Kiskançlik, yakin iliskilerde oldukça sik rastlanan, yorucu ve yogun bir duygu... Aslinda kiskançlik yalnizca tek bir duyguyu kapsayan degil, öfke, korku ve mutsuzluk gibi birkaç duygunun karisimindan meydana geliyor. DoktorTakvimi.com uzmanlarindan Uzman Klinik Psikolog Ilkim Seray Kilinç, yakin romantik iliskilerimizin bitmesinden ya da zarar görmesinden korktugumuz zamanlarda bu durumu ciddi bir tehdit olarak algiladigimizi, bu asamada ise kiskançligin bizi önce duygusal olarak sonra da iliski içerisinde ele alabilecegimiz somut davranislarla yönetebildigine dikkat çekiyor.
Duygusal olarak kiskançligin içerisine girdigi iliskilerde ihmal edilme, duygusal ve cinsel isteksizlik, iletisim kuramama, partnere saldirma, doyumsuzluk, elestirel ve sorgulayici olma gibi durumlarla karsi karsiya kalinabildigini hatirlatan Uzm. Kln. Psk. Kilinç, “Böyle durumlarda kiskançliga neden olan duyguyu fark etmeye baslamak ve kendimizi sorgulamak belki de baslangiç için en iyi seçeneklerden biri… Yapilan çalismalar göre yetersizlik duygulari yüksek olan bireylerin gerçek ya da var olmayan hayali bir rakibin varligi karsisinda kendi benlik saygilarinda asiri tehdit olustugu için kiskançligi yüksek seviyede yasayabiliyor. Yetersizlik duygusu kiskançligi beslemenin yani sira siddetli bir biçimde deneyimlememizi neden oluyor” diyor.
Yapilan çalismalarda evli olmayan çiftlerin evli olanlara göre kiskançlik seviyelerinin daha fazla oldugu tespit edildiginin altini çizen DoktorTakvimi.com uzmanlarindan Uzman Klinik Psikolog Ilkim Seray Kilinç, sözlerini söyle sürdürüyor: “Iliskinin çiftlere yasattigi doyum açisindan baktigimizda evli çiftlerin daha az doyum yasadigi ve daha az kiskançlik gösterdiklerini söylememiz mümkün. Bireyin kendine olan benlik saygisi, partnerine olan kaybetme ve sevgisinden yoksun kalma duygulari ve üçüncü bir somut ya da hayali olan varligin hayatinda olmasi ihtimaline karsi sergilemis oldugu yasantilar hem iliskiyi hem de evliligi zaman zaman zor durumlara sokabilir.”