Tarih: 03.04.2021 13:36

Uzmanlardan uyari: Trafigin yogun oldugu saatlerde yasli, çocuk ve hamileler disariya çikarken dikkatli olmali

Facebook Twitter Linked-in

Istanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü, Iklim ve Deniz Bilimleri Ana Bilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Alper Ünal, “Hassas grupta olanlarin özellikle trafigin yogun oldugu sabah ve aksam saatlerinde disarida olmamaya özen göstermesi faydali olur. Trafigin yogun oldugu yerlere yakin yürüyüs, egzersiz ve dinlenme gibi aktivitelerden kaçinilmasi basit ama etkili bir çözümdür” diyor.

Uzmanlar, hava kalitesinin en fazla yasli, çocuk, hamile ve kronik hastaligi olanlari etkiledigini belirterek, özellikle trafigin yogun oldugu saatlerde bu grupta yer alanlarin disarida bulunmamasi konusunda uyarida bulunuyor. Yapilan arastirmalar, özellikle çocuklarin anne karnindan itibaren hava kalitesinden etkilendigini ortaya koyuyor.

Çevre ve Sehircilik Bakanligi ve Avrupa Birligi tarafindan ortak yürütülen Sehirlerde Hava Kalitesinin Iyilestirilmesi ve Kamuoyu Farkindaliginin Artirilmasi City Air Projesi’nin danismanligini yapan Istanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü, Iklim ve Deniz Bilimleri Ana Bilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Alper Ünal; yasli, hasta ve hamilelerin dikkatli davranmalari konusunda uyarida bulundu.

Türkiye’de Sinop’tan Antalya’ya kadar 31 ili kapsayan projenin önemli misyonlarindan birinin de bu konuda kamuoyu farkindaligi saglamak olduguna dikkat çeken Ünal, hava kalitesinin düsük oldugu özellikle havanin soguk oldugu dönemlerde risk gruplari için su uyarilarda bulunuyor:

Soguk havalarda yasli kisilerin, çocuklarin, hamilelerin ve kronik hastaligi olanlar disarida uzun zaman geçirmemeliler. Eger çikmak zorunda kalinirsa agzi ve burnu atki, sal ya da maskeyle korumak gerekir. 

Aksam saatleri trafigin yogun oldugu zamanlarda disarda olmamaya özen göstermek faydali olur.

Trafigin yogun oldugu yerlere yakin yürüyüs, egzersiz, piknik ve dinlenme gibi aktivitelerden kaçinmak basit ama etkili bir çözümdür.

Sadece yetiskinler için degil, bebek ve çocuklar için de buna dikkat edilmelidir. Zira büyüme dönemindeki çocuklarda akcigerler hala gelisim asamasinda olur ve çocuklar, vücut agirliklarina göre daha hizli soluk alip verirler. Bu nedenle her nefeste daha fazla hava solunmus oldugu için hava kalitesi önemlidir. Çocuklar boylari da yetiskinlere göre daha kisa oldugu için trafikten kaynakli kirlilikten daha fazla etkilenirler. Bu nedenle çocuklarin hava kalitesinin düsük oldugu dönemlerde yol kenarlarina yakin sekilde gezdirilmemesi gerekir.

Hamile kadinlar her seyi bebekleriyle paylasir; yedigi, içtigi, soludugu…  Havanin olusturabilecegi etkiler bazen kendini gizleyebilir. Rutin kontrollerin atlanmamasi da önemli bir tedbirdir.

Alt geçit ve tünellerin mümkün oldugunca hassas gruplar ve yaslilar tarafindan kullanilmamasi da önerilir. Araçlardan çikan egzoz, en çok buralarda birikir. Yürüyüsler cadde üzerinden yapilmak yerine ara sokaklardan tercih edilmelidir. Eger araçla seyahat ediliyorsa, tünel ve alt geçitlerde pencerelerin ve havalandirmalarin kapatilmasi çok kolay ve etkili bir çözümdür.

Hava kirliligi hakkinda bilgi edinmek ve olumsuz durumlari bildirmek için Alo 181 Çevre Hatti aranabilir.

 Hava Kirliligi Nelere Sebep Oluyor?

Dünya Saglik Örgütü 2019 yilinda yaptigi arastirmalarda hava kirliliginin hamilelik sirasinda özellikle fetüs için çok zararli oldugunu ortaya koydu. Hava kirliligi tipki sigara içmek gibi gebelik kaybi riskini artirmakta, ayrica erken doguma sebep olurken düsük dogum agirligi riskini de yükseltiyor. (Dünya Saglik Örgütü, 2019)

Dogurganlik Problemleri: Yapilan çalismalar, hava kirliliginin kadinlarda ve erkeklerde üreme bozukluguna ve kisirliga sebep oldugunu ortaya çikardi. Bazi arastirmalar ise, hava kirliliginin gebelik kaybina yol açtigini gösteriyor (Environmental Health Perspectives, 2017).

