YESILÇAM'IN UNUTULMAZ?KADINI; ADILE?NASIT

YESILÇAM

YESILÇAM'IN UNUTULMAZ?KADINI; ADILE?NASIT

Haziran Ayi bizden hep almadi gögümüzün yildizlarini. Bazi yildizlar dogdu ki, hayatimizin unutulmaz parçalari oldular. Çogumuzun adini hatirlamayip Hafize Ana dedigimiz o kadin; Adile Nasit, 17 Haziran 1930’da iyi ki dogdu! Haber: Hülya Bilmen Tonton Hafize Anamiz bize en içten sefkatlerini, o kipir kipir enerjisini asilamak için 17 Haziran 1930’da dogdu. Asil adi Adile Keskiner’dir. Tiyatro oyuncusu Amelya Hanim ve ünlü komedyen Nasit’in kizidir. Bu sebeple belki de oyunculugunu dogustan kapmis olabilir. Babasinin ölümü üzerine egitimini yarida birakinca, Istanbul Sehir Tiyatrosu’na (çocuk tiyatrosu) girdi. “Her seyden Biraz” oyunuyla sahneye çikti. Ayni yil Halide Piskin’in grubuyla Istanbul’da turneye çikti. Daha sonra Muammer Karaca’nin tiyatrosuna girdi. 1975’e kadar çalismaya araliksiz devam etti.

STAR?OLMADAN?ALTIN?PORTAKAL?KAZANDI

Herkesin bildigi adiyla Adile Nasit, sinemaya asil girisini 1970’lerde yapti. 1976’da “ISTE HAYAT” adli filmdeki rolüyle, Antalya Altin Portakal Film Festivali’nde En Iyi Kadin Oyuncu Ödülünü aldi. Bu, Türk sinemasinda “star” olmayan bir basoyuncunun kazandigi ilk ödül oldu. 1981 yilinda da TRT televizyonunda “UYKUDAN ÖNCE” isimli bir çocuk programi yapmaya basladi. Bu programla çocuklarin gönlünde taht kurdu. Oynadigi her karakteri kendine has bir üslupla yenileyerek karakteristik bir yapiya getirdi. “Hababam Sinifi” film serisindeki rolüyle büyük begeni topladi.Ertem Egilmez ve Kartal Tibet’in çektigi güldürü filmlerinde de rol aldi. Asil Münir Özkul ile karsilikli oynadigi “anne” rolleriyle daha çok benimsendi, sevildi ve taht kurdu.

YEDIDEN?YETMISE?SEVILEN?BIR?KADINDI

Bir dönemin çocuklarini masallariyla yetistirip büyüten, o tatli sesiyle uyutan kadin, bütün hayatini onlara adadi. Biricik oglunu yitirdiginden, her çocugu kendi evladi olarak benimsedi. Sevgisini herkese hissettirdi. Belki de bu yürekten sevgidir tonton Hafize’yi annemiz kabul etmek… Derler ki Hafize Anamiz gençliginin en güzel kadinlarindanmis. Belki o filmlerine yansittigi sicacik gülüsleri de oradan geliyordur.

NESESI?VE?HÜZNÜ?BULASICIYDI

Yere göge sigmayan, kahkahasini öte mahallelerde duyuran sirin mi sirin koca yürekli kadin. Her filminde usta bir oyunculuk örnegi sergiliyordu izleyenlere. Mesela; Neseli Günler filminin inatçi, birazcik da asabi tursucusu, Hababam Sinifi’nda zil çalip, merdivenlerden kosarak inip çikan tatli kadini. Birçok filmlerinde de neseli ama bir o kadar yarali annesi… Hatta replikleri de unutulmaz bir hal almisti, bilirsiniz. Belki hala izledikçe tebessüm birakiyor yüzümüzde. Tarik Akan’la oynadigi bir filmde; Adile Nasit elektrikçi rolündeki Tarik Akan’i görünce bir sarki patlativermisti, “Hani benim elektrikçim, elektrikçim…”. Baska bir filminde vefakâr ve özlem dolu anne rolünü canlandiriyordu. Yine orada bir repligi vardi unutulmaz, “Nee, benim çocuklarimin üzerine üvey anne getirmek ha, ben simdi sorarim ona!”.

OGLUNUN?ÖZLEMINI?BIZLERLE?GIDERDI

Sonra is biraz daha zorlasti. Kaybettigi oglunun babasi, hayat arkadasi olan adami da yitirdi. Ama bu da yikmadi Hafize Anamizi… Inadina ayakta durdu, inadina yasadi, inadina güldü ve inadina güldürdü. Bir süre sonra Cemal Ince’yle gizlice evlendi. Özel hayatini her zaman gizli ve saygi çerçevesinde yasayan kadin, hiçbir seyin oyunculugu önüne geçmesine izin vermedi. Aslinda bir bakima oyunlarina tutundu, izleyen insanlarda buldu dermanini ve ne pahasina olursa olsun yikmadi o nese dolu birazcik da buruk kahkahasini. Hayati zorlukla geçmisti ve fakirligin en zorlu yasamini tatmisti. Zenginligi ise izleyenlerinin yüreginde bulmustu.

ONU?BIZDEN?KANSER?ALDI

Tonton anne o kadar aciyi izdirabi gülüslerinde çekerken, bir de agir bagirsak kanserine yakalandi. Ama bu süre içinde ne isini ne de izleyicilerini, o gözlerinin içine içine bakan çocuklari ihmal etmedi. Lakin bünyesi savasa yenik düstü ve hayata gözlerini açtigi sehir Istanbul’da hayata gözlerini yumdu. O sevdigi, özlem duydugu oglu ve esine kavusmak üzere semaya dogru uçtu.