Finansal Beyanlar Görev Gücüne (TCFD) destek veren küresel sirketler arasina katildik.”
Tüm süreçlerinde kaynaklari verimli kullandiklarini ve döngüsel ekonomiye katki sagladiklarini ifade eden Yelmenoglu, 2021 yilinda sürdürülebilirlik yatirimlarinin toplam yatirimlar içerisindeki payinin yüzde 55 olarak gerçeklestigini, toplam 388 milyon TL çevre yatirimi ile 2020 yilina göre bu alanda 150 milyon TL daha fazla yatirim harcamasi yaptiklarini belirtti ve sözlerini söyle sürdürdü: “Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim (ESG) degerlendirme endekslerinde ortalama yüzde 22 oraninda gelisme sagladik. Yeni yol haritamiz isiginda son dönemde bu alandaki performansimizi sürekli gelistirmek için çalismalarimiza devam ediyor ve 2022 yili için degerlendirme endekslerinde ortalama yüzde 20 gelisme hedefliyoruz”.
“GELECEGIN ENERJISI IÇIN DÖNÜSÜRKEN KAPSAYICILIGI ODAGIMIZA ALDIK”
Gelecegin enerjisi için dönüsümü gerçeklestirirken, insan odakli bir yaklasimla çalisanlarini en degerli varligi olarak gördüklerini belirten Yelmenoglu, “Esitlikçi, kapsayici, adil, insan haklarina saygili ve emniyetli bir çalisma ortamini tüm süreçlerimizin merkezinde tutuyoruz. Gelecegin is modellerine uyumlu bilgi ve yeteneklere sahip is gücü yetistiriyoruz. Birlesmis Milletler Kadin Gücü Kadinlarin Güçlenmesi Prensipleri’nin (UN WEPs) imzacisi olarak, kapsayici ve esitlikçi bir is yeri olma hedefiyle hareket ediyor, sahalarda kadinlarin esit temsili için çalismalar yürütüyoruz. Bu alandaki çabalarimizla Bloomberg’in Toplumsal Cinsiyet Esitligi Endeksi’nde (Global Equality Index-GEI) yer aldik” diye konustu.
