“Geçen hafta diger siyasi partilerle güçlendirilmis parlamenter sistemin detaylariyla ilgili istisare ve diyalog süreci baslattik. Bu niyetimizi Sayin Kiliçdaroglu’na ve heyetine ifade ettik, onlar da bu süreci baslatmayi kabul ettiler. Persembe günü Sayin Aksener’i, pazartesi günü sayin Davutoglu’nu ziyaret edecegim. Sivil toplum kuruluslari ve meslek örgütleriyle de istisare ve diyalog sürecini baslatmak istiyoruz. Bu sistemin en önemli özelliklerinden bir tanesi yarginin bagimsizligi ve tarafsizligidir. Türkiye’nin en önemli ihtiyaci budur.
“Güçlendirilmis parlamenter sistemle ilgili ilk adimi atmamizin hemen arkasindan Sayin Cumhurbaskani’ndan Anayasayla ilgili bir açiklamanin gelmesi gerçekten düsündürücü. Ya bizim girisimimizden sonra aklina geldi ya da ön almak istedi. Biz her türlü çalismaya, her türlü çagriya açik fikirlilikle bakariz. Kategorik olarak önyargi olusturmayiz. Henüz detaylarini ve ne amaçladiklarini bilmiyoruz. Türkiye’yi yöneten zihniyet güçler ayrimina, yargi bagimsizligina inanmiyor. Bu iki faktör olmadan Anayasanin neresine ne degisiklik getirirseniz getirin, ülkenin sorunlarina çözüm getiremezsiniz. Ülkenin sadece yönetim sistemi sorunu yok, ayni zamanda yönetenlerin zihniyetiyle ilgili ciddi bir sorunu var.
“Bogaziçi Üniversitesi’ndeki gelismeler hepimizi kaygilandiriyor. Hükûmetin kutuplastirma ve ötekilestirme üzerinden ürettigi iç siyaset artik ülkeye büyük zarar vermeye basladi. Ülkenin hiçbir sorununu çözemeyen yönetim, tamamen düsmanliklar üzerinden kamuoyunu mesgul ediyor. Hükûmet ve yandas basin, toplumun farli kesimlerinin birbirine karsi tutum alacak, adeta nefret besleyecek bir atmosferi kendi eliyle olusturuyor. Bu son derece tehlikeli bir durum. Ülkeyi yönetenlerin bunun farkinda olmasi ve herkesin sagduyuyla davranmasi lazim.
“Ögrenciler hakli bir sekilde, Anayasanin kendilerine verdigi hak çerçevesinde protestolar yapti. Demokratik bir toplumda herkes siddet içermedikçe toplanti ve gösteri yürüyüsü düzenleyebilir. Dün 159 gencecik arkadasimiz gözaltina alindi. Ögrencilere siddet uygulandi. Yaziktir, günahtir. Burasi Türkiye’nin en güzide üniversitelerinden birisi. Hiçbir kurumda ögrencilere karsi böyle bir uygulama kabul edilemez. Oradaki ögrenciler tamamen anayasal haklarini kullanarak, ‘rektörümüzü kendimiz seçmek istiyoruz’ diyorlar. Bogaziçililerin bunun ötesinde bir talebi yok.
“Dinimizin kutsallarina kimse dokunamaz, kimse saldiramaz. Türkiye’de inanç özgürlügüne müdahale etmeye kimse cüret edemez. Ancak münferit olaylardan hareket ederek halkimizin dinî duygularini istismar edecek bir sekilde ötekilestirme ve kutuplastirma, hükûmetin ve elindeki propaganda makinasinin maalesef kötü bir aliskanligi haline geldi.”