Yumurta rezervi ile ilgili 11 soru

Kadinlarin yumurta rezervi yasla birlikte azaliyor. Çocuk sahibi olabilmek için yumurta rezervinin, yani yumurta sayisinin yani sira kalitesinin çok daha önemli oldugunu ve yumurta kalitesinin de yasla birlikte azaldigini belirten Anadolu Saglik Merkezi T

Sağlık 23.02.2021 13:25:22 0
Yumurta rezervi ile ilgili 11 soru
Bir kiz çocugu dogdugunda ortalama kaç yumurta ile dogar? 

Bir kiz bebek dogdugunda yumurtaliklarindaki yumurta sayisi yaklasik 1 buçuk-2 milyon civarindadir. Bu sayi ergenlige kadar azalma gösterir ve 300-400 bine düser. Kadinlar adet görmeleriyle birlikte her ay yumurtlarlar. Dogurgan olduklari dönemde ise yumurta sayisi 300-400 bin civarindadir. Her ay bu yumurtalardan kullanilir, yumurtalar tükendiginde de menopoz süreci devreye girer. 

Yumurta rezervi zamanla neden azalir? 

Her ayki dönemde yaklasik 1000 civarinda yumurta yola çikmak için ayaklaniyor ve hepsi büyümeye çalisiyor ama hepsi öne çikamadigi için genellikle her ay kadin vücudunda 1 veya 2 yumurta önderlik kazaniyor. O yumurtalar yumurtlamaya hazirlaniyor. Kadinlar 1 buçuk-2 milyon yumurtayla doguyor ama her ay 1000 civarinda yumurta kaybediliyor. Ancak her kadin ayni yumurta sayisiyla dünyaya gelmiyor, ayni sayida yumurtayla ergenlige girmiyor. Dolayisiyla da kadinlarin dogurganlik sürelerinde farkliliklar görülebiliyor. 

Yumurta rezervinin azalmasini etkileyen, hizlandiran faktörler neler? 

Azalmayi etkileyen pek çok faktör var. Birincisi, ne kadar çok yumurtayla dünyaya geldigimiz. Bunu biraz genetik sans olarak da düsünebiliriz. Aslinda genetik sansla hayata daha fazla yumurtayla gelindiginde, yumurtalari zamanla kaybedilse bile dogurgan olunan süre uzayabiliyor. Ama bu dogurganlik süresi içerisinde yumurta rezervini sigara, stres de elbette azaltabilir. Ayrica yasla birlikte de kesinlikle bu rezervin azaldigini biliyoruz. Yumurtaliklara yönelik herhangi bir operasyon, yani yumurtaliklarin dokusunu etkileyebilecek herhangi bir ameliyat, herhangi bir ilaç kullanimi söz konusu oldugunda mutlaka yumurtalik rezervinin azaldigini biliyoruz. Kanser gibi bazi sistemik hastaliklarda kullanilan kemoterapotik ve radyoterapotik ajanlarin vücudumuzdaki en hassas hücreleri azaltarak dogurganlik süresini oldukça kisalttigini da biliyoruz. 

Yumurta rezervinin azalmasi hangi yastan sonra hizlaniyor?

Eskiden 40 yasi riskli yas kabul ederdik ve 40 yasindan sonra yumurta sayisinin çok belirgin bir hizla azaldigini söylerdik. Zamanla 37 yasin daha riskli bir yas oldugunu kabul ettik. Simdi de dünyadaki verilere baktigimizda 35 yasindan sonra bu azalmanin hizlandigini söyleyebiliriz. Artik kadinlardaki yumurta rezervi, yani yumurta sayisinin azalmasi, hatta daha önemlisi yumurta kalitesindeki problemler daha erken yaslara dogru gelmekte. O yüzden bebek sahibi olmak için 35 yasindan sonra daha hizli hareket etmek gerektigini söyleyebiliriz.

Bundan 10 yil öncesine göre, ciddi yumurta rezerv azligini ya da erken menopoz riskini çok daha fazla görmeye basladik. Toplumda bunun yüzdesi çok artmaya basladi. Bu arttigi için bebek sahibi olmak için 35 yasini geçmemeyi öneriyoruz.

Yumurta rezervinin hizla azalmasinin nedenleri nelerdir? 

Ailede erken menopoz varsa, özellikle anne, teyze, kiz kardes gibi kadindan gelen genetik faktörler konusunda uyarici olmak çok önemli. Çünkü bu bize, o ailede genetik olarak bir rezerv azligina yatkinlik oldugunu gösteren bir bulgu olabilir. Ayrica kemoterapi gerektiren, kanser gibi sistemik bir hastaligi olan kadinlarin da öncesinde yumurtalik rezervinin degerlendirilip, gerekirse dondurulup saklanmasi gündeme gelebilir. Bu tarz tedaviler yumurta rezervini ciddi sekilde azaltan faktörler. 

Sigara ve beslenme kosullari da çok önemli. Saglikli beslenmeyi ve sigaradan uzak durmayi çok önemsiyoruz. Yumurtalik kistleri ya da yumurtalikta olabilecek baska herhangi bir problemden dolayi geçirilecek ameliyatlar da kadinlarin en büyük problemlerinden.

Çocuk sahibi olmak için “yumurta rezervinde” ne kadar yumurta olmasi lazim? Bir sayi verilebilir mi? 