Düsük Riski: Kisa süreli yüksek hava kirliligine maruz kalmak düsük riskini artiriyor. (Fertility and Sterility, 2019).

Erken Dogum: 2,5 µm – 10 µm araligindaki taneciklerin olusturdugu partikül madde kirliligindeki artis, erken dogum riskinin önemli ölçüde yükselmesine sebep oluyor. (Environmental Resarch, 2019) Hava kirliligi nedeniyle her yil 3 milyon bebek erken doguyor.

Düsük Dogum Agirligi: Bebeklerde iki buçuk kilonun alti “düsük dogum agirligi” olarak kabul edilir. Hamilelik esnasinda hava kirliligine maruz kalmak, bebeklerin düsük agirlikla dünyaya gelmelerine neden oluyor. (Dünya Saglik Örgütü, 2019)

Beyin Fonksiyonlarinda Gerileme: Gebelik sirasinda partikül madde kirliligine maruz kalinmasi, dünyaya gelen bebeklerde otizm riskini iki kat artiriyor. (Journal of Autism and Developmental Disorders, 2017) Harvard Üniversitesi’nde yapilan çalismada, yüksek partikül oranina sahip bir karayolu yakininda yasayan hamilelerin dünyaya getirdigi bebeklerde otizm riskinin iki kat arttigini ortaya koydu. Ayrica hidrokarbon kirliligine maruz kalan küçük yastaki çocuklarda ise, beynin konsantrasyon, muhakeme, yargilama ve problem çözmeye bagli alani olumsuz yönde etkileniyor. (JAMA Psychiatry, 2015)

Astim: Hava kirliliginin astimi artirdigi bilinen bir gerçek. Hamile kadinlarda bu tehlikeli olabilir, çünkü; astim yüksek tansiyon, karaciger ve böbrek fonksiyonlarinin azalmasina neden olur. Ayrica, partikül madde kirliligi plasentaya kadar ulasarak bebegin daha sonra astim gelistirme ihtimalini artirabilir. (Environmental Health Perspectives, 2019)

2019 yilinda yapilan bir çalismada 25 binden fazla yenidogan incelendi ve Partiküler Madde (PM)’in yenidogan sariligi ile baglantili oldugu bulundu. (Nature, 2019)

Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birligi tarafindan finanse edilen ve T.C. Çevre ve Sehircilik Bakanligi tarafindan yürütülen CityAir projesinin en önemli ayaklarindan biri de hassas grup olarak niteledigimiz çocuk, hamile ve yaslilarin hava kalitesi ile ilgili farkindaliklarinin artirilmasi.

 CityAir Projesi hakkinda

Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birligi tarafindan finanse edilen CityAir Projesi, Türkiye’de 31 ilin hava kalitesinin iyilestirilmesi amaciyla yürütülüyor. Proje kapsaminda, hava kalitesinin belediyeler, karar vericiler, çocuklar, kadinlar ve toplumun farkli seviyelerinde anlasilmasi ve bu konuda farkindaligin artirilmasi konusunda çalismalar yapiliyor.

Projede yer alan iller; Aydin, Denizli, Izmir, Manisa, Mugla, Usak, Adana, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaras, Kilis, Mersin, Osmaniye, Amasya, Çorum, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Sivas, Tokat, Afyon, Aksaray, Antalya, Burdur, Isparta, Karaman, Kayseri, Konya, Nevsehir ve Nigde.

Projenin hedefleri

Kurumlarda hava kalitesi konusunda teknik ve idari karar verme kapasitenin artirilmasi amaciyla yola çikilan projede belirtilen 31 ilde yerel temiz hava eylem planinin güncellenmesi, ulasim, sanayi, sehirlesme ve tarim basta olmak üzere sektörel bazda hava kirliligiyle mücadelede alinacak önlemlerin belirlenmesi ve emisyon azaltimi yol haritasinin hazirlanmasi hedefleniyor. Hava kirliliginin belirli egitim faaliyetleri yoluyla önlenmesi amaciyla 31 sehirdeki nihai faydalanici personele yönelik düzenlenecek hava kalitesi modelleme ve envanter egitimleri ile çalistaylari ve saha ziyaretleri yerel personelin egitilmesinde büyük önem tasiyor.


 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —