HER BES RÜZGÂR ENERJISI SANTRALINDEN BIRINE EV SAHIPLIGI YAPAN IZMIR, BIN 798 MEGAVAT KURULU GÜCÜ ILE TÜRKIYE'NIN RÜZGÂR BASKENTI KONUMUNDA…
Son on bes yilda kaydettigi dünya ölçeginde basari ile rüzgâr enerjisi kurulu gücünü 182 kat artirarak 2020 yili sonunda 9 bin 305 Megavata (MW) çikaran Türkiye, bu basarisi ile Avrupa’da 7’inci sirada yer aliyor. Izmir ise bin 798 MW kurulu güç ile açik ara “Türkiye’nin Rüzgâr Enerjisi Baskenti” olma ünvanini koruyor. Her bes rüzgâr türbininden birisine ev sahipligi yapan Izmir, Türkiye’de faaliyet gösteren dört rüzgâr kanadi fabrikasinin tümüne ev sahipligi yapma özelligine de sahip.
Gelecegini rüzgâr enerjisi sektöründe sekillendirmek isteyen gençlere online egitim ve belgelendirme firsati sunan Windbaba’nin Stratejik Çözüm Ortagi ve Akredite Kobi Danismani Bülent Yüce, pandeminin etkisi ile tüm üretim süreçlerinin olumsuz etkilendigi 2020 yilinda bin 225 Megavat kurulu gücü devreye alan Türkiye’nin, tüm olumsuz kosullara ragmen 2016 yilinda elde edilen bin 402 Megavat’lik yillik kurulu güç rekoruna çok yaklastigini belirtti.
2020 yilinda sektörün %15 büyümesinin, istihdam boyutu ile de önemli olduguna dikkat çeken Yüce, her yil daha fazla teknik egitim alan gencin gelecegini rüzgâr enerjisi sektöründe aradigini kaydetti. Yasanan ilgiyi, Windbaba’dan egitim talebinde bulunan ve üniversitelerin Makine, Elektrik-Elektronik, Endüstri, Enerji Yönetimi gibi mühendislik dallarinda egitim gören gençlerin sayisindaki artisla ölçtükleri bilgisini veren Bülen Yüce, söyle devam etti:
“Izmir ve Ege Bölgemiz, rüzgâr enerjisinde ciddi bir mukayeseli üstünlüge sahip. Bin 798 MW kurulu güce ulasan Izmir’i bin 220 MW ile Balikesir ve 751 MW ile Çanakkale izliyor. Izmir'in de içinde yer aldigi Ege Bölgesi, 3 bin 511 MW kurulu güç ile ülkemizin en yüksek RES yatiriminin yapildigi bölge olarak öne çikiyor. Türkiye’nin 2030 yilinda RES kurulu gücünün 16 bin Megavata çikacak olmasi, mevcut yatirimlarin yaklasik iki katinin gelecek on yilda yapilmasi anlamina geliyor. Böylesine dinamik ve büyüme potansiyeline sahip bir sektöre gençlerimizin ilgisi bizleri de çok memnun ediyor. Bu hizli döngünün içinde teknik bilgi ve donanimi yüksek her seviyedeki çalisana olan ihtiyaç artmaya devam edecek. Ülkemizdeki yatirimlarda kendilerini kanitlayan gençlerimiz, tipki ‘dünya vatandasi’ taniminda oldugu gibi ‘dünya mühendisi’ olarak pek çok ülkedeki yatirimlarda görev alma ve iyi bir gelir seviyesi elde etme sansina sahip olabiliyor. Ancak Türkiye’deki üniversitelerimizin mühendislik fakültelerinde, rüzgâr enerjisine odaklanan bir program yok ve bu önemli bir eksiklik. Windbaba olarak, sektöre adim atmak ve daha yakindan tanimak isteyen gençlere bu olanagi sunuyor, egitimlerde bulamayacaklari spesifik konularda egitim almalarini sagliyoruz.”