Çocuk sahibi olabilmek için bir tane yumurta bile yeterli. Bu tamamen o yumurtanin kalitesi, kadinin dogurganligi ve o yumurtadan güzel bir embriyonun olusmasiyla ilgili. Aslinda çocuk sahibi olmak için bir yumurta ve bir sperm yeterli. Dolayisiyla yumurta rezervi çok azalmis kadinlar da kendiliginden gebe kalabilir. Ancak burada tabii ki beklemek biraz riskli. Çünkü beklerken yumurtalarin tamamen tükenmesi söz konusu. O yüzden bu kadinlarda hizlica etkin tedavilere geçiyoruz. Etkin tedavide de tabii ne kadar çok yumurta alirsak o kadar çok faydasinin olacagini düsünüyoruz. 

“Su kadar yumurta gebelik için gerekli” diye bir ifade dogru olmaz ancak elimizde ne kadar çok yumurta olursa gebelik için o kadar iyi. Ne kadar çok iyi kalitede yumurta, spermle birlestirilmis ne kadar çok embriyo olursa aralarindan en iyiyi seçme sansi, en iyilerini seçtikten sonra dondurup bir sonraki gebelik için saklama sansi da yüksek oluyor. 

Bu rezerv anne olmak için ne zaman “yetersiz” olur? 

Yumurta rezervi az olan bir hastayi bir bütün olarak degerlendirmek önemli. Yani kaç yillik evli, ne kadar zamandir çocuk sahibi olmak istiyor, esinin spermi nasil gibi mevcut durumlarin degerlendirilmesi lazim. 20 yasinda rezervi az olan bir hastaya olan yaklasimla 40 yasinda rezervi az olan hastaya yaklasim ayni degil. Siz 20 yasinda yeni evli ve rezervi az olan bir hastayi birkaç ay yumurta takibiyle degerlendirebilirsiniz ama 40 yasinda daha radikal tedavi kararlari almaniz gerekebilir. Hastalarin dogurganlik süresini çok iyi degerlendirilmek gerekiyor. Geç kalmamak, zamani iyi kullanmak lazim.

Yumurta rezervinin yetersiz oldugu nasil anlasilir? Herhangi bir belirti olur mu kadinda?

Ultrasonda hastanin yumurtaliklarindaki yumurta sayisini sayarak, yumurta rezervinin  hastanin yasina uygun olup olmadigini söyleyebiliriz. Tabii ki bizi destekleyen bazi hormon testlerimiz de var. Bunlarin içerisinde en önemlisi Anti-Mullerian Hormonu (AMH). Anti- Mullerian Hormon dogru bir sekilde bakilmissa, bize yumurta rezervi ile ilgili güvenilir sonuçlar verebiliyor. Yine adetin ikinci ya da üçüncü günü hastanin FSH ve E2 degerlerini birlikte degerlendirmek gerekir. Tüm bu test ve kontroller bize hastanin yumurta rezervi ile ilgili bilgiler verir. 

Yumurta rezervinin hizla azalmamasi veya yumurtalarin kalitelerinin düsmemesi için ne gibi önlemler alinabilir?

Kontrol edemedigimiz pek çok durum var. Hastaya “Stresten uzak dur” diyoruz ancak bu günümüz yasam kosullarinda, özellikle çalisan bir kadin için çok kolay bir sey degil. Ancak egzersiz yapmak yumurta sayisini arttirmasa bile kaliteyi arttirir. Yani dokudaki oksijen miktarini artirir, stresi azaltir. Bunun da yumurta kalitesine mutlaka bir katkisi var. Yasamimizda degistirebilecegimiz faktörler ve degistiremeyecegimiz faktörler var. Saglikli beslenme, düzenli spor, protein agirlikli beslenmek, sigara içmemek, özellikle 40 yasindan sonra hekim önerisiyle bazi antioksidan ilaçlarin kullanilmasi yumurta rezervinde elde edecegimiz yumurta kalitesine mutlaka olumlu etkisi olacaktir.

Yumurtanin sayisindan çok kalitesi önemli midir?

Kesinlikle. En önemli sey yumurta kalitesidir. Yumurta rezervi yani yumurta sayisinin en önemli anlami bizim ne kadar çok sürecimizin oldugu, ne kadar rahat hareket edip edemeyecegimizdir. Gebelik anlaminda 10 tane kalitesiz yumurtadansa 2 tane kaliteli yumurtanin olmasi her zaman her hekimin tercih ettigi bir durumdur. 

Yumurta sayisinin azalmasi sizi ikaz eder, sadece sayi degil, ayrica yas da önemli. Hatta en önemli faktör yas. Bunlarin hepsi gebelik sansini azaltan ya da arttiran faktörler. Mesela 40 yasina geldiniz ve yumurtalik rezerviniz çok iyi. Bu sizin gebeligi erteleyebileceginiz anlamina gelmiyor. Çünkü yas yumurta kalitesini olumsuz etkileyen bir faktör. Dolayisiyla degerlendirme yaparken birçok faktörü birlikte düsünmek gerekiyor. Yumurta rezervi, yas, hastanin evlilik süresi, ne kadar zamandir çocuk istedigi, herhangi bir hastaliginin olup olmadigi, ameliyatlari, daha önceki gebelikleri ve sperm çok dikkate alinmasi gereken faktörler. Yani her hastayi bir bütün olarak degerlendirmek gerekiyor. Sadece yumurta rezervi degil, her faktör tedavi yaklasimini degistirebiliyor.

Dogum için en saglikli yas nedir?

25-35 yas arasinin, dogum için en iyi yas oldugunu söyleyebiliriz. Bazen kabul etmesek de yaslanmaya basliyoruz. Metabolizmamiz yavaslamaya basliyor. Bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin özellikle yas faktörünü hesaba katmalarinda yarar var.


Pazar 24.5 ° / 12.2 °
Pazartesi 20.7 ° / 9.4 °
Salı 20.7 ° / 8.2 °